Dürüst bir yönetim beklentisi

Sayın Cemil Çiçek’e soralım: “Tarikat ve zirvelerin yasaklanmasını” öngören kanun hâlen yürürlükte midir?

Devletin kurumlarına, siyasi partilerin nüvesine musallat olan bu müsibetle mücadele, hükümetin başta gelen en önemli görevlerinden biri midir. Eğer öylese, Devlet rejimimizin teminatı olarak Anayasamızda yer alan Laiklik ilkesini hiçe indirgeyen, vatandaşlarımızın özgürce düşünebilme yetisini tek denli tarikat başının isteği yönünde köreltmesine, hükümetce nasıl göz yumulabilir? Tarikatların, Fethullahcılık, Nakşibendcilik ve diğerleri bunlara örnek... Yasaların yasakladığı, daha da önemlisi vatandaşın bilim ve fen yolunda bilinçlenmesini, öz düşünce sahibi olmasını, kısaca insanlığa layık İnsan olabilmesini engelleyen tarikatlar ve zirvelerle mücadele, tabii ki hükümetin görevidir. Buna, diğer kurumlarımızın, hatta vatandaşlarimizin da katılması yasaldır ve insanlık gereğidir.

Kurumlarımız arasında, Cumhuriyetimizin Ordusu, TSK’nın da, TBMM, Yargıtay, Danıştay, vs gibi bu gayrimeşru tehlikeye karşı dikkatli ve önleyici olmaları doğal.

Cumhuriyet rejimini kuran anayasal ilkelerin başında yer alan laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu saptanan AKP, bu konuda acaba ne yapıyor? Çaresiz suskun. AKP’nin Anayasa Mahkemesince tescil edilen rejim karşıtlığı durumu, yargının bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, ulusun bütünlüğü konularında ona ayrıcalık tanımaz.

Sayın Genel Kurmay Başkanı ile Hükümet Başkanı bildiri yayınladılar: “İrtica ile mücadele dâvasında, karar safhasına dek, soruşturmayı etkileyecek beyanda bulunulmaması, yayın yapılmaması... Pekii, AKP’nin sözcülüğünü yapan Cemil Çiçek, nasıl oluyor da TRT Türk ekranlarında (30.10.2009) bu davayı etkileyici, hatta ilgili mahkeme sanki hükmünü açıklamışcasına, TSK’yı hüküm giyimiş gibi gösteren beyanda bulunabiliyor? Sonra da ders verircesine, bundan böyle, değil darbe planları, bunların ne kurum ne de vatandaşlar tarafından hayal edilmesinin bile mümkün olamayacağını ekliyor! Bu onun söyledikleri... Bizim de elbette söyleyeceklerimiz var: Cumhuriyet rejimimizin temel taşları bağımsızlık, ülke bütünlüğü, ulusal birlik, laiklik ve dil birliği ilkelerine halel getirmeyen dürüst bir yönetim beklentimiz. Cumhuriyet yönetiminden bu yana zaten kurumlar ve vatandaşlar güven içinde gururlu ve mutluydular. Gene öyle olacak.