Dünya birincisi olsak bile halk yine fakir; çünkü gelişme halka yansımıyor, hep birileri kazanıyor

2000  yılında gayri safi milli hasıla 250 milyar dolara düşmüştü, bugün 850 milyar dolar. Ortada bir başarı var, ülkenin ekonomik varlığı üçe katlanmış görünüyor. İyi de fakir halkın durumunda bir değişiklik yok, nere gitti bu gelir?

 

İhracaat 30 milyar dolarlardan 150 milyar dolarlara çıkmış. Turizm dersen yine öyle. Ama görüyoruz ki o günden daha fazla insan sokaklarda dileniyor.  Gerçeğin üzerini örtmek için mazeret de var "onlar Suriyeli, onlar sahtekar" Türkiye'nin sokaklarında bir milyon kişi dileniyor ve bunların yarısı Suriyeli değil.

 

Yok eğer zenginlerimiz de kazanmadıysa paramızı birileri çalmış olabilir.  600 milyar dolardan fakirin yırtık ayakkabısı bile yenilenmemiş. Ben bir Türkiye vatandaşı olarak bu gelirin nereye aktığını merak ediyorum. Biz yazılarımızda sık sık bir siyasi/sosyal "oyun" dan bahsediyoruz.

 

Küresel kapitalizm,yerli işbirlikçileri her neyse güç odakları zamanın birinde oturmuşlar ve Türkiye için bir siyasi/ekonomik "kanun" koymuşlar. Türkiye'nin varlığı 10  çeşmeden akıyormuş. 7'sini kendilerine almışlar. 2'sini itiraz etmesinler diye bir alt gurup yalakalara vermişler. 450 milyon Türkiyeliye de bir çeşme bırakmışlar. Bu çeşmeler kıyamete kadar böyle akacakmış. 2000 yılında bir cumhurbaşkanı bu kanuna muhalefet etmiş başbakanın kafasına kitap fırlatmış. Küresel kapitalizm düğmeye basmış ve ülke batmanın eşiğine gelmiş.

 

Biz küresel kapitalizmin kucağında bebeğiz. İstediği zaman bizi kucağından atar nerelere düşeriz bilemeyiz. Bu uyarıdan sonra Türkiye'de herkes ayağını denk almış. Bu, kader gibi bir şey. Türkiye dünyanın birinci devleti olabilir. Kişi başına düşen milli gelir yüz bin doları aşabilir.Ama Küresel kapitalizm tarafından kendisine bir çeşme bırakılan 50 milyon fakir diyebileceğimiz kesim ( yıllık kişi başına gelir en fazla 5000 dolar inanmayan hesaplayabilir) bu artışlardan hiç etkilenmeyecek. Yani ülke zengin olsa bile bu 50 milyonun durumu fazla değişmeyecek.

 

Ben iddia ediyorum, 100 yıl sonra ben görmeyeceğim mezarımdan fısıldarsınız hani oldu ya Türkiye çok ileri gitti, dünyanın birinci ülkesi oldu, eğer bu dediğim fakir kesimin durumu değişirse benden size izin mezarıma tükürün!

 

İkinci kitabı Kerim Korkut fırlatacak. Bunu göze almak zorundayız. Batmayı göze alamazsak çıkamayız. Görüyorsunuz bizi hep fakirlikle korkutuyorlar. Hey yavrum hey, benim dedem "seferbalikte" at pisliği yemiş. Siz kimsiniz lan! Kimliğini unutmuş, damarındaki kanın hakkını vermeyen benim korkak Türkiyelim sana teslim olmuş da onu mu sanıyorsun. Sen trilyonluk yalılarda oturacaksın, ben Eminönünde dileneceğim ha. Çalışmamız, gayretimiz ortada. Ben çalışacağım sen yiyeceksin. Sn. Tayyip sana yalı yapacak, villa yapacak bana da fakir maaşı bağlayacak. Öncekiler de aynıydı. Sana oyun oynanıyor, uyan Türkiye!