Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '08

 
Kategori
Haber
 

Düşmanı tanımasına ABD izin vermiyor...

Düşmanı tanımasına ABD izin vermiyor...
 

Milletimizi sevmek;milletimizi birbirine sevdirmek, kenetlenmek,ilerlemek önceliğimiz olmalıdır...


Yazının başlığı Fatih Çekirge'nin 21 Ocak 2008 tarihli Hürriyet Gazetesi'nin 19. sayfasındaki haberinin başlığı. Bu başlığı aynen yazdım. Haber çok önemli, hepimizin geleceğini ilgilendiren bir haber. Ancak ne yazık ki ülkemizin gündeminde bu tür haberler ilgi uyandırmıyor.

Haberi aynen yazıyorum:

"Yıllardır süren bir çalışma... Bir arayış. Bir beklenti... Soru şu:-ABD'den alınacak 30 adet F-16 savaş uçağına "milli yazılım" takılacak mı? Yoksa ITT denilen ABD'nin hazır cihazı mı takılacak!

Bu soru Türkiye'nin savunma sistemleri açısından hayati bir önem taşıyor. Türkiye 20 yıldır "milli yazılım" için çalışıyor. Acaba son olarak alınacak 30 adet F-16'ya milli yazılım yüklenebilecek mi? İşte cevap:

-Hayır.

-Neden?

-Çünkü ABD Türkiye'ye izin vermiyor.

-Peki milli yazılım ne demek?

-Milli yazılım F-16'ların elektronik harp sistemlerinde kimin dost kimin düşman olduğunu ayırt etmeye yarıyor. Eğer ABD'nin taktığı yazılımı kullanırsanız, o uçağın savaş sistemi kimin dost kimin düşman olduğunu o cihaza göre tanıyor. Ve ona göre savaş sistemi çalışıyor. Yani bir uçağı dost olarak algılarsa pilot ne yaparsa yapsın ateş etmiyor.

Karışıklık olurmuş: Önceki gün "milli yazılım"la ilgili olarak soruyorum:

-30 adet F-16'ya milli yazılım yüklenip yüklenmeyeceği konusu ne oldu? Karar Başbakan Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a kalmıştı. Ne oldu? En yetkili ağızdan cevap:

-ABD milli yazılım yüklenmesine karşı çıktı.

-Gerekçesi ne?

-Hazırladıkları sistemde karışıklar meydana gelebilirmiş.

-Eğer ısrar edersek ne olur?

-Daha önce helikopter ihalesinde ısrar ettik. ABD bu yüzden ihaleye katılmadı. Bu durumda F-16'ları satmayabilir. Aslında bu yazılım var. Ama ABD takılmasına izin vermiyor...

Evet manzara bu...

Bir korku oyunu: Yani biz bir yanda Irak'ın kuzeyinde başarılı vuruşlar yapıyoruz. Diğer yanda vuracağımız hedeflerin belirlenmesinde ya da örneğin havada kimin dost kimin düşman olduğunun tespitinde "milli bir süzgeç" gerçekleştiremiyoruz. Örneğin Ege'de yüzlerce kez Yunan jetleriyle Türk jetleri it dalaşı yaptılar. Milli yazılım olmadığı için Yunan ve Türk jetleri birbirlerini düşman olarak algılayamıyor. ABD'nin taktığı cihazda Yunan jeti NATO gücü olarak dost gözüküyor. Bu yüzden it dalaşı oluyor. Birbirine ateş edemeyen iki ülkenin jetleri yıllardır böyle "dalaşıp" duruyorlar. Peki bu bir oyun mu? Evet oyun... Milyarlarca dolarlık "korku oyunu"..."

Başarılı bir gazetecinin haberi bu... Fatih Çekirge bundan sonra bir kez daha bu konuyu yazdı. Bu "milli yazılım" aynı zamanda "milli bir dava"dır. Fatih Çekirge'nin bu konudaki ikinci haberini de yazayım:

"Milli yazılım sancısı: "Geçen hafta yazdım... Türkiye ABD'den alacağı 30 adet F-16 savaş uçağının silah sistemlerine kendi geliştirdiği milli yazılımı yükleyemeyecek.

Bu şu demek:

-Türkiye kendi tehdit algılamasını bu uçağın savaş sistemine koyamayacak. Yani benim için şu düşman, bu dost olabilir diyemeyecek. Bu durumda da F-16 savaş uçağı dünyanın en pahalı eğitim uçağı haline gelecek. Oysa ki Aselsan bu yazılımı geliştirdi. Ama ABD yerleştirmesine izin vermiyor. İşte sancı burada başlıyor.

Türkiye "Madem öyle ben de 30 F-16'yı almıyorum" diyemiyor.

İster kızın ister köpürün ama gerçek şu:

-Türkiye bir tehdit değerlendirmesi yaptı. Nasılsa artık Sovyet tehdidi yok. Komşularımla da iyi geçiniyorum. ABD ile dostum. NATO üyesiyim. ABD'nin dost olarak gördüğü herkes benim de dostumdur. Bu durumda milli yazılımda ısrara gerek yok. Ben uçakları alırım. Gerekirse sonradan gizlice bazı değişiklikler için hazırlık yaparım...

Bu olabilir mi?

İşte Ankara'daki "milli yazılım sancısı" bu soruyla başlıyor." (Fatih Çekirge, Hürriyet 28.01.2008)

Tam yirmi yıllık emekle "milli yazılım" başarılıyor. Çok önemli bir başarı... Ama alacağımız uçaklara takamıyoruz...

Ne kadar çok sancımız var, hiç kurtulamadık bu sancılardan. Çünkü milletimizi sevmenin ve milletimizi birbirine sevdirmenin her alandaki büyük başarılarımız için temel etken olduğunu göremiyoruz. Sancılarımız çok; milli yazılım sancımız da varmış; bunu da gazeteci Fatih Çekirge yazdı, ben de buradan duyurmuş oldum.

Milli yazılım yetmiyor, kendi uçağımızı kendimizin yapması şart. Birçok güçlüğü aşmak, çok çalışmak, adeta bitmez tükenmez milli bir seferberlik ruhuyla her zorluğu yenmemiz zaruret arzetmektedir.

Bu ülkenin yöneticileri, her makam ve mevkideki insanlar milletimizi çok sevmeli ve milletimizin de birbirini çok sevmesini başarmalıdır. Gün geçmiyor ki birbirimizi incitecek konu bulmayalım!..

Yeni ideallerle, büyük sevgilerle bu yurt yükselir, millet de huzur bulur.

fot.www.yeniresim.com

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..