Dünyanın en güzel işi…

Dünyanın en güzel işi…

-Büyüyünce ne olacaksın?

-Doktor.

-Aferin.

-Sen ne olacaksın?

-Subay.

-Sana da aferin.

Bu tür muhabbetler artık tarih oldu. Zaten bizim için mesleklerin hiçbir önemi yoktur.

-Sıvacılık yapabilir misin?

-Ne iş olsa yaparım abi…

Evvel Allah biz her mesleği bilir herkesten de iyi icra ederiz. En iyi futbolcunun ayağı ile kaçırdığı golü biz olsak popomuzla atarız. En iyi antrenör biziz. Gazetelerdeki yorumlara baktığınızda güzel vatanın hemen her erkek evladı anadan doğma teknik direktör. Sabahtan akşama kadar doktor ve evlilik programları izleyen hanımlarımız da evvel Allah doktor beğenmez. Durum her konuda, her meslek dalında aynıdır. Bu o kadar aynıdır ki, devletteki atamalara kadar yansır. Mesela veteriner olması gereken bir kişi yerine pekala imam atayabiliriz. Veyahut ta hâkim gereken bir yere iktisatçı atayabiliriz. Sonrada işler iyi gitmedi mi kıvırırız. Günümüzün ileri teknolojisine rağmen sık sık oluşan maden kazalarına, kader, takdiri ilahi deriz. Biz her işi iyi biliriz ya, bizim kontrolümüz dışında bir şey olursa suçu Allaha atıveririz. Nasıl olsa o ses çıkarmıyor. Okumak, kızlarımız için zaten gereksiz. Büyüklerimiz evde oturup çocuk yapsın fetvası verdiler. Onlar her işi en iyi bildikleri için boynumuz kıldan ince. Erkeklerse askere daha az süre gitmek, mümkünse hiç gitmemek için okurlar. Yoksa benim oğlum fabrikadaki o ukala mühendisten çok daha iyi bilir.

Ülkemizde bu sözüm ona her şeyi bilenlerin, tabiî ki aslında egodan, şark kurnazlığından, birilerine biat etmekten başka bir şey bilmeyenlerin hayallerini süsleyen en son iş ise milletvekilliği. Eskiden onların işleri de bayağı zordu. Oylamalarda parti başkanlarının tercihi ile el kaldırıp indirirlerdi. Şimdilerde işleri kolay. Önlerindeki iki düğmeli elektronik tablonun başkanın istediği düğmesine basıyorlar, tamam. Bazen enerjileri çok fazla geliyor ki, aralarında dalaşıyorlar. Tabii bu belirttiğimiz iş dışında işi olanlar da var. Onlar küçük bir kesim ve genellikle muhalefet partilerinden

Bu işe karşı aldıkları ücret de maşallah çok iyi.

Kişi başı milli geliri: 10.000 $.(başbakan öyle diyor)
Milletvekili maaşı: 5.600 $.
Yan ödeme: Harcırahlı.
Emeklilik: Yaş sınırı yok.
Çifte emekli geliri var.
Maaşın milli gelire oranı: % 56.

Bu oran diğer ülkelere bakınca dudak uçuklatıyor. Çünkü hiçbir ülkenin milletvekili maaşı o ülkenin milli gelirinin yüzde onunu bile bulmuyor. Şimdi “gözün mü var” diyeceksiniz. Cevabım evet. Onlar her ne kadar bu çok zor işi yapıyorlarsa da aldıkları parayı ben veriyorum.

Bundan sonra çocuklarımıza avukat, doktor değil, milletvekili olmayı hedef gösterelim.

11/10/2010