Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Duruşunuzun, enerjinizin değerini bilin ve bunu modern yaşam için kullanın

Duruşunuzun, enerjinizin değerini bilin ve bunu modern yaşam için kullanın
 

kürt dostlarımızın demokratik bunca açılıma rağmen bir terör çetesine ve katile dönüştüler...


Sevgili Dostum,

Bazı gruplara ve etkinliklere davetini önemsiyorum. Dikate alıyor, bakıyorum.

Belirtmem gereken bir şey var ki ben şu an tanımlanan bağlamların dışından bir yerden bakıyorum gelişmelere.

Yirmili yaşlardan beri süregelen kabak tadı haline dönüşmüş mevzuları ben çoktan çözdüm, bir yerlere koydum, tekrar indirmeyi de düşünmüyorum.

Yöntem sorunu olarak çatışma, kavga, haddini bildirme yöntemlerinin çok uzağındayım.

İnançlarla savaşmayı bırakalı, halkı işçiler, köylüler, patronlar diye bölmeyeli (siyasi yaklaşım olarak çok uzun yıllar oldu) Çok iyi dost olduğum sevgili işadamlarından, kentliye, köylüye kadar kendimi her sınıfa ait hissediyorum.

Bir sınıf, ayrılık, bağımsızlık savaşı değil kısacası benim içinde bulunduğum ruh halim. Bunu anlamamanı da hoş karşılarım. Doğrularla başlayan birçok girişimin bir çocukluk hastalığı olarak ne kadar ağır yanlışlara götürüldüğünü bizzat yaşadım, şimdi gözlüyorum. Özgürlük diye tanımlanan değerin, aydınlarca sanatçılarla şiirlere resimlere dökülen duyguların bu çatışmalar ve oluşlar içinde nasıl paramparça edildiğini biliyorum.

Açıkçası ben yeni bir bağlamda “açıklık, kapsayıcılık, hoşgörü ve biraradalık” prensiplerini içeren bir yerdeyim. Kimseyi inancı, düşüncesi, etnik kökeni veya sınıfsal durumu için ayırmıyorum. Ayrımcılığın her anlamıyla bize yirminci yüzyılın kötü bir mirası olduğunu düşünüyorum.

Ülkemde, coğrafyamda ve dünyada olanlarla ilgiliyim. Modern yaşamın bütün inançları, düşünceleri kapsayan, dil ve etnik ayrım gözetmeyen ve dünyayı sınırların sadece koordinatlar olarak böldüğü bir yer olarak belirlediği yeni bir yaşamın müjdesini verdiğini düşünüyorum.

Bu nedenle bugün, kavga, öfke, çatışma alanları yaratmayla, orada bulunmanın benzer sonuçları, sorumluluklar yarattığını ve giderek birbirine karıştığını, dönüştüğünü düşünüyorum.

Başlangıçta amaç doğru gibi görünse de ilerleyen zamanda başka yerlere çekildiğini görüyorum, bir yerde bir süre bulunup oraya destek verdiğiniz zaman sonuçlarından da sorumlu olmanız gerektiğini düşünüyorum.

Geçmişte samimi olarak içinde bulunduğum ortamların, başka birçok samimi insanın da duygusunu, enerjisini, duruşunu sömürerek, bundan güç alarak önlenemez biçimde katillere, çetelere, mafya bozuntularına dönüştüğünü bizzat yaşadım.

Bu nedenle geçmişle benzer duyguları gördüğüm alanlara yeniden giderek oralarda bulunarak yeni katillere, halk düşmanlarına (her anlamda) güç ve enerji vermeyi düşünmüyorum. Oralara gitmek, bulunmak basit bir bulunma eylemi değil, olup giden devamlılığa da destek vermek, olacak şeylerden sorumlu olmak anlamını taşıyor. (Önceki günlerde Okmeydanı’nda sokağa ateşe verenler, bir mayıslarda caddelerde vitrinleri taşlayanlar, arabaları yakan varoş haydutlarının oluşturduğu, kirlettiği düşüncelerle ilgimizin olmadığına inanıyorum)

Nice sivil toplum girişiminin, masumane başlangıcının nasıl bir ihanetle çarpıtıldığını, enerjisinin yönünün değiştirildiğini ve başlangıç amaçlarının unutulduğunu biliyoruz. 80 li yıllarda üniversitelerde, okullarda, mitinglerde yan yana gönül gönüle durduğumuz kürt dostlarımızın demokratik bunca açılıma rağmen, onyıllardır o bölgeye akan vergilerimize, eşitler olarak batıdaki yaşama almamıza rağmen bir terör çetesine ve katile dönüşmelerini, uluslararası maşalar haline gelmelerini ve bunun başlangıcında bedenim, nefesim, duygularımla onları bugünlere gelmesinde benim de okyanusta bir molekül kadar bile olsa katkım olduğunu bilmek beni çok üzüyor.

Yine aynı şekilde seksenlerde duruşumuzla güç verdiğimiz, dernekler, sivil girişimler, düşünce toplulukları, gruplar, örgütler sonranda güç bataklığına saplanıp ülkemizin karanlığa götürülmesine katkıda bulunmadılar mı? Şiddetin, terörün, baskının, işkencenin bahanesi olmadılar mı? Suçsuz insanları katletmediler mi?

Bütün saydığım ve sayamadığım nedenlerle bundan sonra düşüncemi, duruşumu, emeğimi sadece özel önem verdiğim alanlara vereceğim, herkesin de duruşunun, enerjisini değerini bilmesinden ve bunu modern yaşam için kullanmasından yanayım.

Bugün tehlikede olan şey sınıfsal duruştan çok özgürlüğümüz ve modern yaşam. Modern Yaşam her alanda ciddi bir saldırı altında ve sınavdan geçiyor.

Sevgilerimi sunuyorum, dostum.

http://www.ekrempehlivan.com.tr/

 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..