Düşüncelerimiz pazarlama ürünü; hiç kimse almak kullanmak zorunda değil, isteyen alır

Hayatımızı belirlenmiş doğrulara göre yaşamak zorundaymışız! Kim belirledi? Ben belirlemedim mesela! Vakti zamanında birileri Aristo haklı demişse, bu onları bağlar; almış kullanmışlar bir halta da yaramamış. Dünyada Aristolar çıkmaya ve düşüncelerini satmaya devam edecekler. Hala Aristo’nun söylediği geçerliyse (çoğunluk ona inanıyorsa) Aristo’nun üzerine daha iyi bir “düşünce pazarlamacısı-fikir satıcısı) çıkmamış demektir.

Çok ciddi bir şekilde insanlara bunun öğretilmesi lazım. İnananların inandıkları dinler bir yana sıfatı, özelliği ne olursa olsun insanların söylediği düşünceler kanun gibi kabul ediliyor “Volter büyük bir bilim adamı, söylediği kesin doğrudur”  İyi de dünya kurulalı beri binlerce Volter geldi geçti, söyledikleri doğru olsaydı dünya bu halde olur muydu?

İster din adamı olsun isterse bilim adamı söylediklerine şüpheyle yaklaşmalısınız. Ben mesela söylediklerim mutlaka doğrudur demiyorum; iddialıyım ama. Alıcı bulursam düşüncelerimi satacağım. Adam “Niye bana inanmıyorsunuz” diye neredeyse bizi dövecek!

Konuş, yaz, çiz git kardeşim, alan alır; insanlar sana uymaya, seni dinlemeye, söylediklerini yapmaya mecbur mu? Bakın biz yazılarımızda yüzlerce düşüncemizi paylaştık ama pek alan olmuyor. İnsanlar galiba “Bildiğim yanlış bilmediğim doğrudan evladı” mı diyorlar acaba?

Allamayi cihan olduğunu sanan bilim ve düşünce adamlarının söyledikleri bugün bir bir çürütülüyor. Eşitlik üzerine binlerce sayfa yazmışlar bugün eşitlikten bahseden yok. Yani bu normal bir süreç.  O gün için gerekli yetişkinlikte olmayan insanlar bir de o günün koşullarında sizin düşüncelerinizi doğru sanıp almışlar. Bu düşüncelerden yemek yapıp yemişler ama doymamışlar. Şimdi artık yeni Volterler var. Ve onların düşünceleri.

Üç kişi doğru demekle bir fikir doğru olmaz. “IŞİD katliam yapmakta haklıdır” düşüncesi tezgâhta çok satılırsa doğru odur. Kusura bakmayacaksın. İnsanların hayatları bu düşüncelere göre şekilleniyor.

Düşünce pazarlama ürünüdür ama tabii ki alıcı da önemli. Şöyle bir bakalım; eskiden tapılan düşünceler bugün kıymetini kaybetti. Neden acaba? Çünkü insanlar akıllandı; eğitimleri, bilgi ve kültürleri arttı. Yani artık yutmuyorlar. “Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin” sözü belki de eskiden kabul görüyordu. Şu saçma sapan “Kızını dövmeyen dizini döver” sözü üzerine film bile yapıldı. Şimdi bu halde ve belki biraz daha ileride, insanların iyice bilgi ve kültürleri arttığında onlara anlatıp kabul ettirilen düşünceler doğrudur diyeceğiz.