Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '13

 
Kategori
Aile
 

Dur vurma baba!

Dur vurma baba!
 

Aile içi şiddete hayır!


Hiç aile içi şiddete şahit oldunuz mu? Ne kötüdür o kavgalar, bağırışmalar, çığlıklar, karşılıklı hakaretler,  bu faciaya şahitlik eden çocuklar…Birçoğumuzun tanık olduğu aile içi şiddetten bahsediyorum. Kâh kendi içimizde, kâh akrabada, kâh komşuda. Bazen de haberlerde izlediğimiz şiddet.  Hep vardı hepte olacak mı? Bu sorunun cevabının  “Tabiki hayır! Olmayacak” olmasını birinden duymayı çok isterdim…

Ne olacak peki böyle?  Yıkılan yuvalar, hayalleri yok olan çocuklar, mutsuz yetişkinler,  aile içi şiddet yüzünden hayattan nefret  etmiş insanlar… Konuşmak çok mu zor? Anlaşmaya çalışmak, anlaşılamayan yerde medeni bir şekilde ayrılmak. Evimdir, yuvamdır, çocuğumdur, emeğimdir deyip  bu eziyeti çekmek, çektirmek… Bir türlü anlayamıyorum.  Bir yuva kolay kurulmuyor! Hatırlayın gençlik çağınızı, hatta çocukluğunuzu;  büyüdüğümde gelin olacağım, damat olacağım diye kurduğunuz hayâlleri,  yetişkinliğe adım attığınızda çektiğiniz aşk acılarını, sonra bir gün elinizden tutanın eşiniz olduğunu.  Düğünler, dernekler, kutlamalar, harcanan paralar, evinizi düzmek için aldığınız eşyalar,  sıkıntı içinde ödediğiniz borçlar, sonra belki de çocuk sahibi olabilmek için geçen yıllar… Bunların hepsi kolay mıydı?  Kolay mı geçti bu yaşam, bu gençlik, bu ömür… Öyle ya teselliyi kadehte arıyorsan eğer,  tevekkeli kolaymıs bazı seyler ve biz hiç değer bilmeyi öğrenememişiz?!

“İçme şu zıkkımı” diye boşuna dememişler, madem kendini kaybedeceksin, yakınından bile geçmeyeceksin!  Bardakta durduğu gibi durmuyormuş değil mi?  Sonra ayıldığında ortaya çıkardığın manzarayı seyrederken, kafanı duvarlara vurmak için çok geç olabilir. Elindekini kaybettikten sonra değerini  anlamışsın ne fark eder?  Yarın bir gün çocuğun büyüdüğünde onunda seni örnek alarak kendi ailesine, çevresine bir terör hayatı yaşatabileceğini unutma!  Ona bu şekilde örnek olma! Para kazanmanın kolay olmadığı şu hayatta üç kuruşunu içkiye, uyuşturucuya hatta sigaraya verme!  Neden mi?  Bir çok neden sayabilirim, bunları muhtemelen sende biliyorsundur  ve yıllarca duymuşsundur, şu anda kulaklarını bunlara tıkamışsındır nasıl olsa, ne denileceğini üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyorsundur.  Ama asıl konu ne biliyormusun? … SEN,  acizliğin, kişiliğin, duruşun, bakışın,  ağzından çıkan sözün,  kısacası mesele SEN’sin, bir birey olarak, bir insan olarak SEN.

Önce kendine saygısı olacak insanın, inancı, dirayeti,  sonra gelsin ne gelirse hayattan… İster  alaylı ol, ister diplomalı, hiç fark etmez.  Önce insan olmak özünde, kendinde. Bir yetişkin dünyaya kolay kazandırılmıyor,  analar babalar neler çekiyor yavrularını büyütmek ve yetiştirmek için.  İşte o biziz, ta kendimiz.  Düşünmek parayla değil, bedava! Oturup şöyle bir muhasebesini yapıyor muyuz hayatımızın? Neler yaşadığımızın ve yaşattığımızın… O kadar önemli ki  insanın kendini tartması, yanlışlarını saptaması,  sonra onları düzeltmek için yollar araması,  bu yollarda çıkmaza uğradığında yardım istemesi.  Bunlar o kadar normal ki, ama biz bir türlü kendimize vakit ayırmıyoruz, o kadar meşgulüz ki  etrafımızda olup bitenden, başkasının derdinden… Önce kendimiz,  sonra ailemiz, sonrada çevremiz.  Hani bir dalga misali, yakınında başlayıp etrafa yayılan şekil gibi.  Aciz olmamak gerek,  utanmamak,  samimi bir sekilde yardım istemek,  bu bizim insan olarak en doğal hakkımız!  İsteyenin bir yüzü,  vermeyenin iki.

Herkesin başına gelebilir;  yıkılan yuvalar, umutlar, gelecekler, geride gözü yaşlı bırakılan yavrular, hanımlar,  beyler….Zayıf bedenlerini korumaya çalışan insan evlatları,  seslerini duyar gibiyim; “Dur vurma baba!  Alkol içme, sarhoş olma, bizi dövme!  Çünkü ben büyüdüğümde senin gibi olmak istemiyorum, seni örnek alarak çevremdekilerin hayatını zehir etmek istemiyorum, benim de hayatıma mâl olma!  Kendine gel,  silkin ve adam gibi adam ol, çünkü ben seni  çok seviyorum” 

İstanbul

 

 
Toplam blog
: 27
: 189
Kayıt tarihi
: 22.01.13
 
 

Hayal dünyamızda yaşadıklarımız çoğu zaman kendimizi ilgilendirir. Başkalarına anlatmaya kalkıştı..