Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Düşler ve 70'ler

Düşler ve 70'ler
 

Hoş geldiniz!

Ben, "insan" olarak eşitlikçi ve demokrat biriyim; "varlık" olarak, dünyada iğne atsanız yere düşmese, yine de başkalarının alanlarına sızamam. Dedikoduları, bu nedenle en son ben duyarım. Babacığım Karayolları'nda çalıştığı için, yollarını yapmaya gittiğimiz denizinde balık kaynayan Göcek'te, deniz kıyısındaki açık hava sinemasında Yılmaz Güney filmlerini izledim; dört yaşımı doldurmamıştım. Bunlar renkli değildi ama Göcek'e göçmeden önce Bornova'da bir açık hava sinemasında renkli filmler izlemiştim. Bir seferinde, annemler diş hekimine (o zaman "dişçi" diyorlardı) gideceklerine inandıramamışlardı. Ben de onlarla birlikte Kuduz adlı (renkli) filmi izledim! Diş hekimi ziyareti ve kuduz hastalığı... O zamanlar Diskoveri Çenıl yok, eh tivi de haliyle yaşamımızın çok dışında. İğneler kaynatılıyor, alkolle siliniyor, öylelikle enjeksiyon yapılıyor. Yalnızca Arçelik buzdolabımız yeni.

Çocuklar sokakta oynuyor ama elma şekeriyle kandırılarak kaçırılma kâbusu, mini etekli annelere dışarıyı kolaçan ettiriyor. Oynarken düşüp kalkmaktan dizlerimizde hep kabuklu yaralar var (onları yolmak ne keyifti!). Göcek’ten sonra sırasıyla Marmaris’e, Milas’a ve Bodrum’a gittik. Evlerin çoğu bahçeliydi. Değilse de komşunun bahçesindeki erik ağaçlarına tırmanmak hiç yasak olmadı. Düş dünyamız çok genişti. Yerde bulduğumuz renkli camın ardından saatlerce güneşe bakardık. Dut ağacının dutlarını yere serilen çarşaftan toplar yerdik. Jules Verne ile Kemalettin Tuğcu da okurduk, Gulag Takım Adaları da, Mario Puzo’nun Baba’sını da… Teksas ile Tommiks’i o kadar değil ama, amcamın Karadeveci ile Bodrum’a her gelişinde getirdiği Red Kit’in sayfalarını sevgiyle çevirdim. Bir de Triksi Belden serüvenleri kalmış usumda. Ah TDK Dergileri, ah Varlık Yayınları…

Okuyup yazmaya, sizin gibi ben de çok meraklıydım; çabucak okumayı öğrenip ansiklopedileri, öykü ve romanları içmeye başladım. Kardeşimle, sabahları okula gitmeden çok önce uyanıp Bodrum Kütüphanesi kitaplarını okurduk. İrme Kırtasiye'nin raflarını çok indirdik, Milliyet Sanat'la tanışıklığımdan da hoşnutumdur. Komşumuz Doktor Alim Ekinci ve çok değerli eşi Perizat Hanım’ın görkemli kitaplığından çok kitapla beslendik.

Yazıp çizmek, Türkçe, dilimiz, yazın dünyası deyince çok değerli öğretmenim Hatice Yücel örneğim oldu. Düşünce ve inançlarımın, yaşamın her anında tutunacak evrensellikte olduğunu gösterdi: Atatürk ilkeleri, devrimleri ve hümanizm...

 
Toplam blog
: 101
: 2403
Kayıt tarihi
: 18.11.07
 
 

İzmir'den merhaba! İzmir'de, Göcek'te, Marmaris'te, Milas'ta, Söke'de, Bodrum'da sonra yine İzmir..