Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ocak '12

 
Kategori
Özel Günler
 

Dünya 2012 Uluslararası Kooperatifler Yılını Kutluyor

Dünya 2012 Uluslararası Kooperatifler Yılını Kutluyor
 

12 Ocak 2012 tarihi itibariyle tüm dünyada Dünya Kooperatifçilik Yılını kutlama faaliyetlerine başlandı. Bu kapsamda toplantılar organize edilmeye, televizyon programları yapılmaya, şarkılar, tanıtım filmleri, çeşitli yazılı ve görsel dökümanlar hazırlanmaya ve sunulmaya başladı. Bu konuda da her zaman olduğu gibi gelişmiş ülkeler ön planda yer almaktadırlar. Çünkü bu ülkeler 20. Yüzyılda 21 yüzyıla geçiş döneminde bir gerçeğin farkına varmışlardır. O da dünyanın hızla bir ekonomik ve sosyal buhrana sürüklendiği ve küresel ısınma gerçeğidir. Toplumu ekonomik ve sosyal olarak koruyacak ve güçlendirecek model gerekmektedir. Ne yazık ki globalleşen dünya ekonomisi yaraları saramamış, aksine derinleştirmiştir. http://www.youtube.com/watch?v=h_dQDpb7Ca8,

20 yüzyılın sonunda ve 21 yüzyılın başında tüm dünyaya yutturulan global ekonomi dalgası geri kalmış ülkeler gibi gelişmiş ülkeleri de çarpmıştır. Gerçi bu dalga geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde canlanmaya çalışan milli sanayi ve ticaret hareketini adeta yok etmeyi hedef alırken, bu dalga gelişmiş ülkelerde de sorunları artırmaya başlamıştır. Sermaye şirketlerinin insani değerleri bir tarafa bırakan, ülke ve sınır tanımayan oynaklığı gerçekte tüm dünyaya zarar vermeye başlamıştır. Çünkü bu hareket sadece ticarette kalsa iyi, ülkelerin siyasi yaşamına da etki etmeye, sosyal ve ekonomik refahı bozmaya başlamıştır.

Birçok ülkede her türlü desteğe sahip olan ve adeta dikensiz gül bahçesi bulan özel sektör ve global sermaye beklenen gelişmeyi sağlayamadığı gibi açlık ve yoksulluk günden güne artmıştır. Yani başarısız olmuştur. O kadar siyasi ve ekonomik desteğe rağmen sorunlara çözüm getirememişlerdir. Birde dünyada kaynakların hatalı kullanımı ve kazanç açgözlülüğü içinde yok edilen çevre sorunları beraberinde küresel ısınmayı artırmış, doğal afetler ve çevre felaketleri her geçen gün dünyayı sarmaya başlamıştır. Üzücü tarafı işine gelmediğinde de o topraklardaki insanları kaderine terk ederek, yeni ülkelere kaçmıştır. Bu olaylar gelişmekte ülkelerde güçlü kooperatif örgütlenmeleri ile bir ölçüde aşılabilirken, geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde sorunları daha da artırmıştır.

İşte bu noktada kooperatiflerin kriz karşısında dayanıklılığı, yok olan insani değerlere sahip çıkması, aslında tümüyle bir sosyal proje gibi olması gözleri kooperatifçilik hareketine çevirmiştir. Açlık, yoksulluk derken, ortaya çıkan küresel ısınma, daralan gıda kaynakları Birleşmiş Milletlerin en önemli gündem maddesi haline gelmiştir.

Birleşmiş Milletler kooperatiflerin kuruluşundan bugüne kadar toplumsal refahı artırmaya yönelik yararlı hizmetlerini dikkate alarak 2009 yılında aldığı bir karar ile 2012 yılını Dünya Kooperatifçilik Yılı ilan etmiştir. Bu günün tüm üye ülkelerde çeşitli etkinliklerle kutlanmasına karar verilmiştir. Bugün çerçevesinde kooperatifçiliğin önemi ve faydalarının tüm insanlara anlatılmasını ve dünya kooperatifçiliğe olan ilginin artırılmasını hedeflemiştir. http://www.youtube.com/watch?v=dUq_uMIiJfY&feature=related

