- Kategori
- Sosyoloji
DÜNYAYI KİRLETEN İKİ YÜZLÜLÜK
İnsanlar,hepimizin çevresinde olanlar,
çalıştığınız iş yerinde,okuduğunuz okulda,
oturduğunuz apartmanda,
bindiğiniz otobüste,yemek yediğiniz lokantada....
Konuşurken ne de güzeller değil mi?
Entelektüel solcusu,dindar sağcısı,
inançlısı,inançsızı...
Hangi mahalleden gelmiş olurlarsa olsun fark etmez.Merhametten,şefkatten,sevgiden,
vicdandan,hoş görüden söz ederken sanırsınız ki
dünyanın "en vicdanlı,en şefkatli,en merhametli,
en adil insanları" ile birlikte yaşıyorsunuz.
Ama birgün ,
"örneğin sizin zerre kadar bir iyiliğiniz için gelişen
sıradan bir olayda" bu insanların yüzlerinin aniden
nasıl değiştiğini,sizin iyiliğinizden nasıl mutsuz olduklarını,ruhlarının derinliklerinde gizlenmiş karanlığın,hasetin,öfkenin,kinin,nefretin
nasıl gün yüzüne çıktığına tanık olur kahrolursunuz.
Ya da sizin bir felaketinizden,kötülüğünüze gelişen bir olaydan,düşmenizden ve hatta
hasta olmanızdan bile gizli gizli,sinsi sinsi
nasıl bir sevinç duyarlar
bunu hisseder yine kahrolursunuz.
Adeletsizlikten,haksızlıktan söz ederken
aslan kesilen bu insanların bir haksızlıkla
mücadele sırasında nasıl ortadan kaybolup
sizi tek başınıza bıraktıklarına
hatta bazan haksız olanın tarafına geçtiklerine
tanık olur bir kere daha kahrolursunuz.
Acı olan"dünyayı kirleten bu pespaye
iki yüzlülüğün orta yerinde, "mış-mış"gibi yapan,
olduğu gibi görünmeyen ya da göründüğü gibi
olmayan kişilerle yaşamak ZORUNDA oluşunuzdur.
EN ACISI DA;"ömür boyu bu insanlarla
birlikte yaşarken, bu insanlara benzememek,yüreğinizi kirletmelerine izin vermemek için verdiğiniz
o ağır mücadele sonunda içine düştüğünüz o koskoca YALNIZLIK ve koskoca bir ömrün
bu insanlarla birlikte yaşanarak
YİTİP GİTMİŞ olmasıdır..."
Canan Beşir Bekem
06/Kasım/2020