Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '11

 
Kategori
Tarih
 

Dünya Evliya Çelebi'nin 400. yaşını kutluyor

Dünya Evliya Çelebi'nin 400. yaşını kutluyor
 

Herkes Edebiyat derslerinden Evliya Çelebi'yi ve ünlü Seyahatnamesini biliyordur.

Bilmeyen veya unutan varsa işte bir hatırlatma
 
"Seyahatname’nin giriş bölümünde Evliya Çelebi gezi merakını bir rüyasına bağlar. 
 
Kendi anlatımınına göre, bir gece rüyasında Hazreti Muhammed’i görür. 
Hz. Muhammed'den "Şefaat ya Resulallah" diye şefaat isteyecekken, şaşırıp "Seyahat ya Resulallah" der. Böylece birçok ülkeyi gezme, tanıma fırsatı bulur. 1635’te, yani 24 yaşındaki iken önce İstanbul’u dolaşmaya, gördüklerini, duyduklarını yazmaya başlar. 1640’ta Bursa, İzmit ve Trabzon’u gezer. 1645’te Kırım’a Bahadır Giray’ın yanına gider. Yakınlık kurduğu kimi devlet büyükleriyle uzak yolculuklara çıkar. 1646’da Erzurum Beylerbeyi Defterdarzade Mehmed Paşa’nın muhasibi olur. Doğu illerini, Azerbaycan’ın, Gürcistan’ın kimi bölgelerini gezer. Gümüşhane, Tortum yörelerini dolaşır. 1648’te İstanbul’a dönerek Mustafa Paşa ile Şam’a gider, üç yıl bölgeyi gezer. 1651’den sonra Rumeli’yi dolaşmaya başlar, bir süre Sofya’da bulunur. 1667-1670 arasında Avusturya, Arnavutluk, Teselya, Kandiye, Gümülcine, Selanik yörelerini gezer.
 
Evliya çelebi, 1611’de İstanbul’da doğmuştur. 1682’de, Mısır’dan dönerken yolda ya da 
İstanbul’da öldüğü sanılıyor. 
 
Asıl adı Evliya Çelebi Derviş Mehmed Zillî.  Ailesi Kütahya'dan gelip saraya yerleşmiştir.
Babası sarayda kuyumcu olan Mehmet Zillî'dir. Özel öğrenim görmüştür. Bir süre medresede okumuş, babasından tezhip, hat ve nakış sanatlarını öğrenmiştir. Musiki ile ilgilenmiş, hafız olmuştur. Enderuna alınmıştır. Dayısı Melek Ahmed Paşa aracılığıyla Sultan 4'üncü Murat'ın hizmetine girmiştir. 
Gezmeye ilgisi çocukluğunda babasından ve yakınlarından dinlediği öyküler, söylenceler  ve masallardan kaynaklanmıştır.
 
Gezileri 50 yıl sürmüştür. Gezilerinde karşılaştığı toplumların yaşama düzenini ve özelliklerini  yansıtan gözlemler vardır. Kültürleri, günlük yaşayışları incelemiş ve ünlü Seyahatname’sinde yazmıştır. Seyahatname’nin üslubu, Divan edebiyatı düz yazılarının tersine son derece sadedir. 
Dili kolayca anlaşılır. Konuşma diline yakın, akıcı bir üslup kullanmıştır. Anlatımlarında kimi zaman mizah unsurlarına da yer vermiştir.
 
