Dünya Kadınlar Gününde Türk Kadınının durumu

Yarın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü…

Her yıl binbir tantana ile kutlanan bu günde, belli kadın örgütlerimiz, belli, sınırlı isteklerde bulunurlar. 9 Mart günü bu istekler unutulur veya yetkililer tarafından görmezden gelinir.

Biliyorsunuz bu yılda Kadın’a şiddetle ilgili yasal düzenleme yapılmak isteniyor. Ancak Meclis Adalet Komisyonuna sunulan yasa tasarısı, iktidar milletvekilleri tarafından kuşa çevriliyor. Kadın örgütlerinin beyanları, istekleri, arzuları bu yasayla karşılanmıyor.

Sizin anlayacağınız çıkartılmak istenen bu yasa 2010 tarihindeki anayasa değişikliğinin gereği. O günden beri bir yasal düzenleme yapılmadığı için bırakın kadına pozitif ayrımcılığı, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet giderek arttı. Her gün birkaç kadının şiddete maruz kalan resimleri basına yansıyor.

Birde şu var; erkek egemen bir toplumda, erkeklerin kadına şiddeti önleyen yasayı çıkartmaya çalışması biraz abesle iştigal! Şiddeti uygulayan kim? Kadını şiddetten koruyacak yasayı çıkartacak olan kim? Tabi ki erkekler! Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu değil mi?

Basına yansıyan bir araştırma ilgimi çekti. Bu araştırma tam da kadınlarımıza armağan edilen günün öncesinde yayınlandı. Çok ilginç sonuçlar var…

İşte o araştırmadan bazı örnekler:

Gezici Araştırma Şirketi tarafından 38 ilde yapılan araştırmada, 2 bin 864 kadına sorular sorulmuş.

Örneğin araştırmaya katılan kadınların dörtte biri kız çocuklarının lise ya da üniversite eğitimine ihtiyacı olmadığını düşünüyormuş.

Çalışma hayatında olan evli kadınların üçte ikisi kazandığı parasını eşine veriyormuş.

Üniversite mezunu kadınların bile iş bulamadığını gösteren sonuçlar işin çabası! Kadınlarımızın üniversite mezunları, asgari ücretle bile çalışmaya razıymış.

Kadınların ev dışında istediği işte çalışabilmeli midir sorusuna verilen cevap: Bekâr kadınların yüzde 89,7’si evet derken, boşanmış veya dullar yüzde 82,4 evliler yüzde 79,4 orasında bu soruyu evet diyormuş. Evlilerin yüzde 20,6’sı ise bu soruya hayır diyerek, evinin kadını(!) olma yolunu seçmesi dikkat çekici!

Kadınlara sorulan bir diğer soru; kız çocuklarının lise ve üniversitede okutulmalı mıdır? Evli kadınların bu soruya verdiği cevap yüzde 29,9 hayır, yüzde 70,1’i ise evet diyormuş.

Kadınlara, kazandıkları parayı nereye harcadıkları da sorulmuş. Bu soruda üniversite mezunu evli kadınların yüzde 73’ünün kazandıkları parayı eşlerine verdiği, her 100 kadından 14’ünün kocasının borçlarını ödediği anlaşılmış. Parayı eşime veriyorum diyen evlilerin oranı yüzde 62,3, kendi isteğimle harcıyorum diyen evlilerin oranı da yüzde 9,8 çıkmış. Bekârların ise yüzde 49,8’inin paralarını anne, baba ve ağabeylerine verdiği ortaya çıkmış.

Araştırmaya katılan kadınlara bir mesleğe sahip olup olmadıkları da sorulmuş. Kadınların yüzde 81,9’unun bir mesleğe sahip olmadıkları anlaşılmış. Evlilerin yüzde 18,7’si mesleğim var derken, yüzde 81,3’ü hayır yanıtını vermiş. Bekârların yüzde 76,2’sinin de bir mesleğe sahip olmadığı ortaya çıkmış.

Bir diğer ilginç soru: “Kadın erkeğe karşı teslimiyetçi olmalı mı?” Bu soruya; Evlilerin yüzde 45,9’u, bekârların 37,9’u ve boşanmışların yüzde 41,1’i evet diye yanıt vermiş.

Çalışan kadınların sosyal güvencelerine gelince: Çalışan kadınların yüzde 53,3’ü SGK’dan yararlanmadığını, işverenlerinin kendilerine sigorta yaptırmadığını belirtmiş.

Kadınlara eğitim durumuna gelince: Yüzde 51,7’si ilk ve ortaokul seviyesinde. Üniversite mezunu olanların oranı yüzde 10,1, lise mezunu olanların oranı da yüzde 18, hiç okula gitmeyenlerin ancak okuma yazma bilenlerin oranı yüzde 4,8, okuma yazma bilmeyenlerin oranı da yüzde 13 olarak ölçülmüş. Lise mezunu kadınların yüzde 62’si de her hangi bir işte çalışmayıp evinin(!) kadını olmayı seçmiş.

İş arayan kadınların yüzde 69,2’si asgari ücretle çalışmaya razılarmış! Üniversite bitirmiş kadınların yüzde 40’ı asgari ücretle çalışmaya hazırmış. Evlilerin yüzde 73,5’i, bekârların yüzde 84,8’i, boşanmışların da yüzde 49,2’si asgari ücretle çalışmaya razıymış.

Kadınlara ayrıca ‘Önümüzdeki günlerde bir iş buldunuz ama sigortası yok. Sosyal güvencesi olmayan bir işte çalışır mısınız?’ diye de sorulmuş. Soruya yanıt veren evlilerin yüzde 59,6’sı, bekârın yüzde 79,8’i, boşanmışların da yüzde 41,2’si evet cevabı vermiş.

Bir de çalışmayan kadınlara gün boyunca vakitlerini nerede geçirdikleri sorulmuş. Kadınların yüzde 51,4’ü ev işleriyle uğraştığını söylerken, bekâr kadınların yüzde 39,6’sı televizyon izlediklerini söylemiş.

Araştırmada, kadınlara sorulan en dikkat çekici ve ilginç sorulardan biri de “Genel olarak hayatınızdan mutlu musunuz?“ sorusu.

Bu soruda eğitim ve hane geliri arttıkça evet diyenlerin sayısının fazla olduğu gözlenmiş. Kentlerde yaşayan kadınların da mutlu olduğu ortaya çıkmış. Ege bölgesi kadınlarının daha mutlu olduğu, Güneydoğu yaşayan kadınların ise daha az mutlu oldukları tespit edilmiş.

Genel toplama baktığımızda kadınlarımızın yüzde 70,6’nın mutsuz olduğu ortaya çıkmış.

“Hayatınızda mutlu musunuz?” sorusuna; evliler yüzde 71,4, bekârlar 64,2 ve boşanmışlar da yüzde 76,1 oranlarında hayır cevabı vermiş.

Bu tabloya sahip bir ülkenin insanları olarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlarken, tüm kadınlarımızın bu özel ve güzel gününü kutluyorum.