Dur Diyebilirsin!

Sen Kadınsın! Dur Diyebilirsin! Değiştirebilirsin!

 

Sen kadınsın, dur! Utanma, gururlan... Pek çok yerde, pek çok işte önüne engel olarak geldi cinsiyetin. Hatta şiddet görmene sebep oldu, belki de hayatını kaybetmene. Gelenek adına, din adına, mahalle baskısı adına sana engeller konuldu. Gömüldün, yakıldın, vuruldun... Tecavüz edildin, suçlandın, dışlandın. Kız doğdun, utanıldın, gömüldün. Dayak yedin, ayrılmak istedin, vuruldun.

 

Sen kadınsın! Kadın olmanın yanında, anne olabilmenin onurunu taşıyan. Rahim olanın, rahmi verdiği kadınsın. Sana öğretilenle yaşamaya alıştın, yaşamaya çalıştın genelde. Ailen için, evlatların için çabalamak yetti çoğu zaman. İslam dinininde kadının yeri konuşulduğunda "Cennet anaların ayakları altındadır" deyip yüceltilirsin, kadın olduğunda hatırlandığnda ise, evde oturman, işleri yapman gerektiğine inandırılırsın çoğu zaman. Kadınla-erkeğin günahının bedelini senin yaşaman gerektiğini de kabullendin. Kadındır zinayı eden, cezayı alan. Oysa Nur Süresi 2. ayet, "Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun ..." der. Ayırmaz kadını, erkeği. Bunu anlatacak olan sensin kadın.

 

Kadınsın, kadın olduğunu öğrendiğinde başlarsın kendini korumaya.  Otobüse bindiğinde korursun, sokağa çıktığında korursun, çalışırken korursun. "Erkektir bakar", "Erkektir, elinin kiridir" sözleri sana yükler bütün yükü. O erkekleri de sen yetiştiriyorsun unutma. Din adına sana yüklenen sorumluluğun, erkeklere ait olan kısmını da sen öğret oğluna. Söylenenleri değil, ayeti öğret oğluna. Nur Süresi 30. ayet der ki; "Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki; Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır" (Diyanet Meali).

 

Sen kadınsın, kadın olmanın sorumluluğu altında ezilme, kadın olmanın onurunu yaşa. Tıpkı milyonlarca erkeğin Safa'dan Merve'ye say ederken, bir kadının, bir ananın feryadını yad ettikleri gibi. Hacer'in çaresizlik içindeki koşusu yaşatılıyor binlerce yıldır unutma, hem de ibadet olarak. Unutmadığın gibi, hatırlat unutanlara... Hacer ol! Zem de!