Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ağustos '13

 
Kategori
Deneme
 

Dünyalık güç ve zenginlik

Dünyalık güç ve zenginlik
 

Görsel internetten alıntı


Geçmişte olduğu gibi, İçinde bulunduğumuz  zamanda da dünyalık gücün, güzelliğin, şansın ve zenginliğin kadir kıymetini bilmeyenlerin, onları kötüye kullananların sonu hüsranla sonuçlanmıştır.

Ben bunlara layıktım, bunlar benim eserim, bunlar benim emeğimin karşılığı deyip İhsan edeni ve sahibini inatla inkâr edenler, Karun ve Karun hazineleri gibi belki yavaş, yavaş, beklide aniden yerle bir edilir.

Güç yerine güçsüzlük, güzellik yerine çirkinlik, şans yerine şansızlık ve nihayetinde zenginlik yerine yoksulluk alametleri zuhur eder.

Her dönemin birden ziyade Karun’ları olmuş ve olacaktır. Allah mal, mülk verdiği Karun’ları imtihan eder sınamaya tabi tutar.

Göz verdim görmen için, kulak verdim duyman için, Akıl verdim ekletmen için, kalp verdim tekebbür için, el verdim hakkı tutman için. Verilen bu azaları iyiye, güzele, hakka doğru giden yolda kullanmanı istedim.

Ne yazık ki sen gözü, kulağı, aklı, kalbi ve eli hep kötüye, çirkine, Hileye giden yollarda kullandın, başına gelen bütün musibetlere sen sebebiyet verdin.

Allah Hz Musa’nın kavminden ve amcasının oğlu olan Karun’a anahtarları güçlü ve kuvvetli bir birliğin muhafaza ettiği mal, mülk ve hazineleri İhsan etmişti. Ne yazık ki Karun mallara, mülklere, hazinelere güvendi bunlar benim başarılarımın ürünüdür diye böbürlendi, şımardı, Hz. Musa’ya karşı muhalefet ederek azgınlık etti, zulme ve haksızlığa başvurdu.

Âlimler, müminler hatta Beni İsrail kavminden olanlar bile Karun’a şükretmesini, malın, mülkün Allah tarafından bir lütuf olarak verildiğini kıymetini bilmesini, onları iyi ylda kullanmasını,mal, mülk ve hazineleriyle övünmemesini, zulümden, azgınlıktan ve ben benim demekten vaz geçmesini söylediler ancak Karun bu uyarılardan yararlanmadı.

Bunlara kendi Aklıyla, bilgisiyle, ticaretteki başarısıyla, çalışmasıyla sahip olduğunu inatla, inkâr etti ikrar etmedi. şatafatlı ve lüks hayat içinde yaşamaya devam etti.

Elbette Allah’ın kanunu kulların kanununa benzemez. Miskal de zerre kadar şaşmaz. Sabrı vardır, vadesi vardır. Karun’u sınadı, imtihan etti, İşte o sabır ve o vadenin miada doldu. Allah kendisini sınaması için verdiği malı, mülkü, hazineleri bir gecede yerle bir etti.

Karun'un yerinde olmayı hayal edenler bile o hayallerinden vazgeçip, kendi hallerine şükrettiler, Karun’a acıdılar.

Günümüz Karun’ları ” Karun gibi malın olsa ne fayda”  sözlerini nasıl yorumluyorlar. Bu sözlerin anlamı nedir bunu biliyorlar mı? Bence hiç bilmiyorlar ve yorumlamıyorlar. Bu bir türküdür deyip geçiyorlar. Öyle olmasaydı Karun’lar yoksulların sırtından geçinip fakir sayısını artırmazlardı.

Yaradan’ın takdiri olunca güç ve imkânı kötülere daha kısa yoldan gönderir. Buna şükredenler belki ihya olurlar. Ancak şükretmeyenlerin sonucu hazin olmuştur. Güç ve imkân sahibi olmayanların yokluğa rağmen şükrettikleri ve mütevazı alçak gönüllü oldukları örneklerle doludur.

Bu gün hayatta olmayan esasa intikal eden ( Allah gani, gani rahmet eylesin ) bir zengin iş adamımıza sormuşlardı nasıl zengin oldunuz. Çalışarak, çalışarak, çalışarak diye cevap vermişti.

Gönül arzu ederdi ki Allah böyle ihsan etti deseydi. Ama rahmetli şükredenlerdendi, mütevazı ve alçak gönüllüydü. Gücü kötüye kullanmazdı, haksızlık ve zulüm etmezdi. İşte bu örnekteki rahmetli Karun gibi olmadı.

Allah dilediğinde kullarına çok yada az varlık verir, bu bir sınama ve imtihandır.Şükredenleri, şükretmeyenleri görmek içindir.

Yaşam hayatında da sahip olunan makam, mevki, yetki, san ve şöhret gibi değerlerinde  iyiye,güzele doğru kullanmak ve kadir kıymetini bilmek lazım. Aksi halde makamı, mevkiyi, yetkiyi, sanı ve şöhreti verenler tarafından geri alınır.

O nedenle dünyalık gücün, güzelliğin şansın ve zenginliğin kadir kıymetini bilmek lazım. Mal, mülk gücünü doğruya karşı kullanarak, azgınlık ve zulüm yaparak kullananlar bilmelidirler ki Yüce Yaradan tarafından verilen bütün varlığı belki yavaş, yavaş, belki anında geri alır.  

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

 

Mehmet BURAKGAZİ /  MERSİN 

 

                                                                                                                              

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..