Dursun Çiçek ölüm orucunda!... / Ramazan orucunu açmamış, ölüm orucuna başlamış!...

Dz.P.Kurmay Albay Dursun Çiçek' le ilgili, DHA kaynaklı şu haber dünyaya geçiliyordu:

''Dursun Çiçek Ölüm Orucuna başladı!...''

"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davası kapsamında tutuklu olan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'in, avukatı Celal Ülgen, ölüm orucu iddialarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı deniyordu:

Çiçek’in avukatı Celal Ülgen, yaptığı açıklamada müvekkilinin 31 Ağustos’taki duruşmada kızı İrem Çiçek’e bir not gönderdiğini söylüyor ve notta “Aklı ve vicdanı hür insanlara sesleniyorum. İftira, yargısız infaz ve tutsaklık bitinceye, Hakimler hukuk ve vicdanlarına göre karar verinceye, Hukuk ve adalet geri gelip hukuk cinayeti bitinceye kadar orucumu açmayacağım" (hurriyet) yazdığını belirtiyordu!...

Ülgen, buna karşı çıktıklarını dile getirip, Çiçek’e dik durması gerektiğini, ayakta kalmasının daha önemli olduğunu ve bu hukuksuzluğu hukukla yırtacaklarını söylediğini anlatıyordu!...

İlginçtir; Ramazan nedeniyle oruç tutan Albay Dursun Çiçek, dün görülen duruşmada tahliye olmayınca orucunu açmıyor ve kızı İrem Çiçek vasıtasıyla, ölüm orucuna başladığını açıklıyor(!) , bir kez daha yinelersek; "Aklı ve vicdanı hür insanlara sesleniyorum. İftira, yargısız infaz ve tutsaklık bitinceye, hakimler hukuk ve vicdanlarına göre karar verinceye, hukuk ve adalet geri gelip hukuk cinayeti bitinceye kadar, orucumu açmayacağım" diyordu!...

12 Eylül Anayasası' nı yamalayıp ince bir oyunla sürdürmek isteyen, ülkeyi nihai olarak, bir ılımlı İslam merkezli federatif yapılanmaya götürmeye çalışan AKP ve onun tüm bağlaşıkları, büyük bir finans destekle ve büyük bir patırdı kütürdü içinde, sözümona hukuk ve daha fazla demokrasi için ve buna tüm gücüyle ''Evet'' dedirtmek için her tür yararcı yöntemleri denerken, örneğin; tescilli RTE , Çorum Mitingi'nde de bu değerli ülkenin başbakanı olarak;

''..Çorum'un yiğitliğiyle, mertliğiyle, gözü pekliğiyle her zaman gurur duyduk, nasıl ki Çorum bu topraklardan yetişmiş Akşemsettin Hazretleriyle, Ebusuud Efendi' yle, Koyunbaba'yla, İskilipli Atıf Hoca' yla gurur duyuyorsa, bizler de Çorum'la gurur duyuyoruz. Biz sizlerle gurur duyuyoruz.'' - derken;

ve Ebusuud Efendi' nin bu coğrafyaya yaptığı iyilikten çok büyük kötülükler, hem de şeyhülislam olarak varken ve o, ''Alevilerin, canları, malları, namusları size helaldir"/ ''... ister okla, ister mızrakla, ister bıçakla olsun Aleviler'in kestiği mırdardır, yenilmez" diyebilmiş, tecavüzcü bir şahsiyetken(!...) ve İskilipli Atıf Hoca' da, "Kurtuluş Savaşında ; "Mustafa Kemal Paşa isyankârdır, katli vacipti, Yunan askerleri, padişahımız efendimizin daveti üzerine gelmişlerdir, onlara saygılı olalım(!..) demişken ve başbakan Dersim popülizminin tersi yönde, Ebusuud Efendi'le sözümona gurur duyarken(!), oradan çok uzaklarda, Hasdal askeri cezaevinin demir parmaklıkları arasında da, ilk kez bu nitelikte, onurlu ve bir o kadar da trajik bir ''bireysel'' eylem sergileniyordu!...

1 Eylül Dünya Barış Günü'nüz kutlu ve aydınlık olsun.

1.eylül.2010 / Tarabya,