Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mart '15

 
Kategori
Deneme
 

Dünyada barışı sağlamak neden mümkün değil?

Dünyada barışı sağlamak neden mümkün değil?
 

Artık dünyadan geçti,kıyamete kadar böyleyiz de hani olur ya Mars'ta yeni bir dünya kurduk eğer burada yazacaklarımı yaparsak barış şansımız var.
 
Bir kere dünyada ne için savaşılıyor ona bakmak lazım. Ne için savaşılmıyor ki, it köpek dalaşı. İnsanlar,hayvanlar sanki birbirlerini yemek için yaratılmışlar. Her şey kavga nedeni.
 
İnsanın (ve diğer canlıların) yaratılışında bu anlamda genetik olarak  sorun var. Güçsüz ve korkak olarak yaratılmalıydılar. Bu durumda birbirlerine bir şey yapamazlardı belki ama bu sefer de doğa olaylarına teslim olurlardı. Dahası yaşamlarını sürdürecek irade ve çalışmayı ortaya koyamazlardı.
 
Bu durumda  Tanrının doğa olaylarını önlemesi ve "önüne koyalım yesin" tarzında yaratılanların yaşamını sağlaması gerekirdi. Yine kavga ederler miydi acaba? Çünkü korkaklar da kavga eder. Zira korkaklar cesurlara karşı korkaktır, herkes korkak olunca birbirlerine cesur olabilirler.
 
Yani Tanrı'nın haşa hiç olmaması ya da bizi yeniden yaratması lazım. Görüyoruz, Tanrının varlığının da (o da varsa tabi)  bir allamesi yok, olmasa daha iyi belki de. İnsanların melek kadar iyi olmasına çalışılıyor. Bu mümkün mü? Hayır. Tersini yapalım, kötülüklere limit koyalım şeytan kadar kötü olmasınlar.  Yani kötülüklere belli bir noktaya kadar izin verelim. İnsanın genetiğinde var, biz yapamazsın diyoruz; böyle şey mi olur. Bırak bakalım kaç karıya saldıracak,kaç darıyı dolduracak. İnsanların yaptıklarına izin verelim. Böyle yaratılmış biz şöyle olacaksın diyoruz. Böyle yaratılmışsa böyle olsun.
 
Nasıl yaşayacağımız doğduğumuzda alnımız da yazıyor mu? Buradan Tanrı'nın ve dinin, buna bağlı olarak yaratılanların bir düzen içinde yaşamalarını sağlamanın yeryüzündeki kavga ve savaşların nedeni olduğu görülüyor. Belki vermediğimiz için alıyor,saldırıyor; verelim. Dünyayı önüne koyalım. Daha isterse dünya bu deriz. Yani yaşama konusunda insanları serbest bırakmalıyız. Karınları doyduğu zaman birbirlerini yemeyeceklerdir.
 
Bu arada Tanrı ve din var ve hakimse yapacağımız hiç bir şey yok; battık bittik hepimize geçmiş olsun! Çünkü yaratılanlar dine uygun yaratılmamışlar ki. Günah işleme diyorsun adama günah çubuğu takmışsın. Hadım olarak yaratsan sorun olmayacak değil mi. Serbest bırak ya da biz serbest bırakalım. Kötülükleri de iyilikleri de önüne koyalım hangisinden daha fazla alırsa encamı o olsun.
Ben buraya bir çuval darı koyuyorum ama elini sürmeyeceksin ha! Yok böyle bir şey. Yani o zaman yeryüzündeki kavga ve savaşlar Tanrı'nın isteğiyle oluyor!
 
Yaratılmışların istek ve ihtiyaçları mutlaka sağlanmalı, hem de tamamı. Artık istemiyorum demeliler. Bunlar harın karın değiller ya, el kadar mideleri iki skorluk arzuları var. Hem yarat sonra da yasak de! Yaratılmış her şeyi insanlar alırlar,yerler, yaparlar helal olsun; bana göre çok normal.
Ve yaratılmışı değiştirmeye çalışmak...Şöyle olmalısın,şöyle olursan daha iyi olur,şöyle olacaksın! Hayvanlar gibi yaşasak... Hepimiz aynı şeyi yaptığımız için birbirimizden rahatsız olmayız. Ama hayvanlar gibi yaşadığımızı bilmememiz lazım. Bunu biri bize öğretmeyecek ya da öğrenmeyeceğiz. Daha iyi  ve güzel yaşama durumumuz olmaz belki de. Olsun,mutluysak...Şimdi de zaten asli yaşam öğeleriyle mutluyuz.
 