Gerçekten de kooperatifler kurulduğundan beri her türlü engellemeye ve karalamaya rağmen sosyal ve ekonomik olarak insanlığın hizmetinde olmuşlardır. Başta kırsal kesim olmak üzere tüm yerleşim alanlarında yoksul kesimlerin refahını artırmada önemli rol oynamışlar ve kalkınmanın en temel basamağını oluşturmuşlardır. Bir ara serbest rekabet öne sürülerek kooperatiflerinde bu sürece katılmaları istenmişse de, dünyanın başlıca büyük kooperatifleri bu durumu insani unsurlardan uzaklaşılması olarak yorumlayarak tartışmaya başlamışlardır. Çünkü serbest rekabet adına insan ve çevre sömürülmeye başlamıştır.

Kooperatifler yüzyıllardan beri her ülkede kaynakları sınırlı olan insanların birlikte hareket ederek sorunlarını çözmede yarattıkları geleneksel iş yapma yöntemleri olmuştur. Gerçekte bu dayanışma insan doğasında olan toplumsal bir davranış şeklidir. Ülkemizde de bu tür geleneklerimiz vardır. Bu gelenekler kooperatifçiliğin her ülkede ve toplumdaki tarihsel başlangıcıdır.

Kooperatifçilik insanın doğasına ve topluma yabancı bir model değildir. Ülkemizde kooperatifçilik hareketinin tarihinin eski olduğunu göz ardı etmemeliyiz. Dünyada bugünkü anlamda kooperatifçilik 1844 yılında başlarken, ülkemizde ilk adım 1863 yılında Mithat Paşa’nın kurduğu menafi sandıkları ile atılmıştır.

Kooperatifçilik hareketi uluslararası toplumsal ilkeleri olan ekonomik ve sosyal harekettir. Kooperatifçiliği bir dernek oluşumu gibi görmek ve değerlendirmek doğru bir yaklaşım değildir. Bugünkü kooperatif modeline ışık tutan yapılaşma 21 Aralık 1844' de İngiltere'de Rochdale adlı küçük bir kasabada 28 dokuma işçisinin bir araya kurduğu ve başarı ile yürüttüğü ilk tüketim kooperatifi ile başlamıştır. Bu kooperatifin ortaklarının belirlediği ilkeler bugünkü kooperatifçiliğin evrensel ilkelerinin temelini oluşturmaktadır. http://www.youtube.com/watch?v=KYPe5xJAm5w

168 yıldan beri kooperatifçiler dünyada insanın refahı, doğanın korunması ve barışın sağlanması için faaliyet göstermektedirler. Kooperatifler oluşturdukları sosyal ağırlıklı ekonomik hareketi dünyaya yaymışlar ve bir dayanışma hareketine dönüşmüştür. Dünyanın ilk uluslararası sivil örgütlerinden biri olan Uluslararası Kooperatifler Birliği’ni  (ICA) 1895 yılında kurulmuştur. Tüm kooperatifçiler bu dayanışma platformunda belirlenen kriterler çerçevesinde tüm dünyada halkın kendi kendine yardım modeli haline gelmişler. http://www.youtube.com/watch?v=BtwSfnlLbOY&feature=related

Bu evrensel ilkeler tüm insanlığın ve ülkelerin yararına olan ilkelerdir. Bugünkü gelişmiş ülkelerin gelişme hikâyeleri içinde kooperatiflerin payı büyüktür. Kırsal kalkınmasını sağlayamayan, toplumsal refahı artıramayan bir ülkenin gelişmesi mümkün değildir. Bu ülkelerde ekonominin her dalında kooperatifler etkin ve güçlü konumda topluma ve ülkeye hizmet etmektedirler. Başta Batı ülkeleri olmak üzere gelişmiş ülkelerde kooperatifler ekonominin itici gücü olma özelliğini korumakta ve serbest piyasa ekonomisi içinde toplumun menfaatlerine uygun rol üstlenmektedir. Dünyadaki yeni değişimlere göre yeni alanlara girmektedir.  Kırsaldaki kooperatifleri üretimde, pazarlamada, sağlıkta, sosyal hizmetlerde, turizmde, bankacılıkta, enerjide daha birçok alanda görmek mümkündür. Kooperatiflerin her alanda gelişmesi desteklenmektedir. Hiç değilse engel olmamaktadırlar.

