Dünyada çalan, ahrette oynar

*Yazan: Ben

En işlek cadde üzerindeki evin beyaz badanalı duvarı son birkaç ayda “duvar gazetesi” olup çıktı.

Bu duvara siyah kömür, renkli tebeşir, yağlı buya, kuru boya, püskürtme boya ... ellerin ne geçtiyse bir şeyler yazmış, buradan gelip geçen insanlar, en çok da gençler tabi …

Yazılar bir tek kelime olduğu gibi kısa, uzun cümleler, bazıları da paragraf boyutunda yazılar.

Ne mi yazmışlar?

Neler yazmamışlar ki; küfürden tutun da duaya, nasihatten tutun da siteme, aşka, sevgiye, tehdit - şantaj içeren ne varsa, en çok da yönetenlere, haksızlık yapanlara, hele de hırsızlık yapıp çalanlara… hepsinden örnekler görebilirsiniz o duvar gazetesinde.

Bu sabah o caddeden geçerken, her seferinde olduğu gibi, duvar yazılarını baştan sona tekrar okudum, henüz yenileri de vardı.

Benim bunca sözleri yazanlardan geri kalır yanım yok ya , hazır duvar dibinde bir kırmızı tebeşir parçası da bulmuşken, aklıma o an geliveren bir cümleyi duvara yazmak geldi içimden.

Yazı için duvarda en uygun yeri bulup, “ Dünyada Çalan, Ahrette Oynar” diye yazdım ..

Yani dedim ki;

Ey milletin malını, parasını çalanlar

Ey hazineyi iç edenler

Ey çoluğunu çocuğunu ve de sülalesini haram paralarla besleyenler

Ey açık bütçeden, kapalı ödenekten haksız yere nemalananlar

Ey cenneti satarak, cehennemle korkutarak din tacirliği yapanlar

Ey Dernekler kurup halkı kandırarak topladıkları yüklü miktar paraları yiyenler

İhale vurguncuları, arsa talancıları,

Ey zimmetçiler, ey zilliyetciler

Ey hırsızlar, sahtekârlar, kalpazanlar,vurguncular,talancılar …..

Sizler bu dünyada çaldınız, Ahretinizde oynayın ...

Alacaklarımız bâki !

*muzaffer yıldırım