Dünyanın en anlamsız yasakları - 12

İngiliz Savcı David Crombie der ki: “Los Angelas’ta, erkeklerin karılarını deri kemerle dövmesi serbesttir. Ancak kemerin kalınlığı, en fazla beş santimetre olabilir.” Vay maço “coni”ler vay. Kardeşim, hadi Texas’ta falan olsa, kovboy adamdır, zamanında az Kızılderili’nin icabına bakmamıştır falan deyip, insaniyetlerine verecek ve sineye çekeceğiz de anlı-şanlı Los Angelas’ta, nasıl olur yahu? Akıl alır gibi değil vallahi.

Kemerin kalınlığı dört nokta dokuz santim oldu mu iş tamam, ver hatuna kırbacı. Vay medeniyetsizler vay. Kardeşim, bu kemer işi de akıllara zarar derecede can yakıcıdır bu arada. Allah muhafaza, değdiği yerde, izi bir hafta kalır, TEM otoyolu gibi. Üç gidiş, üç geliş.

Rahmetli Dedem’e bir gün, bir komşu kadın gelir ve “Hacı Amca, gözünü seveyim, şu benim oğlanla bir konuşsan da nasihat etsen biraz, çok durumsuzluk yapıyor” der. Bizim oğlan dediği de ilkokul talebesi falan değil. Askerden yeni gelmiş 19-20 yaşında delikanlı adam.

Dedem, çağırır delikanlıyı ve daha bir cümle etmeden, bahçedeki ağaca bağlar ve “sen annene nasıl karşı gelirsin” nidaları ve belinden çıkardığı kemeriyle başlar oğlanı ıslatmaya. Muhtemelen kemer genişliği de beş santimin oldukça üzerindedir. Çocuk “tamam Hacı Amca, yeter Hacı Amca” demektedir ama ok yaydan çıkmıştır bir kere. Sonunda, anne yüreği dayanamaz ve koşar gelir Ana’sı, Dede’min yanına: “Kulun, kölen olayım Hacı Amca, tamam, yeter, bırak, çocuk ölecek vallahi.”

“Kızım sen, nasihat et demedin mi bana” der, ama bir taraftan da kıs kıs gülmektedir. Ellerini çözdüğü delikanlı, arkasına bakmadan arazi olur bahçeden.

Ama o, aynı Dedemin, rahmetli babaanneme bir kez olsun el kaldırmışlığı, seksen dört senelik hayatında ve altmış küsur senelik evliliklerinde vaki değildir.

Şimdi sorarım size kıymetli okurlar: Los Angelas’ın yasası mı daha medeni yoksa Selanik Kozana’nın mı? O ışıltılı toprakların anlayışı mı daha evla, yoksa bu bin yıllık medeniyet tarhlarının ki mi?

Tarihin ilk çağlarından bu tarafa ele alıp, çekebileceğimiz en geniş perspektifli fotoğrafı çekmeye gayret ettiğimizde şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki dünya toplumları içinde en az ezilen ve karşı cinsten sıkıntı gören kadın Türk kadınıdır. Bu durum da gerçekten övünülecek bir hadisedir.

Bugün birtakım problemler yok mudur? Tabi ki vardır ve sonuna dek takip edilip, çözüm yolları aranmalıdır. Ama birilerinin abartıp, birtakım rantların peşinde koşarken, kendilerine alet ettikleri kadar değildir. Gerçeklerle safsatalar birbirinden ayrılmalıdırlar.

Kemer kemerdir kardeşim, üçü de bir, beşi de bir.