Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '12

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Dünyaya masumiyet yağıyor!

Dünyaya masumiyet yağıyor!
 

Karın masumiyetten çok zorluk getirdiği Van'ı unutmayalım. Onlara da el uzatmalıyız:)


Çocuktum ilk kar yağdığında… Annemlerin dediğine göre ilk kez yağmıyordu kar. Ama benim için ilkti…. Çocuklara özgü bir coşkuyla cama yapışmış kar yağıyor diye hoplayıp zıplamaya başlamıştım…

Masumiyet yağıyor dünyaya küçük pamuksu yumuşaklığıyla diye düşünmüştüm… Öyle beyaz, öyle kuralsız savrularak yağıyordu ki…
 
Yollardaki kirliliği ve insan kalabalığını, birbirine çarpan insanların bakışlarındaki tersliği alıp götürüyordu sanki… Hatta trafik ışığı, trafik kuralları dinlemeyen bitmek bilmeyen trafiğe, sürücülere ölümcül korku salıp trafik kabusunu en aza indirgeyebilen bir mucizeydi kar…
Çocuk aklımla pek haksız da değildim hani… Yalnızca karlarda yuvarlandım mı üstüm başım hiç kirlenmez sadece ıslanırdı. Annemde belki bu yüzden kar yağdığında deli gibi atlayıp zıplamama, kar topu savaşı yapmama ve de kardan adam yapmama hiç mi hiç kızmaz gülümserdi…
 
Trafik ise su gibi akardı. Çocuk olup ilerlemek bitmek bilmeyen yollarda trafikte tıkılıp kalmak yok mu? Kar bütün araçlara hükmeden beyaz içinde bir melek olurdu benim için o zamanlar. Tabiî ki okulları da tatil ederdi kar…Hangimiz tatile hayır diyebiliriz ki hele çocuksak? Her ne kadar büyüsek de iş güç hayatın koşturmasına kapılsak da kar ve tatil her zaman yüzümüzde gizlenen çocuksu gülümsemeyi ortaya çıkarmaz mı?
 
Yardımlaşmaya katkısını da unutmayalım. İstanbul kar ile barışık yaşamaya alışan yerlerden tamamen ayrılır. İstanbul için kar deprem sel yangın gibi doğal afet kategorisine girdiğinden olsa gerek yardımlaşmalar artar. Normalde başıma bela alırım diyip veya deyimlerin veya atasözlerinin ardına sığınıp “aman bana dokunmayan yılan bin yaşasın” demeyi seçen insanlar karda mahsur kalmış insanlara, kayan arabalara yardıma koşarlar. Kayan veya ilerleyemeyen arabanın arkasına geçip arabayı itmeye, arabanın her şeye rağmen kayıp o yardımseverleri de altına alma ihtimali dahi yardımlaşmaya engel olmaz.
 
Belki de bu sebepler bile kara masumiyeti yakıştırmak çok da yanlış olmasa gerek… Son birkaç gündür üstümüze aralıksız olarak masumiyet yağıyor… Son yılların en uzun süren kar yağışı ve soğuğu olduğu söyleniyor…Belki de başka yönden bakmayı deneyip karın ve soğuğun bizlere vermeye çalıştığı mesajı anlamaya çalışalım…Soğuk bizi ayıltıp kendimize getirmeye çalışırken, kar da soğuğu destekleyip masumiyetimizi, çocukluğumuzu ve yardımlaşmayı hatırlatmaya çalışıyor.En azından benim için…
 
Peki ya sizin için kar sadece bir hava olayı mı? Eğer değilse sizin için ne ifade ediyor? Eğer bilmiyorsanız keşfetmek çok kolay…. Sağlam bir çift ayakkabı, soğuk geçirmeyen bir mont, eldiven, atkı ve bere işte tüm ihtiyacınız bu. O pamuğumsu kar üstünüze yağarken karın neleri değiştirebildiğini veya sizlere ne ifade ettiğini fark etmeniz hiç de zor değil…
Karın sizin için anlamının ne olduğunu keşfetmeye çalışırken kayıp düşmekten de korkmayın çok, düşerken veya düştükten sonra size yardım edip kaldırmak için uzanan eller görecesinizJ Kar elleri birbirine bağlayıp, bizleri çocukluğumuza götürüp eskiyen hayallerimizi güçlendirip masumiyet parçacıkları düşürüyor üzerimize… O parçacıklardan payımıza düşeni almak ya da almamak bütün mesele bu… Almak o kar parçasını büyütmek kocaman bir kartopu yapmak ya da o küçücük parçanın su damlası misali yok olmasını izlemek…
 
Dünyaya masumiyet yağıyor ıslanmaya var mısınız?
 
Güner Deniz Ertoğlu
 
Toplam blog
: 18
: 683
Kayıt tarihi
: 14.06.11
 
 

Kitap, psikolojiyle, felsefeyle, sanatla tiyatroyla hayatımın anlamını bulma uğraşıyla meşgul bir..