Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Düşene güler misiniz?

Düşene güler misiniz?
 

Derin bir nefes alıp, kendimle eğlenmek adına bir şeyler yazayım dedim. Çok ama çok güler yüzlü olsam da bazen çok suratsız, çok kaprisli, çok çocuksu ya da "hadi geri ver" diyecek kadar çok bencil olabiliyorum. Takıldıysam bir şeylere, sorun olaylarsa geçmiş beni yoruyor. Nasıl başa çıkıyorum; kendimle dalga geçmeyi ya da gözyaşımı seçiyorum böyle durumların üstesinden gelebilmek için.

Çok gülerim kendime, çok dalga geçerim kendimle. Biraz da safım çok çabuk inanırım. Saflığımla ilgili kısa bir anı size.

Eşimle birlikte yolculuk yapııyoruz günün birinde. Arabayı Cem kullanıyor, ben de yanında...Müzik de dinliyoruz. Yol üzerendeki bir türbenin yanından geçtik, geçerken müzik birden kapandı, türbeyi geçtikten sonra tekrar açıldı ve açılıp kapanırken Cem elini teybe uzatmadı ve ben hayret içinde Cem'e sordum:

Ben: Cem yaaa nasıl oldu bu teyp kendi kendine kapandı, açıldı

Cem: Kendi kendine olmuyor, ben ona kısık sesle kapan diyorum, kapanıyor, açıl diyorum, açılıyor, hadi sen de dene

ben başladım kısık sesle

Ben: sus

kapanmadı

Cem: biraz sesini yükselt

biraz yükses sesle

Ben: sus

Hayır yine kapanmadı

Cem: bir daha dene

Ben: sus..ıııh bu teyp beni dinlemiyor

Cem: Senin sesini tanımıyordur

Ben: Allah allah yaa seni nasıl tanıyo

dedim... Cem koskocaman bir kahkaha attı ve direksiyonda elinin altında bulunan kumandayı bana gösterdi!!!

Ben en saf halimle önce kalakaldım, sonra Cem'e kızdım dalga geçti benimle diye, sonrada Cem'den daha çok güldüm kendime, saflığıma.

Kendim düştüğüm zaman, yanımda biri düştüğü zaman da çok gülerim, tutamam kendimi. Canım acısa bile çok gülerim.

Kayınvalidemle birlikte bir gün restoran çıkışındayız...Köpeklerden de çok korkarım ben, bunuda biliyor ya kayınvalidem, çıkışın sağ tarafında kocaman bir kurt köpeği varmış onu gösteriyor bana (beni korkutacak ya)

Nezahaaaaaaaat köpeğe bak!

Köpeğe bakmamızla, köpeğin havlayarak üzerimize doğru gelmeye çalışması çok kısa sürede oldu. Ben bakar bakmaz köpeğin çok kalın zincirle bağlı olduğunu gördüm ve korkmadım. Ama kayınvalidem bağlı olduğunu görmemiş ve kaçayım derken paaaat diye yere kapanmazmı! Ben nasıl bir kahkaha attım, nasıl gülüyorum, tutamıyorum kendimi. Gülmekten onu ne yerden kaldırabiliyorum, ne de konuşabiliyorum. Korkma anne köpek bağlı diyeceğim diyemiyorum, susturamıyorum kendimi. Neyse, ayağa kalktı, bindik arabaya eve gidiyoruz, ama ben hala gülüyorum, sürekli kahkaha atıyorum, gülerken de "anne lütfen kusura bakma, ben düşene çok gülerim, kendim düştüğümde de çok gülerim, alınma, kızma bana" gibi teselli sözleri söylemeye çalışıyorum. Saatlerce gülmüştüm o gün, aklıma geldikçe de hala gülerim.

Laf aramızda, kocam yani Cem biraz sakardır. Bir gün mutfakda ampul değiştiriyordu. Bir baktım ki nasıl oldu, ne yaptıysa avize kopmuş yerinden elinde, ampul kırılmış, ayak başparmağı sandalyenin parmaklıklarına sıkışmış acı içinde yerde yatıyor. Ne oldu diyemiyorum gülmekten, o kızıyor benim canım acıyor, sen gülüyorsun diye ama ben tutamıyorumki kendimi, Cem'in kızgın bakışları arasında saatlerce gülmüştüm. Çok ilginçti ama, o ayak başparmağı oraya nasıl girdi, nasıl hemen morardı anlamış değilim hala!

Hayatla dalga geçebilmeli insan zaman zaman, ağız dolusu gülebilmeli, kendiyle dalga geçebilmeli.



Günün sözü: "Bir dünyadır kadınlar, yürekleriyle konuşan, gözleriyle gülen" Ahmet ALTAN

Kahkaha dolu günlere efendim,
Sevgiyle kalın.


 
Toplam blog
: 184
: 2109
Kayıt tarihi
: 11.03.07
 
 

1974 Bremen doğumluyum. Hayatın Med-Cezir'lerle dolu olduğuna inanırdım; yaşaya yaşaya anladım ki ö..