Paylaşım sorun...Herkesin nafakasını biz vereceğiz, fazlasına el uzatırsa elini keseceğiz; önünden al, başka çaresi yok. Herkes gücü, çalışması,yeteneği kadar alsın...Alsın da görüyoruz noluyor; alamayınca seninkini alıyor. Yine bela yine kavga. Hani diyorum dünyayı eşit pay edersek kimsenin diyeceği olmaz. Sen adama hiçbir şey vermemişsin ki, hep kendin almışsın. Dünyayı eşit pay edersek herkese yeteri kadar karı, yeteri kadar darı düşer diyorum. Yeteri kadara itiraz olmaz herhalde, iki tane evi napacaksın değil mi...
 
Bir adama bir ev yeter de çok olması istenen şeyler çok olsun. Adam doymuyordur bir külah yerine bir kova dondurma koy önüne. Yeteri kadar kişinin istediği kadar demektir. İki arabayı napacaksın? Birine binip birinin altında mı yatacaksın. Ama örneğin hatun başka,hatunda sınır olmaz. Kişinin çok istediği şeyler çok olsun; gözü doysun!
 
Tanrı ve yeryüzü Tanrıları, ve bunların dinleri,düzenleri kavga ve savaşların en önemli nedenidir dedik. Mars'ta Tanrı olursa IŞİD'de olur. Sonra insanların isteklerinin sınırlandırılması. Ne istiyorsam olmalı,değilse savaşırım. Siz etik masallarınızı evrenin aptal çocuklarına anlatın. Zaten o etik masallar değil mi bizi birbirimize boğazlatan. Bir insanın iyi olması için çalışılmaz, bu aptalca bir uğraştır; kendisi olması için çalışılır. Nasıl tecelli ederse.
 
Ve hayata göre insan değil, insana göre hayat...Ben hayata uygun olacakmışım, sittirsin gitsin, hayat bana göre olacak! Yaşamadığımız için ölüyoruz. Doymuyoruz,tatmin olmuyoruz,saldırıyoruz. Aşağılık etik önümüze bir dilim kuru ekmek koymuş "al ye gözün doysun" diyor. Savaşanlarda değil, savaşa neden olanlarda sorun var. Bu dünya bize yetmiyorsa (ki asla inanmıyorum) ve başka da çaremiz yoksa yarımızı öldürelim kalan yarımız insan gibi yaşasın.
 
Bir insana yeterinden fazlasını vermeyeceğiz; çünkü o zaman diğerine kalmıyor. Kullanmakla tükenmeyen varlıklar (su,hava,aşk,eğlence vs) kişilerin isteğine göre...Dini-düzeni hakim kıl, insanları eğit, silahları yasakla...Bunlar boş şey. Irak'ta çocukların üzerine bomba yağdıran Amerikan Bush eğitimli değil miydi?
 
Tanrı'yı isteyenler ayrı bir ülke kuracaklar. Biz onları seviyoruz. Ama onların düzeninde mutluluk olmuyor, görüyoruz. Belki biz çakallar gidersek mutlu müselman olurlar. Biz Mars'a gidelim, onlar da Venüs'e gitsinler. Ya da dünyayı onlara bırakalım. Kalplerimiz bir ama ülkelerimiz ayrı olsun! Onlar ve Tanrıları razı olabilirler ama bizler yılda yüzbin kişinin öldürüldüğü bir dünyada yaşamak istemiyoruz!
 
Biz gönlümüzdeki barışı kuracağımıza inanıyoruz. Bunu belki dünyada bile yapabileceğiz. Yeter ki Kerim Korkut'u insanlar anlasınlar. Dünyada barışı sağlamak için söylenen ve yapılanlar yanlış. Bizim görüşlerimiz dikkate alınsın. Kişiye istediğini vereceksin,değilse kavga olur; bunun başka yolu yok. Vermiyorum! O zaman yılda yüzbin kişi öldürülür. Ve ben bu yüzbin kişinin bir tanesinin bile ölmesine razı değilim. Kutsalınızı da etik değerlerinizi de kaldırır atarım. Yılda yüzbin kişinin öldürülmesine razı olan bir Tanrı benim tanrım olamaz. Dünyada bu sonucu yaratanların en büyük azaplara uğramasını isterim. Son nefesime kadar mücadelem bu yolda olacaktır. Artık hiçbir kutsal ya da etik değerle beni kandıramazsınız!
 
 
 
 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..