Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '16

 
Kategori
Dünya
 

Dünyayı kurtaracak "lider" aranıyor!

Dünyayı kurtaracak "lider" aranıyor!
 

internetten alınmıştır


"2016’da kimsenin reddedemeyeceği gerçek, küresel bir lider ihtiyacı olması... G-7’nin oluşturulduğu ve ABD ile Almanya’nın dünya ekonomisini kontrol ettiği günler artık sona erdi. 20 kişiye genişleyerek G-20 olan bu oluşumda da, fikir birliğinden bahsedemiyoruz.

Sonuçta ‘G-sıfır dünyası’ diye adlandırdığımız, küresel Oyuncuların ekonomik ve siyasi bir fikir birliğine varamadığı bir düzlemdeyiz.

Washington, artık dünya polisi değil. ABD’nin zorunlu olarak girdiği IŞİD mücadelesinde, Washington’ın liderliğini reddeden de çok sayıda önemli oyuncu var. Bu durum ittifakın içinde de geçerli. Başkanlık yarışında transaltantik ittifakını kötüleyip “Avrupa’yı unutun” diyen tek kişi Donald Trump değil.

Bu durum ABD’nin oyun dışı olduğu anlamına gelmiyor. Ekonomisi hızla iyileşirken, ülke tarihinin en yüksek innovasyon kapasitesine ulaştı. Öte yandan Ukranya’yı felç eden Rusya, Suriye’yi kontrolsüzce bombalamaya devam ediyor. Çin ise, Doğu Asya’da ABD’nin askeri gücüne meydan okuyor.

Mülteci akınıyla baş etmekle meşgul olan Avrupa’daki liderin ise popülist rakiplerinin söylemleri, Yunanistan’ın uzun dönemli mali kriz ve İngiltere’yi AB’de tutmak gibi sorunları bulunuyor.

Ancak bir kriz çözebilir.

Çin ise, G-sıfır deliğini kapatmayacak. Uluslararası sahnede daha aktif olsa da, tüm derdi ülkesinin çıkarları.

Peki, liderliği kim üstlenecek?

Cevap, hiç kimse. "

(Milliyet.com.tr'den ABD'li siyaset bilimci Ian Bremmer'in TIME için yaptığı 2016 yılı değerlendirmesinden aldım...)
 
Ian Bremmer'in "hiç kimse" dediği noktadan alarak başka bir değerlendirme yaparsak, acaba bu "hiç kimse" nin yerine Türkiye liderliğini koyabilir miyiz?
 
Bugün, dünyada merkezi İslam coğrafyası olan bir kargaşa ve bir yangın var. Bu yangın, emperyalistlerin körüklemesiyle giderek daha da büyüyor...Son olarak, İran ve Suudi Arabistan arasındaki din adamı idamlarının yakın bir gelecekte önü alınamaz bir çatışmaya dönüşeceği kesin görünüyor.
 
İran'ın Şii fanatizmi ve bundan beslenen emperyal arzuları, Suudi Arabistan'ın kabile iktidarından öte gitmeyen kırsal devlet yapılanması bu iki devlet eliyle İslam coğrafyasında var olan kaosu daha da artıracak gibi gözüküyor ne yazık ki...
 
Hal böyleyken, ne İran ne de Suud'lar bu "Ümmet-i Muhammed"i bir araya getirecek güce ve vizyona sahip değil...Onların ne tarihleri ne de devlet anlayışları böyle bir liderliğe el vermez.
 
İslam Coğrafyasındaki kargaşa ve yangını söndürebilecek bir ülke varsa o da Türkiye ve onun tüm İslam dünyasında saygı gören lider kadrosudur.

Bunu sadece siyasi hislerle yazıyor değilim...Bu bir gerçek olarak ayan beyan ortada duruyor... Neden?

1-Türkiye, ne İran gibi mezhep fanatizmi güden ne Suud'lar gibi küreselleşememiş bir kırsal devlet... Türkiye, hem Şii'liği, hem Sünniliği ve hem de diğer mezhepleri kucaklayacak bir "İslam" anlayışına sahip bir devlettir.
 
2-Son 15 yılın Türkiyesi, Ian Bremmer'in yokluğundan şikayetçi olduğu "merhamet sahibi"(Bu vurgu bana ait) bir liderliğe sahip olduğunu isbat etmiştir. Türkiye, siyasi menfaat gözetmeksizin başı derde giren tüm insanlara yardım elini uzatmış ve tüm uluslararası haksızlıklara karşı durmuştur. Şöyle ki:
 
a-Tüm dünya İran'a ambargo uygularken Türkiye, İranın da nükleer enerjiye sahip olma hakkını yüksek sesle dile getirmiş ve bu ambargoya uymamıştır.

b-Batı ülkeleri Rusya'ya ambargo uygularken Türkiye bunu da siyasi menfaat bağlamında değerlendirmemiş, komşusuna yardım etmekten geri durmamıştır.

c-Zengin Batı ülkeleri bir kaç bin göçmen geldi diye ne yapacağını şaşırmışken Türkiye, milyonlarca mülteciyi barındırmıştır. Nitekim, insaf sahibi kimi Avrupalı liderler bunun için Türkiye'ye açıkça teşekkür etmişlerdir.

d-Türkiye, içine düştüğü ekonomik buhrandan kurtulması için komşusu Yunanistana bile el uzatmak istemiştir, işbirliği teklif etmiştir. Eğer, Yunanistanın tarihi "gururu" mani olmasa bu yardım da gerçekleşebilirdi.
 
Bütün bunlar şunu gösteriyor: Bugünün zalim dünyasında Türkiye, merhameti ve vicdanı önceleyen tek ülkedir. Dünya savaşlarının körelttiği emperyalist vicdanlar bugünün dertlerine çare olamaz ve bugünün dünyasını huzura erdirecek liderliği yapamaz...

Ne dünyayı sömürmekten semiren ABD ne eski Sovyet zalimiliği peşinde koşan Rusya ve ne de "yeni kapitalist" Çin , dünyayı kurtarcak lider olabilirler!!
Bunu ancak ve sadece Türkiye yapar!... Türkiye'nin tarihi misyonu ve bugün ortaya koyduğu vizyonu önce bölgemizde sonra da tüm dünyadaki sancıları bitirecek bir "liderliğin" varlığını işaret ediyor.

Aslında, İslam coğrafyasındaki yangını söndürünce tüm dünyanın huzur bulacağını ya da İslam coğrafyasında açılan yaraların kapatılmasıyla tüm leş kargalarının yok olacağını herkes biliyor... Ne var ki, bugünün maddeperest anlayışları bunu itiraf edemiyor.

İster kabul etsin ister etmesinler, zalimlerin bütün engellemelerine rağmen Türkiye, dünyayı huzura kavuşturacak "liderliğe" ulaşacaktır.

Siz isterseniz bunu "Yeni Osmanlı" diyin ister, Yeni Türkiye hiç farketmez... Dünya Osmanlı'nın yıkılmasıyla buhrana girdi, şimdi onun "dirilişi" ile yeniden huzura kavuşacak.

İnşallah!...

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..