Dünya çok güzel, Erciyes de…

Güne, her zaman olduğu gibi başladım…

Kahvaltı sonrası hazırlanıp büroya geldiğimde, yine heR zaman olduğu gibi, önce gazeteleri sayfa sayfa inceleyerek dolaştım. Bu iş yaklaşık iki saat filan sürüyor.

Daha sonra internetteki haber sitelerini ziyaret ettim, bu da yaklaşık bir saat sürüyor.

Eeeee… Öğlen oldu bile, yemek vakti geldi, gittim bi güzel yemeğimi de yedim, üzerine kahvemi de içtim.

Sıra geldi “Yazı” meselesine…  

Her gün yazmak zorunda değilim, çünkü Erciyesspor’un her gün maçı yok, haftada bi gün yazdım mı tamam. Aslında kalan günlerde de “Kayseri meselelerini” yazacağımı söylemiştim, ancak yazdıklarımızdan henüz bir sonuç alamadık.

Vali Bey’in yanında şöyle bir geçelim dedik, Ana’mınan birlikte geçtik, çıt yok…

“Başkan”lara doğru nefes verdik, her halde ulaşmadı daha…

Anıtlar Müdürüne gelince, o hiç oralı değil… Sanırım içinde “Adam Kayseri’de değil ki, taaa oralardan cereğinen laf uzatıyor, geeeeeç…” diyordur.

Doğru düşündüğünü sanmıyorum, artık teknoloji filan ilerledi, “Google Erhart” diye bi şey var, baktın mı tepeden, her bi şeyi görüyorsun(!), hatırlatırım.

XXX

İşte bütün bunları geçiyorsun hafta içinde…

Başbakan ne buyurmuş, ana ile yavru muhalefet ne cevap vermiş, Ergenekon, Balyoz davaları ne ahvalde hiç önemi yok, sadece okuyup bilgi ediniyorum, kafamı bile takmıyorum. Zaten “Fener” davasından hiç haber yok, Fenerbahçe’ye gelince…

Abi, o da bi şekil bi takım ya, her hafta üzüyor bizi. Onun için sadece sonucuna bakıyorum.

Benim derdim, Erciyesspor…

He… İç saha maçlarımızda sıkıntımız var ama dışarıda bayağı da iyiyiz hani…

Gerçi son çeyrekte goller geliyor, olsun üç puan da beraberinde geliyor ya…

Yazdan kalma ıpıl ıpıl havada (Ankara böyle) Erciyesspor için bir hatırlatma yapacağım, izninizle…

Önce, anlaşılması için İngilizce söyleyeyim. The Postman Always Rings Twice…

Türkçesi, “Postacı kapıyı iki tere çalar” mış… Yani bu lafı kopyaladım arkadaş, ABD'li yazar James M. Cain'in 1934 tarihlnde yazdığı romanın adı aslında…

Erciyesspor ile ilgisi ne derseniz, zaten orayı anlatmaya çalışacağım…

Eğer ligi ilk iki olarak bitirseniz, süper ligdesiniz… Sonraki dört içinde bitirseniz, biraz sıkıntıya girersiniz, önünüzde oynanacak bi çok maç daha var demektir.

Öncelikli amaç ilk ikide, hatta lider bitirmek ligi…

İlk ikiden koptuğu günler de oldu takımın. Şimdi “Lider” koltuğuna gelip bir kez daha oturduk mu? Oturduk…

Tamam… Şimdi kestirmeden demem o ki, “Postacı” Erciyesspor’a birkaç kez “Lider” koltuğunu ikram etti, bundan sonra bir daha ikram etmek gibi bir durum olur mu, postacıya sormak gerekir. Onlar kapıya “İki kere” gelirler, sonra da “Mahrecine iade” ederler mektubu…

XXX

Bugün dünya çok güzel görünüyor bana…

Gökyüzü, tüm masmaviliği ile…

Erciyes’in zirvesi Ankara’dan çok “Net” görünmüyor, oradan nasıl görünüyor bilmem, ancak bildiğim, umduğum, gönlümden geçen, her ne derseniz…

Erciyesspor ligi ilk ikide, hatta lider bitirsin…

Atilla… Sana da selamlar, iyi iş çıkardın kardeş Trabzon’da…

05 ŞUBAT 2013
İBRAHİM PEKBAY

Dip Not: Kayseri Maç Gazetesinde yayınlanmıştır. ( http://www.kayserimac.com/yazidetay.aspx?id=52
)