Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '16

 
Kategori
Dünya
 

Dünya Düzeni; Ağlayanlar ve Ağlatanlar!

Yenidünya düzeni, insanların ikna ve organizasyon kurmalarını zorunlu hale getirirken aslında onların yalnız başlarına bir hiç ve hiçlik duygusuna sahip olmalarını sağladı. Kendi organizasyonunu kuramayanlar doğal olarak başka organizasyonlara tabi olmak zorunda kaldılar. Bu organizasyonlar her ne kadar önemsiz gibi görünse de bir nevi mafya örgütlerini andırsalar da yazılan sayfalarca hukuk ve talimatnameler süreç ve sistemlere sözde yasal kimlik oluşturdu. Sistemlerin birbiri ile uyumlu olması önemli bir sorun olmakla büyüme esas olarak sistemin ruhunu oluşturur.

Kapalı ve sınırları olan bir fiziksel mekânda onlarca balonu düşünün. Balonlar birlikte büyümeleri bir yere kadar birlikte devam edebilirken bir süre sonra söz konusu balonlar şişirilmeye devam ettiği sürece diğer balonlara basınç uygulamaya başlayacağı kesindir. Doğal olarak daha iyi şişirilebilen ve balon sağlam donanıma sahip balon yavaş yavaş diğer balonları uyguladığı basınçla daha fazla şişebilmek için patlatmak zorundadır. Patlatsın ki, şişebilsin. Dünyadaki mevcut egemen ekonomik sistem anlayışlarının bakış açısı olan büyüme modelinin fayda, yarar kaynakların verimli kullanımı gibi bir sorunu yoktur. Dert balonu büyütme sorunudur. Sağlam balonu olanlar önümüzdeki süreçte batı dünyasıdır. İlgilenenlerin de yakından bileceği gibi, temelleri 16.yüzyıllarda oluşturulmuş söz konusu sistemler zirveye yerleşirken diğerleri ekonomik sistem ve anlayış bakımından o kadar gerideydiler ki, yüzyıllar boyunca Batı dünyası sistemini geliştirirken, geri kalanların ise Batı dünyasının ne yaptığına dair en ufak bir fikri dahi yoktu. Şimdilerde yazılan binlerce hukuk kuralına, ekonomik sistem modeline, yayınlanmış teoriye rağmen  “Batı” dışında kalan dünyayı görünür ve görünmez iplerle öyle bir bağlamıştır ki, dünyanın geri kalanının aradan yüzlerce yıl geçmesine rağmen Batı’nın hala ne yaptığına dair en ufak bir fikri yoktur. Halkların zaman zaman yönetimlerinde yöntem farklılıkları oluşsa da yönetilenler günlük yaşam telaşına o kadar düşürülmüş durumdadır ki genelde ne olduğunu düşünmek için gerekli düşünsel olgunluğa ulaşılmasını modern insanı oyalayarak meşgul olmaya zorlamaktadır. İnsanları günümüzde hizaya getirme araçları çeşitlenmiştir. Bu araçlar pek tabi olarak tüketim araçlarıdır. Hiç kimse içindeki satın alma duygusuna, daha fazlasına sahip olma duygusuna engel olamamaktadır. Nasıl olsun ki, basın yayın organları internet aklınıza ne gelirse size bilgiler verirken sizden ve bizden bir şeyleri fark ettirmeden almalarından, bizleri bağımlı olmaya zorlamalarından daha doğal ne olabilir ki?

Eskiden olsa bir öğrenci herhangi bir konuda araştırma yapacaksa, öncelikle o konuda kitaplar alır veya kütüphanenin yolunu tutar günlerce araştırma yapmak zorunda kalırdı. Şimdi bu yazıları yazan kişinin de kolaylıkla yapabileceği gibi açar interneti sayfalardan konu başlığını arar bulur. İşine gelenini alır, işine gelmeyenini almazsınız. Ne büyük kolaylık değil mi? Ama kimsenin babasının hayrına bu hizmeti bana sunmaması gerek. Ödeme şart. Ödeme demişken ödemeler daima ilk anda görünen ödemeler değil, sonrasında ödenecekler de var…

Önümüzdeki dönem seçimler var. Malum, insanlar mezhep, fırka, şehir, tarikat olarak bölünmüş durumdalar. Bizim gibi sıradan insanların yapacağı güya seçimler ülkenin kaderini değiştirecek. Seçimlerde olmayan farklılıklarımızı arayıp duracağız. Olan farklılıklarımızın ise zaten çözümü yok. Yani neticede biz seçmedik. Anne, baba, şehir. Hatta din ve mezhep. Tıpkı, dünya gibi. Yani aslında fark yok aslında. Sadece patronlar biraz farklı. Ancak bu farklılık sadece görüntüde. Aslında tüm dünya kalın ve görünmez zincirlerle birbirine bağlı durumda. Ve o kalın görünmez zincirler ülkeleri insanları birbirine öyle sıkı bağlamış ki, esaretin tam manasıyla zirvesi. Ortaçağ'dan beri kullanılan prangalar gibi…

Bu prangalar neler mi?

Din.

Para.

Faiz.

Diğerleri de var ama saymakla bitmez. Organizasyon komitelerinin emrinde bir sürü araç ve ekip var. Ve komiteye bağlı ekiplerin görevi, küçük su kanallarını okyanusa yani komiteye bağlamak. Nasıl ikna etmek daha kolaysa o yöntem seçilerek, itinayla…

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..