Dünyanın toplam karbon emisyonları zirve yapmış....

Küresel ısınma her geçen gün yaşanan büyük iklimsel olaylarla kendini daha çok hatırlatıyor. Bu nedenle ABD'de Obama yönetimi harekete geçmeye başladı.

 

Obama yönetiminin iklim değişikliği stratejisine göre, ABD enerji sektörü, dün açıklanan federal düzenlemeler altında, karbon dioksit emisyonunu 2030 yılına kadar 2005 düzeylerinde %30 oranında 

azaltma kararı aldı.

 

Adamlar atmosferdeki karbondioksit yoğunluğunun ilk defa 400 ppm'i aştığını açıklamışlar.

 

Güvenli kabul edilen sınır, 350 ppm'miş.

 

1958 yılında Havai'deki Mauno Loa'da, bu değer 316 ppm'miş.

 

Sanayi Devrimi öncesinde ise 280 ppm'miş.

 

Son 800 bin yıldır ise 300 ppm seviyesini aşmamış.

 

Şimdilerde 400 ppm'leri aşıyor.

 

İnsanlık bir anda karbonlaşmadan, yok olmadan karbon emisyonuna karşı bir anda uluslararası acil eylem çağrılarını duyarsak sakın şaşırmayalım.

 

Bu karbondioksit öyle garip ki havadan ağır, renksiz, kokusuz ve kimyasal olarak da asidik bir gaz. Basit boğucu bir gaz. Küresel ısınmayı çok etkiliyor.

 

Yaşamın değil, ölümün gazı.

 

Yaşam yoksa hayatta hiç bir şeyin anlamı yok.

 

Karbondioksiti (CO2) bu nedenle kontrol altına almak lazım. Bu konuda etkin teknolojilerin geliştirilmesi lazım.

 

Kapitalist ülkeler galiba şimdilerde bunun idrakine vardılar ve şimdi etik değerleri daha çok seslendiriyorlar. Çin'in hava kirliliğine, kendilerini de etkileyeceği için karşı çıkıyorlar. Bu karşı çıkış hem Çin'e hem de onların işine yarayacak çünkü. Çevre insanları, ülkeleri yakınlaştırıyor, birleştiriyor. Küreselleşmenin boyutları genişliyor. Sadece ticaret değil, sadece internet değil, çevre, insan hakları, hukuk, etik gibi ilkeler da oyuna dahil oluyor.

 

En son Soma'da bunu yaşadık. Dünyanın en ücra köşelerinden bile Soma için büyük destekler geldi. Ülkeler yardım gerekliyse yardım edelim diye tekliflerde bulundular. Soma'daki ölü sayıları örneğin Marmara depremi gibi 17 binlerde filan değildi, 301 kadar resmi ölüm bildirildi ama ölüm olayı (iş kazası) bu zamanda anormal bir durumdu. Önlem alınabilecekken önlem alınmamış ve bile bile facia yaşanmıştı. Dünya kamuoyunun bu tepkileri insanı önemsemeyen şirketlere de aslında bir uyarı işaretidir.

 

Bu gerçekten çok çarpıcıydı. Artık insanlar sadece kendi ülkelerinin insanları değiller, bütün insanlık olarak yanlışa büyük tepki gösteriliyor. Bu tepkiler ticarete de ülkelerin ekonomik performansına da yansıyor ve ileride bu durum daha da artacaktır.

 

Dünya yeni bir değişim dalgasına girecek gibi gözüküyor.

 

Karbon emisyonu konusunda yakında ABD ve AB'nin de bastırmasıyla dünya çapında büyük kararlar ve mecburi uygulamalar gelirse hiç şaşırmayalım.