Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '15

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Duodenal Switch ameliyatının dezavantajları nelerdir?

Duodenal Switch ameliyatının dezavantajları nelerdir?
 

Duodenal Switch ameliyatının dezavantajları nelerdir?


İshal:
Tüm emilim bozukluğu sağlayan operasyonlarda ilk bir sene içerisinde sık ve sulu dışkı yan etkisi meydana gelir. Bu sorun, ince bağırsakların yapısı zamanla değişmeye başladıkça büyük oranda ortadan kalkmaktadır. Fakat hastaların bir bölümünde ishallerin yoğunluğu azalmakta birlikte, hayatları boyunca sürebilir.
 
Kötü kokulu gaz çıkartma:
Bu operasyonlar yağ emilimi bozulur. Bu sebeple özellikle yağlı ve karbonhidratlı besinlerden sonra daha belirgin olarak kötü kokulu gaz çıkartma sorunu meydana gelebilir.
 
Yaşam boyu destek tedavisi:
Emilim bozukluğu sebebiyle kişi yaşamı boyunca düzenli bir şekilde vitamin ve mineral kullanmalıdır. Bundan dolayı da doktor kontrollerine de düzenli olarak gitmelidir. Özellikle demir ve vitamin B12 eksikliği, anemi yani kansızlık bakımından bu kontroller oldukça önem taşır. Kalsiyum eksikliğinde, kemik erimeleri ve kemik erimeleri kaynaklı olarak kırılmalar meydana gelebilir.
 
Safra kesesi taşı:
Biliopankreatik Diversiyon-Duodenal Switch (BPD-DS) operasyonu ardından değişen ince bağırsak hormonlarının safra kesesi taşı oluşturduğu düşünülür. Biliopankreatik Diversiyon-Duodenal Switch (BPD-DS) operasyonunda duodenum besin geçişinden ayrılır. Yalnızca karaciğerden ulaşan safranın iletim kanalı olarak görev görür. Duodenuma besin girmediği için kolesistokinin hormonunun salgısında azalma meydana gelir. Safra kesesi düzenli ve yeterli olarak kasılmaz. Bu sebeple içindeki safra tıpkı zeytin yağı gibi tortulanmaya başlar. Bu sebeple de çökeltiler meydana gelir. Safra çamuru da işte bu çökeltilerdir. Zaman içerisinde bu safra çamurları safra kesesi taşını oluşturur.
 
Protein eksikliği:
Bu operasyonlar karbonhidrat ve yağ kaynaklı kalori alımı oldukça kısıtlanır. Çünkü etkin emilim kısıtlanmıştır. Bu nedenle hastalara Duodenal Switch olduktan sonra bol miktarda proteinli beslenmeleri önerilir. Böylece ön planda yapı taşı olan proteinli gıdalara daha fazla almış olurlar. Yağ emlilimi %70 üzerinde kısıtlandığı için, rahatlıkla ve bol miktarda ya tüketebilirler.
 
Yağ ve karbonhidrat sebepli olarak enerjisi yetersiz kalan vücut, kaslardaki proteinleri enerji kaynağı olarak almaya başlar. Kaslardaki proteinleri glukoza (yani basit şekere) dönüşür. Protein alımı yetersiz olursa, kas kitlesi azalmaya başlar. Bunun akabinde halsizlik ve aşırı yorgunluk meydana gelir. Ağır beslenme düzensizliklerinde de kişi hastenede kalabilir.
 
Biliopankreatik Diversiyon-Duodenal Switch (BPD-DS): Cerrahi kaynaklı riskler
Kaçaklar:
Tüm sindirim sistemi operasyonlarında kaçak riski her zaman mevcuttur. Duodenal Switch cerrahisinde mide boyunca olan uzun kesi hattı ve iki adet bağlantı noktasında bu riskler bulunur.
 
Karın içi apseler:
Çoğunlukla gözden kaçırılan kaçaklar sebebiyle karın içi apseler oluşur. Büyük bir kısmı operasyona gerek duyulmadan boşaltılarak oldukça pratik bir şekilde tedavi edilebilinir. Karın içi apse söz konusu ise damar içinden anti biyotik kullanılır. Bundan dolayı da kişi hastahanede kalmalıdır.
 
Pulmoner emboli ve derin ven trombozu:
Bacak toplar damarlarından, akciğer pıhtı kaçması kaynaklı olarak bu sorun gelişir. Çok hafif nefes darlığından, hayatı riske eden akciğer krizine dek farklı derecelerde yaşanabilir. Morbid obezite sorunu olan her kişide bu gibi ameliyatlarda söz konusu olan bir risktir. Biliopankreatik Diversiyon-Duodenal Switch (BPD-DS) operasyonu öncesi ve sonrası kan sulandırıcı iğneler bu problemin engellenmesi adına uygulanır. Operasyondan bir gün sonra hareket ettirilme sebebiniz budur. Bu sayede pıhtı oluşması engellenir.
 
Ancak tüm önlemlere karşın pulmoner emboli riski her zaman bulunur.
 
Barsak Tıkanıklığı:
Biliopankreatik Diversiyon-Duodenal Switch (BPD-DS) operasyonunda barsak tıkanıklığı operasyondan haftalar sonra gelişebilir.
 
Bulantı,
kusma,
karında şişkinlik,
karın ağrısı,
halsizlik,
baygınlık şeklinde kendini gösterebilir.
Yara infeksiyonları
Akciğer infeksiyonları
Geçici böbrek hastalıkları:
Ameliyat ardından şayet yeterli su alınamazsa böbrekler yorulur. Yeterli idrar üretimi yapılamaz. Bu sebeple kişi yorgun ve halsiz kalır. Bu sebeple de hastanede damardan serum ile tedavi yapılmasına ihtiyaç duyulabilir. Bu durum genellikle bir iki gün içinde tedavi edilir.
 
Bu ameliyat oldukça deneyim ve bilgi gerektirir. Bu sebeple cerrahın iyi seçilmesi gerekir. Dünya çapında bu ameliyat, bu deneyime sahip kısıtlı cerrah tarafından uygulanmaktadır.
 
Ameliyat Sonrası:
 
Vitamin eksikliği: %10
Ameliyat ardından mide bulantısı:% 1-2
Mide Fistülü : %1
Duodenal Fistül: %0.5
Ameliyat ardından kanama: %0.5
Idrar yaparken güçlük çekme: %1
Kansızlık: %5
Derin damar tıkanıklığı: %1
Aşırı kilo kaybı: %0.1
Reflü: %1
Kabızlık: %0.1
Ölüm %0.1
Duodenal Switch ve sonuçlar:
 
Kilo kaybı: %98
Şeker hastalığına tedavi: %99
Uyurken nefes alma sorunlarına çözüm: %99
Hiperlipidemiye çözüm: %98
Hiperyansiyon için tedavi:%90
Daha iyi bir beslenme düzeni.
Pirolik kapakçık korunduğu için hazımsızlığa yol açmaz.
Midenin açlık hormonu (GHRELIN) üreten bölümü cerrahi müdahale ile alınır. Bu sayede açlık duygusu azaltılır.
Ülser sorunları azalır.
Vücut kitle indeksi 50 kg/m2 nin üstünde olan kişiler için en etkili ameliyattır.
Tamamen laparoskopiyle yapılır. Bu sebeple büyük kesiler yapılmaz.
 
 
Dr. Tuğrul Demirel 
 
 
Toplam blog
: 37
: 3311
Kayıt tarihi
: 11.02.14
 
 

1999 Yılında İstanbul Tıp Fakültesi'nde başladığı mesleki eğitimini, fakülteden sonra yine İstanb..