Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '07

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Dünya'nın En Yaygın En Kalabalık Sahipleri

Dünya'nın En Yaygın En Kalabalık Sahipleri
 

Doğa ne kadar yalın, berrak ve temiz havasıyla değişik mevsim ve bitki çeşitleri ile bizi cezbeder. Kentlerde yapay peyzaj alanları park ve bahçelerden, kent yakınlarından başlayıp uzanan doğal kırsal alanların uzaklarına varan çevremiz; daha ötelere uzanan bakir alanlar hepimizin biyolojik ve ruhsal dinlenme alanlarımızdır.

Tolumsal yaşamımızın yorgunluğunu, sosyal olayların psikolojik etkisinden arınmayı, moral-ruhsal dinamizmimizi, biyolojik dengemizi kazanmamız için gittiğimiz sakin ortamlar, doğal alanlar. Bazan öyle sakin ve sessiz bir ortamla karşılaşırız ki hayretle! Dinleyecek ses ararız sanki kulak veririz doğaya.

İşte öyle bir dingin bir hava, öylebir sessiz tabiat bu ortamda duyabileceğimiz seslerde var böcekler. Aslında böcekler ağızdan ses çıkarmazlarmış biliyormusunuz! bütün o sessizliğin seslerinin kanat sesleri olduğunu. Kın kanatlısından sineklere, kelebeklerden arılara, birde kanatları ses yapan o yaban arıları muştucular yokmu !

Bahçenizde ki bitkilerin veya kırdakilerin çiçek açma sezonunda, sabah güneşiyle birlikte yanına bir yaklaşınca uçuşan böcek çeşitlerini saymaktan aciz kalıyorum. Bir vızıltı, vonultuları var adeta yaşam saçıyor doğaya. Sarı polenler, bal polen toplayan arılarla diğer böcekler arasında adeta kapışılıyor. Renk renk kanatlar yaldızlı altın sarısından, yeşilin her tonuna, mavi ve laciverte, siyahtan kırmızıya kadar, sanki yaldızlı oje ile boyanmış kın kanatlılar. Kadifemsi, ipeksi, şeffaf sayısız renkle bezenmiş kanatlı böcekler. Rengarenk kelebekleri zaten söylemeye gerek var mı ?

Bütün bu böcek renkleri kimi cezbediyor neden böyla yaratılmış işin sofistike tarafına girmeyelim. Ama en sesli böcekler ağustos böcekleridir. Onlar biliyorsunuz belli bir tempoda orkestra vari ses yaparlar. Bir de odalarımıza giren muştu böceklerinin kanat sesleri.

Bahçemizde ki veya kırda ki, sulak bir vadide ki veya yerden kaynayan memba suyu civarında ki çiçekli çalı bitkilerinden ayrılıp, biz yine sessizliğe dönelim. Gördüğümüz varlıklar (cansız taş, toprak ve bitkiler) dışında sanki canlı hiçbirşey yok dediğimiz anda yaşlıbir devrik veya dikili kuru ağacın kabuğundan bir parça kaldıralım. Ya da yerde patika kenarında ki bir taşı, şarampolde veya ötede gördüğümüz bir kaya parçasını yavaşça ama aniden kaldıralım.

Öyle bir zenginlik var ki kim ne tarafa kaçışıyor, görülebilen ve tanımlanabilen den gözle zor seçilebilen türlere kadar kaç çeşit ve miktarda böcek görebildiğimizi tahmin etmek neredeyse mümkün değildir. Bu hususta hareket ve çabuklukla böcek çokluğu enteresan bir bağlantı içinde. Bu toplulukda diğer bir gizem birbirleri ile geçim uyumluluklarını bu kadar çeşit böceğin birlikte yaşamda nasıl sağladıkları.

Böcek çeşitliliği böyle, namütenahi bir populasyona sahipken, bilimsel kaynaklar tesbit edilebilen tanımlanmış böcek sayısını 700 bin civarında ifade ederken bir bu kadar da hala tanımlanmamış böcek bulunduğu var sayılmaktadır.

Böcekler, taksonomide eklembacaklılar şubesinin bir (insecta) sınıfıdır. İnsecta (böcekler) bu canlıların genel adıdır. Böcekler dünyada ençok cins ve türe sahip olan küçük hayvanlardır.

Bu kadar küçük yapılarına rağmen türlerini koruma ve devam ettirme açısından da en dayanıklı varlıklardandır. Her iklim ve coğrafi bölgede, bütün ekosistemlere uyumlu ve adapte olmuş çaşitleri olan canlılardır. Bu özellikleri ile de en yaygın varlıklardır. Böcekler bütün hayvanlar dikkate alındığında bile hayvanlar sınıfının 3/4 'ünü oluşturmaktadır.

