Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '18

 
Kategori
Deneme
 

Dünya Küçülürken

Dünya Küçülürken
 

20. yüzyıl biterken neler düşünmüştük değil mi? Gelişen teknolojinin insanları bir araya getireceğini, sınırların kalkacağını düşünmüştür. Doğu ve Batı Almanya arasındaki duvarlar kalkarken, İngiltere ve Kuzey İrlanda'daki sorunlar bir ölçüde çözülürken, Sovyet Blogu dağılırken, en gelişmiş ulaşım araçları ve güzel yollar dünyayı kaplarken, internet teknolojisi yayılırken sevinmiştir. Yeni çağın insanlığı bağnazlıktan çok birbine yaklaşatırağını ümit etmiştik.

İnternetin sağladığı imkanlarla dünyanın bir ucunda bile olsa kaybettiğimiz dostlarımızı bulmuştuk. Aramızda din dil ve ırk ayrımının kalkmaya başladığını düşünüyorduk.  Yeni dostluklar, arkadaşlıklar, işler ve aşklar kuruluyordu aramızda. Dünyanın her köşesindeki güzellikleri ve kötülükleri görmeye, yalan haberleri bile artık görmeye ve çözmeye başlamıştık. Sosyal medya yaşamımızın ve iş dünyasının her alanına girdi. 

21. yüzyıl beklentilerin çok olduğu, ancak ümitlerin boşa çıktığı bir yüzyıl olmaya başladı. İnsanları yaklaştıracağı düşünülen dijital çağ kötülükleri beraberinde getirdi. Bu bahar rüzgarı gerçekte bazı çevrelerin işine gelmedi. İnsanların sınır aşan duyguları ve dostlukları kimilerin korkuttu. Sömürüden beslenenler insanların dinini, ırkını ve mali zaaflarını kulanan kesimler dünyadaki kucaklaşmayı çekemediler.

Barışı beklerken savaşların ve göçlerin olduğu bir dönem girdik. İnsanların sosyal medyada sınır tanımadan birbirini kucakladığı günümüzde siyasilerin ve ticari çevrelerin doyumsuz bencil davranışları ve insanlık dışı hırsları adı konmamış dünya savaşının önünü açtı. Sosyal medyayı bile sahte hesaplar ve tetikçileri ile donattılar. Ülkelerde yarattıkları zayıf yönetim yapıları ile oynayarak toplumsal huzur ile birlikte dünyanın beklediği huzurlu bir dönem beklentisini boşa çıkardılar. 

Onbir eylül ile başlayan yalanlara, sahte kurgulara dayalı bahanelerle yaratılan düşmanlık ve savaş ortamı gerçekte tüm dünyayı sardı. Her yerde ayni yalanlarla ve kurgularla ortasya çıkan çatışmalar dostlukları değil düşmanlıkları körükler hale döndü. Paralı askerlerden yaratılan sahte örgütler ve gruplar her yeri kan gölüne çevirdi.

Savaşlar, insanların çığlıkları ve göç yollarında insanların yaşadıkları bir bilgisayar oyununa ve canlı televizyon programına dönüştü adeta. Sahte insanlık havarileri bir taraftan kan kusan silahları satarken, diğer taraftan medya araçlarını timsah gözyaşları ile yardım kampanyaları ve projelerinin propagandaları ile donattılar. Ama yinede  yalanlarının sosyal medyada ortaya çıkmasına engel olamıyorlar. Oynanan kirli oyunlar ortaya çıkıyor. Küçülen dünyada iyilikler kadar kötülüklerde ortaya hızlı çıkıyor. 

Dijital teknolojilerle ve hızlı ulaşım ve haberleşme araçları ile küçülen dünyamızda barışı beklerken savaşları görmek canları acıtırken, kanlı oyunları ortaya koyanlar çok kolay görünüyor. Bu fotoğraf karşısında dünyanın her yanında tepkiler artıyor. Rant peşinde çevreyi ve insanlığı yok eden iş çevreleri, bunlara aracı olan ve seyirci kalan siyasiler, her dinden yüreklerinde gerçekte allah korkusu olmayan sahte din adamları güç kaybediyor. Onlar her geçen gün artan paraları ve lüks yaşamları ile yoksullaşan insanlarla alay ederken onların insanlık için değil kendi maddi menfaatleri ve yerlerini korumak için çalıştıkları ortaya çıkıyor.

Dünya küçülüyor, biliyoruz ki ortaya çıkan tablo hiç de iç açıcı değil. Kan ve gözyaşı ile dolu. Ancak başlangıçta kötü olaylar yaşasakta, oynanan oyunlara bugün için engel olamasak ta, gelecek için umitler devam ediyor. Onca oyuna rağmen insanların kalpleri birbirine yaklaşıyor. Dostluklarımız artıyor. Ceplere ve kalplere yönelik sahte maddi ve manevi vaadlerin yalan olduğu ortaya çıkıyor. Dünyanın her yanında yalancıların mumu sönüyor.

 

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..