Bugün dünyada 1 milyar kooperatif üyesi bulunmakta ve kooperatiflerin sahip olduğu işletmelerin cirosu 1,1 trilyon dolardır. Günümüzde global krizden en az etkilenen kooperatifçilik hareketidir. Kooperatifler sahip oldukları ekonomik büyüklük ile dünyanın 10. En büyük ekonomik gücünü oluşturmaktadırlar. http://www.uk.coop/pressrelease/co-operation-now-dominant-force-global-business-ownership#overlay-context=,

Ülkemiz dünya kooperatifçilik hareketi tarihi içinde yer alan en eski ülkeler arasında olmasına rağmen ülkemizdeki kooperatifçilik sorunları devam etmektedir. Dünyadaki gelişmeler dikkate alındığında ülkemizdeki tablo hiçte iyi görülmemektedir. Özellikle 1980 sonrası izlenen politikalar çerçevesinde kooperatifçilik yeterli gelişmeyi göstermek bir tarafa mevcut konumunu dahi koruyamamıştır. Bu durumdan tüm ülke zarar görmüştür.  Gerçekte kaybeden ülkemiz olmuştur. Bugün bulunduğumuz noktada kooperatifçilik hareketimiz yine de birçok alanda faaliyet göstermektedir. Dünya Kooperatifçilik hareketini de yakında izlemektedir.

Dünyanın artık küçük bir köye döndüğü bir yüzyılda gelişmiş ülkelerde kooperatifçilikte yapılan çalışmaları görmek ve öğrenmek bir bilgisayar tuşu kadar yakın hale gelmiştir. Her birey istediği takdirde bu gelişmeleri bilgisayar ekranında takip edebilmektedir. Dünyanın global ekonomik kriz ile sarsıldığı ve yoksulluğun ve çevre sorunlarının her geçen gün arttığı dünyamızda yaraları saracak model kooperatifçilik olarak kabul edilmiştir.

Başta ABD, Kanada, Japonya, Güney Kore ve AB ülkeleri olmak üzere birçok ülkede toplumsal refahın artırılmasında kooperatifler model olarak kabul görmekte ve desteklenmektedir. Bu ülkeler çocuklarını ve gençlerini okullarındaki kooperatifler ile eğitmekte ve geleceğe hazırlamaktadırlar. Birleşmiş Milletlerce 2012 yılının Dünya Kooperatifçilik yılı ilan edilmesi bize bu gerçeği bir kez daha göstermektedir.

Kooperatifçiliğe gereken önem verilmelidir. Kalkınmanın, sosyal ve ekonomik refahın yolu kooperatiflerin her sektörde etkin yer alması ile mümkündür. Kooperatifler ülkedeki demokrasinin ve ekonomik güvenliğin sigortasıdır. Sadece ortaklarının değil ülke ekonomisinde yer sanayi ve ticaret sektörünün de güvencesidir. Kooperatiflerin bu ülke toprakları dışında gidecekleri yerler yoktur.  Kooperatifler halkındır. Halkın kendine hizmeti için bir modeldir. http://www.swissinfo.ch/eng/i.html?cid=31903408&sb=twi

2012 Dünya Kooperatifçilik yılını kutlarken Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Şubat 1931’de İzmir’de yaptığı konuşmadan bir bölüm aktararak satırlarımı bitirmek istiyorum.

"Kanaatim odur ki, muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmektir. Yoksa bir zayıf ile bir kuvvetlinin birleşmesinden bahsetmiyorum. Birleşmenin böylesi zayıf olanın kuvvetliye esir olması demektir. Ege iktisat mıntıkasındaki bütün insanların hâsılalarını ve gayretlerini birleştirmesi muhakkak feyizli neticeler verecektir. Türkiye ' nin say, hayat ve mevcudiyetini mütalaa edince birleşmeden mütevellit fayda ve menfaatlerin çok büyük olacağı kanaatine varacağınızdan şüphe etmiyorum. Müstahsillerin birleşmesinden şahsi menfaatlerinin haleldar olacağını düşünenler tabii şikâyet edeceklerdir."

2012 Dünya Kooperatifçilik Yılınız kutlu Olsun

http://www.facebook.com/groups/293346694288/

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..