Dünyanın merkezinde, evliliğe seyahat...

Sevgili Oğlum,

Hayaller vardır, birbirinin içine geçmiş, hayaller vardır, ''Yarin yanağından gayrı...'', ortakça, kardeşçe, sevgiyle paylaşılan... Ne bileyim, mesela; dünyayı değiştirmek gibi, ortak hayaller!...

Ancak, yaşam rüzgarı, ya da deli poyraz, bazen de insanı farklı hayallere, farklı sahillere götürür, atar!.. Kimisi de, günlüğünü Latince, sırlarını Yunanca yazan Kristof Kolomb gibi, kendi gizemi ve hayalleriyle, nihayetinde bilinmiyen bir sahilde bulur kendini... Artık bulunan ve kalınacak, bir yer vardır...

Tuncel Kurtiz, 80'li yılların Ankarasında varolan Siyah-Beyaz isimli bir bar da, bu günlerde yaşantılanan, ''Siyah-Beyaz'' isimli yeni bir filmde, anımsadığımca, yaşlı bir ''Kızıl Ressam'' olarak şunları söylüyordu:

'' Biz dünyayı değiştirmek için yola çıktık!... Ama değiştiremedik, olmadı... Ama, dünya da bizi değiştiremedi!...''

Bu yüzden belki de, ''Hep söz, bizim!...''

Ve Adnan Yücel' in dediği gibi;

"Ben yine sevinçten ve coşkudan yana / Bildikleri gibiyim dostların / İki çiçek büyütüyorum / Yaz göğünü kucaklayan penceremde / Bir, gürültülü kokusuyla fesleğen / Bir de haykıran moruyla menekşe / Suladıkça diyorlar ki bana sessizce / Aşkı tutsak edersen cüzdanlara çeklere / Suların ışıklı türküsünü / Bir daha taşıyamazsın çiçeklere...''

Umarım sizler, kendinizce, değiştirebilirsiniz dünyayı!... En azından, mutlu, sağlıklı, büyük insanlığa bir şekilde katkı sunan, dünya insanları olursunuz...

Birlikteliğinizi bir kez daha kutlar, seni ve Aphiwan'ı kucaklar, gözlerinizden öperim. Sevgiyle.

9.mayıs.2010 / Tarabya,