- Kategori
- Uzay
Dünya Dönüyor, Sen Ne Dersen De...
Bilmemek, mutluluktur, kimi zaman :)
Yıllar geçiyor, fark etmesen de... Nilüfer'in dediği gibi ... Geçiyor yıllar...
Kimileri; güneş sistemi, gezegenler, yıldızlarla ilgili en küçük bir bilgiye sahip olmadan; kafası komşusunun tavuğu ile yeni bir araba ile meşgul olarak ömrünü tüketip gider. Kimisi de , yaşamını insanlığa adar, tüm yaşantısı bilim adına yaptığı çalışmalarla geçer.
Bizim gibi "farkındalıklar" peşinde olup en azından; kafasını "Biz bu evrenin neresindeyiz , bu minicik gezegende olmamızın gayesi nedir?" gibi sorulara kafa yoran , bir bilinmezlik karanlığı içinden bilim insanlarının oluşturduğu o kutsal ışıkla yol almaya çalışanlar için de, geçiyor yıllar...
İletişim araçları geliştikçe , bilgilerimiz de gelişiyor ; kimi zaman eski bildiklerimiz yenileri gelince bilgi olmaktan çıkıyor. Örneğin ben; bu yaşıma kadar Osmanlı padişahlarının, Osman hariç eşlerinin Türk olmadığını bilmiyordum . Bize hiçbir Tarih öğretmeni bunu söylemedi. İnternet sayesinde öğrendim bu acı gerçeği :) Tarihi kaynaklarla ilgim olsaydı daha önce de öğrenebilirdim, belki .
Gökbilimciler, her dönemde Dünya ve Evren'le ilgili ne ilginç şeyler söylüyor, ne çok çıkarımlar paylaşıyor, sonuçlara varıyor...
Dünyanın tepsi gibi düz olduğu sanılan zamanlardan günümüze, ne kadar yol aldı bilim dünyası... 50 yıl önce, elementlerin toprağın yapısında var olageldiği savı geçerli iken bugün bu elementlerin yıldızların parçalanırken oluşturduğu, dünyaya savrulan tozları olduğu iddia ediliyor bilim adamlarınca.Yani bedenimizde ve soluduğumuz havada da olan oksijen, hidrojen, karbon gibi elementler yıldızlardakinin aynısı imiş. Buna göre vücudumuz büyük olasılıkla yıldız tozlarından oluşmuş... Buradan haraketle de, yıldızlarla aramızda bir ilşki söz konusuymuş...
Yıldızların; belli bir zaman sonra yaşamı sonlanır, parçalanır, Uzaya savrulan tozlarından da bir müddet sonra yeni yıldızlar oluşurmuş. Gökyüzünde gördüğümüz yıldızların ışığı binlerce, milyonlarca yıl öncesi oluşan ışıkmış...
Astronomi, ilgi duyduğum alanlardandı öteden beri ama öğrendiğim bu devasa bilgiler akıl sınırlarımı zorluyor . Bu yüzden, köyünden hiç çıkmadan ; yıldızların sadece küçük sevimli birer ışık , belki de onların, çok olsa dünyanın bir ucu kadar uzakta olduğunu düşünen, evrenin sadece bu dünyadan ibaret , Güneş'in yıldızlardan çok büyük olduğunu sanan, velhasıl mutlu mutlu yaşayıp giden insanlara özenmemek elde değil...
Bazen bilmemek mutluluktur diye düşünüyor insan...
Güneş'in, dünyaya en yakın , 8 ışık dakikası uzaklığında (149.6 milyon km.) bir yıldız olduğunu, bugün gördüğümüz ışığının 10 milyon yıl önce oluşturduğu ışık olduğunu bilen kaç kişidir acaba?
Şu andaki teknoloji ile en yakın yıldıza 50.000 yılda ulaşılabileceğini,
Bizim Dünya'mızın da içinde bulunduğu Samanyolu Galaksi'sinin içinde, 8.8 milyar dünya olduğunu hepsinin de güneş benzeri bir yıldızın yörüngesinde olduğunu,
Samanyolu Galaksi'sinde, 200 milyar yıldızın varlığından söz edildiğini,
Dünyadaki tüm kumsalların içindeki kum taneleri kadar yıldız olduğunu,
Yıldızların boyutlarının farklı olduğunu, en büyüklerinin; yaşamları sona erdiğinde dışarıya hiç ışık vermeyecek şekilde "kara delik " denilen belki de "evrenden evrene geçiş" olduğu düşünülen tüneller içinde kaldıklarını,
Bilinen en büyük yıldız olan "Büyük köpek takım yıldızı"nda bulunan "VY Canis Majoris" adındaki yıldızın çapının Güneş'in çapının 2100 katı, dünyanın çapının ise 231.000 katı olduğunu,
BİLİYOR MUYDUNUZ? Ben yeni öğrendim...
Biz bunları sadece duyduğumuzda, algılamakta zorlanıyoruz. Oysa birileri, bu bilgileri insanlığa duyuran, bu konuda bilgilendiren çalışmalara imza atıyor. Uzay araçları yapıyor, bilim adamları bu bilgiler uğruna ömürlerini tüketiyor.
İnsan bu muazzam ötesi düzen karşısında acziyetini düşününce , bir toz zerresi gibi hatta evrende yokmuş gibi hissediyor kendini. O zaman da şu soru geliyor aklımıza : Neyin savaşını veriyor , ne için birbirini yok ediyor insan?
Evrenin bu akıllara durgunluk veren düzeni , ihtişamı karşısında bir karıncadan çok da farklı olmadığımızı düşünmemek elde değil...
Kur'an mucizelerini kimileri kabul etmiyor, kendilerince çürütme girişiminde bulunuyor. İnternette bunları da görmek mümkün. İnançla bilimi aynı potada düşünenler için bu görüşler etkili olmuyor elbette. Evrenin genişlediğine ilişkin ayet benzeri , bir çok bilimle ters düşmeyen ayeti inandırıcı olmamakla nitelendirenler için Allah ; "Onların kalpleri karartılmıştır, boşuna uğraşma" diyor, Peygamber'ine ...
Özellikle havada nem olmadığı zamanlarda , ne muhteşemdir Ay'ın ; pırıl pırıl, adeta bize göz kırpan ışıklar gönderen yıldızların görüntüsü ... Güneş de dahil bu muhteşem ışık kaynakları demek ki bize milyonlarca yıl ötesinden ışık gönderiyorlarmış...
Kimbilir bizler de, onlardan biri olacağız belki... Milyonlarca yıl sonrasına ışığını gönderen ...