Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '17

 
Kategori
Güncel
 

Dünya Kız Çocukları Günü

Dünya Kız Çocukları Günü
 

Nereden baksam biraz eksik, biraz kırılgan… Çocukluğum… Uzun, örgü saçlarında beyaz kurdele, siyah okul önlüğüne kondurulmuş beyaz dantel yaka, geniş alnına düşen perçemi ve onu ayakta zor tutan güçsüz, çelimsiz iskeleti… Ürkek, içine kapanık küçük bir kız çocuğu… Bu bendim.
Eski bir fotoğraf… Üzerinden yüzyıllar geçmiş gibi…
Her çocuk, ruhuna dokunan elle şekillenir. Şefkatle okşayan el; geleceğe dair umudu, öz güveni, açığa çıkan yeteneği olurken, öfkeyle acıtan el, insanlara düşmanlığı, nefreti, güvensizliği ve kimsesizliği olur. Dünümüzü unutturan beynimiz, çocukluğumuzu kutsal bir emanet gibi tertemiz saklar. Beynimiz temiz saklar ama çocukluğumuz saklamak isteyeceğimiz kadar temiz midir? Yani; kapanmış olsa da ara sıra sızlayan bir yara, zaman zaman kalbinizi yoklayan densiz bir cümlenin verdiği iç sıkıntısı, ya da suçlayan bir bakış, öfkeyle yükselen bir ses sızar mı çocukluğunuzdan mesela? Soruyu kendime sorduğumda ‘’sızmaz mı hiç!’’ diyorum hiç düşünmeden. ‘’Sızmaz mı hiç!’’… Sızıntı sorun değil de, şakır şakır kanayan çocukluklar benim derdim.
Bugün dünya kız çocukları günü… Kız çocuklarına özel olmasının anlamı var elbette… Çocukları erkek-kız diye ayırmak her ne kadar kulağa hoş gelmese de, dünün kız çocuğu olarak bunu anlayabiliyorum. Kendimden değil ama gördüklerimden…
Bir arkadaşım vardı. Beş çocuklu, fakir bir ailenin ortancası… Henüz 9 yaşındaydı, benim gibi… Sabahtan öğleye kadar evde kardeşlerine bakar, karınlarını doyurur, evi temizler, okul ziline son anda yetişirdi. Annesi bir fabrikada çalışırdı. Babası işsiz, genelde kahvehanede… Abileri, babalarının izinde, orada burada, kaçak göçek, sorumsuz ve duyarsız, yaşayıp giderlerdi.
Bir gün okula gelmedi. Ertesi gün ve sonraki… ‘’Kız çocuğu okuyup da ne olacak ki…’’ demiş babası. Hatta amcaları, dayıları abileri… Memleket meselesi olmuş Meryem’in okulu. Daha 9 yaşında dört duvar arasına mahkum bir kız çocuğu… Milyonlarcasından biri… ‘’Kızını dövmeyen dizini döver’’ diyen bir kültürün masum hükümlüleri.
Alaca karanlığı kuşandı tazecik bedenine… Sürüdü çocuk ayaklarını ışıksız dehlizlere… Meryem 9 yaşında, büyüdü, 30 oldu.
 
İlk o zaman anladım; her çocuk, çocukluğunu yaşayabilecek kadar özgür değildi.
 
Toplam blog
: 90
: 384
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

Adana'da doğdum. Havasının ve insanının sıcaklığı ile ünlü bu kentte çocukluğumu büyüttüm. Üniver..