Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ocak '20

 
Kategori
Felsefe
 

Düşünmek Dahi İstemeyin

2007 yılında blogger arkadaşlardan biri ´yorumlarınızı blog tarzında yazıyorsunuz. siz neden blog yazmıyorsunuz. bence yazınız´ teşvikiyle yazmaya başladığım ilk yazılarımdan biri kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınmasına yönelikti (arşivde duruyor)

Ülke ancak kayıtdışı ekonomi kayıt altına alındığında gerçek anlamda muasır medeniyetler düzeyine erişebilir. Muasır medeniyet demek, vergi ödemelerinden memnun olan esnaf işveren demektir çünkü ödemiş olduğu vergilerin ihtiyacı olan insanlara ulaşacağına yüreğinden inanmaktaadır ve insanlara ulaştığı için de kendisini mutlu hissetmektedir.

Bu bir..

İkincisi,

Kayıtdışı ekonomi kayıt altına alınan ülkelerin büyük bir bölümünde insanlar daha çok birbirine ve ülkelerine güvenmekte ve dolayisiyle o gibi toplumlarda insanlar daha çok mutlu yaşamaktadır çünkü güven mutluluğun ilk anahtarıdır.

Gene Danimarka´ya gideceğim ve oradan söz edeceğim. Dünyanın en mutlu ülkesidir zira orada insanlar küçük ive sevdiği şleriyle uğraşmaktan büyük keyif alıyorlar, mülkiyet edinme hırsıyla yaşamadıkları gibi meta ilişkileri içine sokmuyorlar kendilerini. Yetinmesini bilen ve yetileriyle mutlu olmasını bilen kültürlerini devam ettiriyorlar dünya ülkeleri oranına göre en yüksek vergi sistemi uygulanıyor olmaasına rağmen. Danimarkada güvensizliiği çok ayıplıyorlar.

Bir de ülkemize bakalım. ´Güven´ diye bir duygu kalmadı neredeyse, adeta sıfırlanmış durumuna gelmiş.

İnsanlar birbirine güven duymasalar nasıl yaşayacaklar.

Ben artık babamın oğlu da olsa kontrollü güven duymaya çalışıyorum insanlara. Örneğin 2 yıl önce bir bayan müşteri oğluna takım elbise aldı mağazamdan ve ücretini anında telefon havalesiyle hesabıma aktardı. aktardı ama 24 saat süre geçtiği için ücreti alamadım ve havale hesap sahibine geri gitmiş, gittiğine dair her iki hesap sahibine mesaj yoluyla bildiriliyor biliyorsunuz.Bayanın telefon numarası bulunmadığı için ulaşamadım kendisine ama mağazama gelir diye bekledim açıkcası.

Gelmedi tabi Hangi banka olduğunu biliyordum ama şubesini bilmiyordum. Herhangi şubeye gittim durumu anlattım ´havale geri gitmiş ve ilgili kişiyede mesajla iletilmiş, eğer iyiniyetliyse size gelir ödemesini yapar, biz buradan mudahale edemeyiz´ cevabını aldıktan sonra uzun süre uğraşlarım sonucunda bir yıl sonra iyi görüşmüş olduğum bir banka memuru sayesinde bayanın izini buldum ve tahsil ettim. Miktar büyük değildi ama kandırılmak zoruma gitmişti.

Bir de dün yaşamış olduğum anektodumu yazacağım size.

Gene bir bayan müşteri ve gene oğluna takım elbise..

Bir gün önce satın aldığı elbise oğluna küçük gelmiş, bir büyük bedeni ile değiştirmek istiyor telefonda. Uzak yerde olduğundan ve akşam saatinde oğlu elbiseyi giyeceğinden mutlaka kısa sürede eline geçmeliydi takım elbisenin.. ´kurye ile gönderseniz ve diğer takım elbiseyi size yarın (yani bugün) getirsem güvenirmisiniz bana´.

´Tabiki güvenirim hanımefendi, mağazama girişinizden güvenilir biri olduğunuzu hissettirdiniz merak etmeyiniz kurye ile gönderiyorum´ dedim telefonda ve bugün takım elbiseyi getirdi bayan mağazama, karşılıklı teşekkür ettik birbirimize.

Önceki bayan müşterinin telefon havalesine güvenmiştim, bu bayan müşteriye ise asi duruşuna.

Güven duymak ve duyulmak insanı çok mutlu ediyor.

Tersini düşünmek dahi istemem.

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..