Düşümden

Tuğçe’ye Mektuplar…

3.
şimdi sen
bilmem kaç bin kilometre uzaktasın
belki Londra’da belki İstanbul’dasın
her gece çıplak ayakların siyah geceliğinle
geçip iç organlarımdan
bulut olur yağmur olur
düş olur aklıma düşersin

beyaz tenin siyah uzun saçlarınla
beş kırk beş vapurundan inip
Beyoğlun’nu, tramvayı,
Edebiyatı, Sanatı
boğazdan karşıya geçmenin imkansızlığını
herkesin kendine göre bir karşısı olduğunu
herkesin mutlak bir şeye karşı olduğunu
İstanbul’u en çok İstanbul’u
İzmir’i, Ankara’yı görmek isteyen
bir roman kahramanını
yazdıklarımı yazmadıklarımı
hele özellikle yazamadıklarımı
Pamuk prensesi, Jülieti, Romeo’yu
yedi cücelerden en kısasını
Kül Kedisini, Robinson’u
kahvaltının içindeki mucizeyi
çarşamba günlerinin tuhaflığını
İngiltere’de doğan
İspanya'da büyüyen futbolu
İspanyayı ispanya yapan La Liga’yı
Barselona’nın geleceğe dönüşünü
Leo Messi’yi, Xavi’yi, İniesta’yı
el clasicoyu el clasicoyu..
ülkedeki siyasi partilerin
her geçen gün biraz daha komikleştiğini
bazı siyasi parti liderlerimizin
Türkçe’yi tam olarak öğrenemeyişini
bu şekilde değil Avrupa Birliğine
lunaparka bile giremeyişimizi
ülkemin palyaço hüznünü
en sevdiğimin kitapların içinde
sayfa sayfa gezişini
beş kırk beş vapurundan bilinç altına inip
düşe giren düş olup kalbe düşen
gözlerini gözlerini...

şimdi sen bir düşsün
çok alkol alınmış bir gecenin
hüznüne düşer düşer
düş olur büyürsün..

Ağustos ‘09
Murat ÇELİK
28 Ağustos 2009 tarihli Ergani Haber Gazetesinde yayımlandı.