Dünya değişti, artık makul ve mantıklı davranmak çözüm olmayabilir

Türkiye’de bazı durumlarda mantık dışına çıkmak gerektiğini ilk söyleyen benim. Mesela anlaşmak, uzlaşmak, pazarlık, senet, garanti, sigorta, randevu, sözünde durma, güven gibi çok sayıda ekonomik ve sosyal argümanın değişen dünya düzeninde etkisi kalmadı ve bu kavramlar tartışılmaya başlandı.

Oysa bunlar bizim makul ve mantıklı davranma yöntemlerimizdi.

Hala bu eski dünya yöntemleriyle hayatını sürdürmeye çalışanlar kendileri bilirler.

Yani yeni yol ve yöntemler geliştirmeliyiz.

Açalım; örnek, insanlar sözünde duramazlar, kimseyi böyle bir şeye zorlayamayız. Sistemlerimizi bunun üzerine kuramayız. Böyle bir durumu yok sayacağız. Kimseyi sözünde durmadı diye yargılamayacağız. Böyle bir şey yöntemimiz değil.

Peki, gerektiğinde ne yapacağız? Mutlaka ve mutlaka kişi bilgilendirilecek. Gelmemenin katılmamanın hiçbir sorumluluğu yok. Çünkü düzenlerimiz kişiye bağlı olmayacak. Çağ değişti insanların bir araya gelmesi, bir yerde toplanması şart değil. Çağırmak, çağrılmak eski devirlerde kaldı.

Bu, bizim için değil kişinin kendisi için önemli. Herkes her şeyi bilecek, isterse gelecek. “Çağırdım gelmedin, neredesin?...” Babanın uşağı mı var, canım istemedi…”Seninle ilgili bir menfaat varsa yararlanamazsın” Bir haktan yararlanmak için istenen yerde bulunmak gerektiğini sanmıyorum, var olmak/yaşıyor olmak yeterli…

Burada sadece bir konuyu örnekledik… Böyle daha onlarca ekonomik ve sosyal yöntem/argüman değişecek… Atıyorum garanti, yok böyle bir şey. Hiçbir zaman hiçbir şeyin garantisini vermeyeceğiz; olursa görürsün. Ya da güven mesela; güven diye bir şey yok, bekle gör.

Zaten bunlar sahte düzen, bir şeyi yapmadan önce insanları kandırmak…

İnsanları ve hayatı gerçek hale getirmek… İyi ya da kötü, bir insan hakkında düşündüklerini, gördüklerini, duyduklarını, bildiklerini söylemekten çekinmeyen (aynı şeyler kendisi için de)kimseler baş tacı edilecek. Herkes her şeyi bilecek, insanların hayatı ortaya dökülecek. Bizler müsamerede değiliz. Yaşamak böyle bir şey değil. İnsanlar birbirlerine her şeyi söyleyebilirler. Kaldıramıyorsan yaşama.

Bizler resim gibi ortada dolaşmak istemiyoruz, yaşadığımızı hissetmek istiyoruz. Gözyaşı, kahkaha birbirine karışacak. İnsanlar tazı gibi koşacaklarına böyle yarışacaklar. Hiçbir şeyi saklayamazsınız. Sakin ol, ay canım cicim çok iyi insansın!... Böyle bir şey yok, sahte dünyayı gerçeğe çevireceğiz…

Bugün ne olacak diye heyecandan titreyerek uyanacaksınız! Dalgalara bak; rüzgâr, fırtına, bir de sana bak. Konu mankeni gibi ortada duruyorsun! Psikolojimiz yaşadıklarımızdan değil yaşayamadıklarımızdan dolayı bozuluyor.

Kerim Korkut’un dünyasına hoş geldiniz!