Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '21

 
Kategori
Güncel
 

Dünyada Cennet Savaşı!

Oldum olası anlamadığım şeylerden birisi de öbür dünyada cennete ulaşma hayaliyle yaşayan insanların kendilerine bakmaktan, kendilerinin yaptıklarıyla cennetle ödüllendireceklerinin hayalinden daha çok diğerlerinin cennete gitmemesi, gidemiyor olması ile ilgileniyor olmaları.

Özünde büyük bir sahtekârlık barındıran bu düşüncenin kökeninde bu denli nefret olması, bu denli kanlı savaşlar yaşanması, farklı dinler için değil aynı dinin içindeki mezhepler arasında da halen yaşanan kanlı savaşların nedeni insan davranışlarının nedenini bilen ve basit bir mantık kuran hemen herkes karşısındaki insanların cennete gidemiyor olmalarının karşı tarafta bu denli kin, bu denli nefrete neden olması anlaşılır gibi değil. Neticede ortada duran bir ekmeği adil olarak paylaşmaktan uzak ve ortada duran ekmeğin tamamını kendine isteyen insan nasıl oluyor da dünya malında bu kadar bencil olurken öbür dünyada diğerlerinin de cennetle ödüllendirilmesini arzulayabilir? Anlaşılır gibi değil. Hâlbuki insana yakışan tıpkı bu dünyada yaptıklarının ışığında düşünüldüğünde kimsenin derdi diğerinin cennete gitmesi değil, bilakis “cayır cayır” yanmasını dilemek yakışır ki birçok insan, farklı görüştekilerin, farklı mezheptekilerin, ihaleyi sahtekârlık yaparak kendinden alanların, tarla kavgasında, yol kavgasında haksızlığa uğrayanların malına ırzına ve elbette ırzına karşı eylemde bulunanlar için dilediği budur. İnsan bencildir ve eğer geçmişteki hastane sıraları gibi bir cennet sırası olsaydı ( yaşı geçkin olanlar bazı hastanelerde muayene için kapıya liste asılır, erken gelenler sırayla adlarını o listeye yazar beklerlerdi. Tabi bazı uyanıklar listeyi yok edip, yeni bir liste yapar, listenin başına da adlarını yazarlardı) eminim ki günümüz ahlakında insanların büyük bir kısmı o listeden adınızı, adımızı silip kendi adlarını yazmakta tereddüt etmezlerdi.

Uzun bir paragraf oldu ve bu paragrafa itirazlar olmasını bekliyorum ve olur mu öyle şey diyecek çok insan olduğunu biliyorum.  Yine de düşünelim, özellikle ülkemiz bazında olaya yaklaşırsak, sınavı kazanamadığı halde kendini göreve tayin ettirenler yok mu? Başkasının sırasını, hakkını siyasi gücü sayesinde alan insan ve insanlar yok mu? Devir değişse de sırf o görüştenmiş gibi yaparak diğerlerinin de alması gerekirken, haksız yere başkasının hakkına çöreklenen bugün, dün, daha da önceki gün binlerce olay sayılabilir. Hemşericilik, particilik, akraba kayırmacılığı, sendikacılık, mezhepçilik, cemaatçilik, mafyacılık, dernekçilik… Daha onlarca “cılık, culuk” sayabiliriz ama bu yapılarda “değişmeyen en temel gerçek” bu dünya nimetlerinden daha fazla istifade etmek değil mi?

Dünya nimetlerini seninle paylaşmak istemeyenlerin senin cennete gidememenden niye rahatsız olsunlar ki? Hatta cehennemde yanman için beddua bile etmekten geri kalmayan insanların dinleri kullanarak bir biriyle düşman olmasının bir mantığı varsa o da sadece ve sadece bu dünyaya dair paylaşımda söz sahibi olma savaşıdır.  Yoksa asıl dertlerinin Yahudilerin, Hıristiyanların, Müslüman ve diğer dine mensup insanların diğerinin kendi dinlerine inanmamaları cennete gidemiyor olmalarına üzülmelerinden kaynaklanan bir üzüntü değildir. “Bir elmayı sizden sakınan insanların sizin cennetle ödüllendirilmenizden duyacağı büyük mutluluğu bir hayal edin!”

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..