Dünyadaki bütün belaların sebebi insanların birlikte yan yana yaşamasıdır

İsveçliyle kavga ediyor muyum? Adamı görmüyorum bile nasıl kavga edeyim. Bir gün menfaatler çatışırsa ederiz belki. Hiç değilse bir araya gelemeyecek insanları birlikte yaşatmayacaksın. Yani nasıl olur bilmiyorum ama artık bu bilgi çağında insanlığı bugünkü duruma düşüren sebebi görmeliyiz. Söylediklerimizi La Fonten masalları gibi dinleyen, dalga geçip bıyık altından gülen bilinçsiz vatandaş sorun bakın en büyük kavgayı komşusu/tanıdığı/akrabası yani birlikte yaşadığı insanlarla yapmaktadır.

Belki devletlerin birbirleriyle savaşlarını önleyemeyiz ama kişiler arasındaki kavgaları önleyebiliriz. Ve kişiler arasındaki kavgalarda devletler arasındaki savaşlardan daha fazla insan ölüyor. Yapılacak şey artık bir tarihten itibaren şehir sistemlerini, yaşam alanlarını insanları aynı yerde/bölgede yaşasalar dahi bir araya gelemeyecekleri şekilde dizayn etmek.

Ben bir insanı görmek istediğim zaman görmeliyim. Artı görmek istediğim insanları görmeliyim. Kapı komşu olan insanlar mezar komşu oluyor, on bin yıllık bu gerçeği göremiyorsunuz. Sevgi, dayanışma, el ele verme masal, ne zaman gerçekleşmiş, siz insanları melek mi sanıyorsunuz? Belki dünyanın yarısı komşusuyla/tanıdığıyla/akrabasıyla kavga etmiştir. Binde biri malını mülkünü almıştır. Yüzde biri öldürmüştür. Ben hayatım boyunca başıma gelen olumsuzlukların %90’ını birlikte yaşadığım insanlardan gördüm. Uzak olduğum kişiler bana lan bile demediler. Defalarca duvarlara kafamı vurup dağlara kaçmak istedim!

Dünya geniş olsa da 7 milyar insanı birbirinden ayrı yaşatamayız. Sorun büyük ve çözümsüz görünüyor; tıpkı kader gibi. Ancak aynı inanç ve düşüncedeki insanları bir araya getirip ayırabiliriz. Bu konu çok önemli. Ben ateistim ve kapı komşum IŞİD. Nerede o barışçılar;  bir arada yan yana kardeşçe yaşayalım diyenler? Hadi yaşayalım, nasıl olacaksa! Ne ateistliği ortadan kaldırabilirsiniz ne de IŞİD’liği. Dünya var oldukça bunlar da var olacak gibi görünüyor.

Hem IŞİD olmasa bile ben katili, hırsızı, yere tüküreni de görmek istemiyorum. Kerim Korkut “Mega Kentler” projesinde bu sorunu çözeceğini söylüyor. 50 yıllık bir süreç içerisinde kurulacak 10 mega kentte yaşam tarzları aynı olan insanları bir şehre koymak suretiyle farklılıkların yarattığı olumsuzlukları ortadan kaldıracağını söylüyor. Yazılarımızı takip edenler bunun nasıl yapılacağını biliyorlar. Artı yeni bir şehir halkı profili daha düşündük. Suç işleyenler de(en az bir defa, 1 yıldan fazla cezayı gerektiren)ayrı bir şehirde yaşayacaklar. Ben karıncayı incitmemiş biriyim, niye katille yan yana yaşayayım; yarın öbür gün beni de öldürsün diye mi?

Ayrıca rahatsız edici sosyal hayat argümanları da yeniden dizayn edilecek. Tanıdığınız/komşunuz/akrabanız bile olsa siz istemeden yanınıza gelemeyecek. Kısacası görmek/görüşmek istediğiniz kişiyi babanız dahi olsa kendiniz belirleyeceksiniz.  Babanızı bile görmek istememe hakkınız var. Gerek güvenlik gerekse sosyal hayat olarak rahatsız edici hal ve durumlar üzerinizden kaldırılacak. Kişiler arası ziyaretler(kim olursa olsun) randevu ile olacak.  Kendisi ziyaret edilmek istenen kişinin randevuyu geri çevirme hakkı var.

Valla bana kalsa 7 milyar insanı aralarında en az 100 metre uzaklık olacak şekilde dünyaya yerleştiririm ama siz de görüyorsunuz, bu mümkün değil. Aslında doğrusu bu. Belki bin yıl sonra. Zaten ben uzayda milyonlarca galaksinin bu nedenle var olduğunu düşünüyorum. Kötüleri öldürmekle bitiremeyiz. Komşunun komşuyla (insanların insanlarla) kavga etmesini önleyemeyiz. Adamın karısı güzel kıskanıyorum benim olsun diyorum. Zengin, parasını çekemiyorum. Dindar, ben ateistim; sevmiyorum. Ve daha neler neler. Birbirimizi görmesek bunların hiçbiri olmaz (Ben seni görmek istiyorsam bana geliyorsun. Yoksa öyle langır lungur evimin önünden geçemiyorsun) Dünya kurulduğu günden bugüne kadar “Birlikte yan yana yaşama” ideali doğrultusunda toplumları dizayn ettik; sonucu görüyoruz. Artık hayata ters taraftan bakacağız!