Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Necmettin Rıfat Arman

http://blog.milliyet.com.tr/arman

04 Aralık '12

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Dünya'nın en mutlu engellilerinin yaşadığı Şehirden yazıyorum

Yürüyen merdivenli üst geçitlerimizde engelliler için asansörlerimiz var.

Büyükşehir Belediyesi'nin otobüsü klimalı durağa yanaştığında orta kapının sahanlığından tekerlekli sandalye ile otobüse binebiliyoruz.

Kaldırımların sokak ve caddelerle buluşma noktalarında bulunan rampalardan tekerlekli sandalyeler çok rahat inip çıkmakta.

Önemli caddelerin kaldırımlarının ortasında bulunan beyaz baston kullanıcılarına yönelik işaretli kaldırım taşları görme engellilerin dolaşmalarını kolaylaştırıyor.

Büyükşehir Belediyesi'nin engelli taksi hizmeti ücretsiz olarak kullanıcılara sunulmakta.

Muhtemeldir ki unuttuğum engellilere dönük daha nice hizmet sunuluyor olabilir.

Sizlere turizmin başkenti başkenti Antalya'dan söz ediyorum. Bir başka ayrıntıda en azından bugün için engelsiz bir vatandaşım.

Yukarıda yazdıklarım gerçekten doğru ama aşağıda yazacaklarım da gerçek.

Engelliyseniz yağmurlu havalarda hele sağanak yağışlı havalarda sokağa çıkamazsınız. Kentin alt yapısı olmadığı için tekerlekli sandalyenizle sel sularında kalarak yaşamınızı kaybetmeniz an meselesidir. Şiddetli yağmurlarda bırakın engelliyi nice leventler yollarda karşıdan karşıya geçmek için bellerine kadar sulara gömülür.

Geçen dönemin başkanlığı kaybetmiş siyasetcisi iktidar partisine genel başkan yardımcısı olunca bu dönemin başkanı da caddeleri güzelleştirmeye kendisini adayıverdi. Kısa sürelerde cadde güzelleştirmeleri bitirilirken yağmur suyu drenaj çalışmaları ne hikmetse kaplunbağa hızı ile ilerlemekte.

Sağanak yağışlarda bir çok caddenin debisi yüksek nehir yatağına dönüştüğü sözde dünya başkenti Antalya "Başarılı belediye hizmetlerinin"tanıtıldığı açıkhava panoları ile süslenip duruyor.

Sözde hizmet gani... Geçen dönemde, bu dönemde. Yani AKP zamanında da hizmette sınır yok, CHP zamanında da hizmette sınır yok. Yağmur şiddetli mi yağdı, evlerinizi su mu bastı itfaiye geliyor ve gerçekten büyük bir özveriyle çalışan o itfayiciler suları boşaltıp sabahlara kadar çalışıyorlar. Belediye başkanlarıda sorunu bildiklerini söyleyip en kısa sürede çözecekleri sözünü verip cadde güzelleştirme çalışmalarına hız veriyor. Belki de haklılar herkes göz boyamıyor mu?

Gelelim devletin verdiği kamu hizmet örneklerine:

Telefon ediyorsunuz hasta nakil aracı en kısa zamanda geliyor. Hastanızı alıyor Devlet Hastahanesine götürüyor. Hastanız 93 yaşında. Acil'e gidiyorsunuz gerekli müdahaleyi yapıyorlar sonra da taburcu ediyorlar. "Eve nasıl götüreceğim?" diyorsunuz cevap yok. 93 yaşındaki hastanızı karga tulumba güvenlikçilerin yardımı ile arabanıza yatırıyor ve evinizin yolunu tutuyorsunuz. Ne hizmet ama.

Bir başka örnek: hastanız 83 yaşında 100 kilo cıvarında, yürüyemiyor, hastahaneye götürüp kontrol ettireceksiniz. Ambülans gelir mi? Getirebilene aşkolsun. Gelirse hastanızı alır mı? Ne gezer... Ölüme çeyrek kala 112 hizmeti kapınızda. Hasta yaşlı grip oldu, grip yaşlılarda risk taşır hastahaneye götürmek istiyorum de ne cevap alacaksın...

Bizim mahallede sağlık ocağı var iki katlı ama asansör yok. Devlet Hastahanesi'nin Borsa adlı polikliniği var o da iki katlı onda da asansör yok. Yaşlı veya engelli hastayı götürdün ilgili doktor üst katta ise vay haline ...

Başta neler anlattım size şimdi neler... Çetin Altan üstadın kulakları çınlasın. "Uçak pisti gibi başlayıp sonra daralan nihayetinda sıçan kuyruğu gibi biten yollarımızdan"söz eden yazısını anımsadım.

Menderes bey yürüyen merdivenli üst geçitleri yaptırmış sonra ne işe yaradığı hala tartışmalı tranvay inşaatı ile nirvanaya ulaşmıştı. Tranvay çalışmaya başladı şikayetler devam. Mustafa bey cadde güzelleştirmeye kendini verdi bir kaç cadde güzelleşti siddetli yağmurlarda bir kaldırımdan diğerine ulaşmak için tahlisiye sandallarına gereksinme duyuyor halk. Pardon söylemeden geçemeyeceğim bir de güneş enerjisi ile çalışan durağımız var.

Yağmur suyu alt yapı çalışması mı? Yapılacak, yapılacak. Yavaş yavaş ilerliyor. Dünya'nın başkenti sudan sebeplerle meşgul olmaz. İktidarı ile muhalefeti ile var güçleri ile çalışıyorlar tıpkı kültür başkentinde çalıştıkları gibi... 

 
Toplam blog
: 35
: 289
Kayıt tarihi
: 14.08.12
 
 

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Çalışma yaşamım DİSK dergisinde başladı özel..