Gözlemlerine, kendi düşünce ve çıkarmalarını da eklemiştir. Anlatımını belli bir zaman dilimiyle sınırlamamıştır. Seyahatname’de geçmişle gelecek, şimdiki zamanla geçmiş iç içedir. Yapısı gereği Seyahatname bir kültürel derleme niteliğindedir. İçinde, gidilen yerlerde dinlenen halk öyküleri, türküler, halk şiirleri, söylenceler, masallar, maniler, halk oyunları unsurları, giyim-kuşamla ilgili özellikler, düğün-cenaze törenleri, yerel oyunlar, inançlar, komşuluk bağlantıları, toplumsal davranışlar, sanat ve zanaat özellikleri de vardır. Ayrıca gezilen bölgelerdeki evler, cami, mescid, çeşme, han, saray, konak, hamam, kilise, manastır, kule, kale, sur, yol, havra, köprü gibi çevresel yapıları da inceler. Seyahatnamesi, yalnızca 17'nci Yüzyıl Osmanlı dünyası için değil, Kafkasya, Arap ülkeleri, Balkanlar ve Orta Avrupa bakımından da önemli bir tarihsel coğrafya-kültür haritası niteliğindedir. Gözlemleri tarihsel değerdedir.
 
 
İşte bu Evliya Çelebi Osmanlı'nın en büyük bir kaç kişisinden biridir.
 
Ve ne acıdır ki Evliya Çelebi’yi ilk keşfeden bizler değil, şarkiyatçı Avusturyalı Joseph von Hammer’dir! 
(1774-1856).
 
1611 yılında doğan Evliya Çelebi'nin bu yıl doğumunun 400. yılı.
 
Ve bu vesileyle Birleşmiş Milletler'e bağlı Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO, 2011 yılını Evliya Çelebi yılı ilan etmiş.
 
Mevlana, Atatürk, Farabi, İbni Sina, Tevfik Fikret ve Hasan –Âli Yücel’den sonra Evliya Çelebi de insanlık tarihinin önemli bir şahsiyeti olarak tarihte yerini bir kez daha almıştır.
 
Evliya Çelebi gibi büyük bir isim de Katip Çelebi'dir. En eski Osmanlı coğrafya kitabı olan Cihannüma'yı yazmıştır. Haritalarıyla birlikte İbrahim Müteferrika matbaasında basılmıştır. Daha sonra yazılacak coğrafya kitaplarımıza kaynak teşkil edebilecek bu eser, Avrupa dillerine çevrilmiştir.
 
Bir başka önemli Çelebi, Mevlid'i yazan Sülayman Çelebi'dir. 
 
Yine bir başka önemli Çelebi, Hezarfen Ahmet Çelebi'dir. Galata Kulesinden kollarına kanat takarak Üsküdar'a uçan Hazerfen Ahmet Çelebi'yi de ne tesadüfdür ki yine Evliya Çelebi seyehatnamesinde bu millete tanıtmıştır.
 
Osmanlı tarihinde Padişah, Şehzade olan başka Çelebi'ler de gelip geçmiştir.
 
Evliya Çelebi, Katip Çelebi, Süleyman Çelebi, Hazerfen Ahmet Çelebi, İbrahim Müteferrika gibi Osmanlı'nın dev isimlerine çok şeyler borçluyuz. Ancak insan bazen üzülmeden de edemiyor. Niçin mi?
 
Avrupa'da Gutenberg'in matbaayı bulmasından tam 250 yıl sonra matbaa bize ancak gelebilmştir.
Yine Evliya Çelebi'nin Seyehatnamesini de yazıldıktan tam 216 yıl sonra basılması da üzüntü vericidir.
Osmanlı yazılı dünyayı, teknolojik gelişmeleri yeterince takip edemediği için yazı dünyasından kendi kurumlarını yaratamamıştır. Oysa Batı, bunu çok iyi bir şekilde değerlendirip bugünkü üstünlüğünü kazanmıştır.
 
Umarız bundan sonra bilimin, verimliliğin, teknik ve teknolojinin değerini daha iyi anlayarak dünyadan geri kalmayız, çağdaş uygarlığın hep üzerine çıkmak için var gücümüzle çalışırız.
 
Evliya Çelebi'yi daha derinlemesine anlamak için inşallah ülke çapında daha çok etkinlikler yapılır ve dünyadan önce biz kendi insanımıza daha çok sahip çıkarız.
 
 
 
 
 
 
 
 
Toplam blog
: 648
: 2341
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

1995 ODTU Fizik Lisans, 1998 ODTU Fizik Yüksek Lisans (Biyofizik)  mezunuyum. Özel sektörde kalit..