Dünyanın arkası neresi?

Haritadan alışmışız, oysa içi dolu bir topun yüzeyindeyiz. Bize haritalarda kıtaları düz olarak gösteriyorlar. Dünya bir karpuz, ikiye böldün. Parçanın biri ön taraf, diğeri arka taraf. Biz(Asya, Avrupa, Afrika) ön tarafsak arka taraf neresi. Kürede aslında bunu görebiliriz ama biz de bilelim. Şimdi mesela ben burada (Türkiye) duruyorum, tam arkama gelen yer(dünyanın arka tarafındaki karşılığım) neresi?

Sanıyoruz ki örneğin biz ön tarafken Amerika dünyanın arka tarafı. Ya da dünyanın bir ucu diyoruz. Sanki dünya dümdüz. Sanki bir yerden kalkıp bir yere öyle dümdüz gideriz. Dünyanın arkası, altı, üstü yan tarafı konusunda kimsenin hiçbir bilgisi yok. Dünya yuvarlak denmiş ama nasıl yuvarlak? Herkes dünyayı düz sanıyor. Öyle bir algı var. Belki Japonya’ya vardığımızda dünyanın arka tarafına geçiyoruz. Topun arkası yok mu ya! Altı, üstü, yan tarafı var.

Ben merak ediyorum mesela, şu anda ben Türkiye’de İstanbul’dayım. Ve bildiğimiz kadarıyla Türkiye dünyanın ön tarafında. Arka tarafında tam benim hizama gelen yer neresi? Bundan da vazgeçtik. Küre şeklinde dünyayı ortaya koyduk. Bize göre arka tarafta kalan kıtalar, ülkeler hangisi. Küre olarak Asya, Avrupa ve Afrika konum itibarıyla dünyanın ön yüzü ise Asya’nın bir kısmı da dâhil olmak üzere Amerika, Avustralya ve Okyanusya, Antarktika konum olarak dünya denilen gezegenin arka yüzüne düşmekteler. Eksik ya da fazla ben öyle gördüm. Bunun ne önemi var? Çok önemi var. Yaşadığımız dünyayı bilmiyoruz ki.

Top şeklinde dedik, ne tarafı öne çevirirsen orası dünyanın ön yüzü diğeri de arka yüzü olur ama klasik kabul eski dünyanın(Asya, Avrupa, Afrika) ön yüz, yenidünyanın ise arka yüz olduğu şeklindedir. Ama size soruyorum mesela Japonya’yı dünyanın arka yüzünde (doğu yan tarafı da diyebiliriz) hiç düşündünüz mü?

Antarktika bize göre konum olarak Dünyanın güney ucunda yani tabanındadır. Kürenin ön yüzünde görünmediği için arka yüz dedik. Şöyle de denebilir, gündüzken gece olan taraf arka yüzüdür. Bir de bilge(!) insanlar çıkıyor “Ya bunun neyini yazıyorsun” Sen okumuşsun, biliyorsun; ama insanların üçte ikisi buraya yazdıklarımızı bilmiyor.