Böceklerin genelde iki bölümde sınıflanabilir; toprakta yaşayanlar, uçan böcekler. Uçan böcekler genelde hayat döngüsü ile hem toprakda hem uçarak yaşarlar. Toprağa inmeyen ancak hayat evreleri değişim gösteren böceklerde hayatlarının bir bölümünde uçamazlar, tırtıl ve krizalit devreleri vardır. Böcekler sınıf olarak yumurtadan çoğalırlar.

Çeşitlilik yönünden de en geniş inceleme potansiyeli olan böceklerin bilimsel yönüne bir dalınca içinden çıkmak mümkün değildir. Biz bu aleme genel, popüler olarak bakıp tanıyabilirsek bile doğayla biraz daha barışık yaşarız.
Her halükarda ve her ortamda ayağımızın altında bilerek veya bilmeyerek ezilen bu muhteşem organizma yapısına sahip yaratıklar yaşam zincirinin dağal parçası ve zincirin bir halkasıdır.

Tahrip olan her doğal alan veya habitat bağrında, farkına varamadığımız veya dikkatimizi çekmeyen tirilyonlarca canlı yaşama son verildiğininde farkında olabilmemizi, bu canlı sınıfını tanımamız sağlayacaktır. Bu varlıkların da elbete biz insanlara zararlı yönleri de vardır bizim zararımızı da görürsek onların da bir canlı olarak zarar vermelerinden daha doğal ne oabilir. Oysa onlar bilinçli değil içgüdüsel davranış ve etkidedirler.

Bu yaratıklarla da mücadele ancak nefsi müdafaa düzeyinde yani zararlarını bertaraf edecek düzeyde olmalıdır. Onlar arsındaki dengenin de korunmasına dikkat edilmelidir. Zararlarını bertaraf edeceğiz diye bir o kadar veya kaç misli ile ölçülemeyen faydalılara da zarar verilebileceği devamlı hatırda tutulmalı ve hatta insana dağil diğer faydalıların faydası için de zararlılara dokunulurken bu yönü de göz önüne alınmalıdır diye düşünüyorum.

Böcek habitatlarının faydaları tabiatta gezerken de gözle görülecek kadar belirgin ve çoktur. Böcek dışı hayvanların zararlarını ve atıkların tüketilmesini, organik ayrışmada aracı olmaları faydalı zararlı böcek populasyon dengesinin sağlanması. Faydalı hayvanlara ve kuşların gıda kaynağı olması ve daha bilimsel tanımlamaya konu sayılamayacak yönleri olduğu bilinmelidir.

Bu hayvancıklar çok zaman sevimli olmakla birlikte tiksindirici yön ve çeşitleri de yok değildir. Yayılım alanları da insanlara hiçte uzak değildir.

Doğal hayat bazı canlılar için sınırsızdır. Biz belki farkında olmasak da onlar bize çok yakında bulunabiliyorlar. Hatta öyle türleri var ki korumasız insanların vücudunda, bakımsız evcil hayvanlarda ve elbette tüm canlılarla birlikte bulunabiliyorlar. Mekan sınırlaması, önlem alınmadıkça zaten mümkün değildir. Bunu düşünmek de gerekiyor, demek ki doğal denge de bunu gerektiriyor.

Biz toplum ve insan olarak içinde yaşadığımız dünyanın çevremizde ki küçük yaratıklarını, doğa gezimizde, piknik ve kamp alanlarımızda veya evimizin önünde ki bahçelerde daha bilinçli ve tanıyarak karşılaşmak için bu hayvanlar aleminin küçük yaratıklar alemi böcekler, daha yakından bilinip tanınmalı. Belki de zararsız halde tutulmaları için onların bilinip tanınmasından geçtiği anlaşılmalıdır.

Böcekler yaşam ortamımızın ve doğanın ayrılmaz ve de vazgeçilmez sahiplerindendir. Bu konu entomoloji olarak uygulama alanlarının başında gelen tarım ve ormancılık sektörlerinin faydasına sunulması açısından bilim alanında akademik sahası vardır, fakültelerin ilgili bölümleride akademik çalışmalarını sürdürmektedir. Ancak toplum olarak da popüler bilgi düzeyinde, yabancı kalmamamız gerekli diye düşünülmelidir.

İşte sessiz doğanın içine bakıldığında içinden kolayca çıkılamayacak bir alemin bizi beklediği ve bizimle baraber olduğunu görüyoruz. Kırlar, taş altları, ağaç çürükleri sayısız hayata ev sahipliği yaptığını. Doğanın hiç de boş yerinin olmadığını doğa gezilerinde yapacağımız küçük keşiflerle görebileceğiz.



nariçi: 06.11.07

foto:cmstürk.net

Bugün (4.9.2010) ilgili bir bekgesel gördün sizde bakabilirsiniz: http://www.dizihd.com/bbc-life-6-bolum-insects-izle-full-hd#


 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..