Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '15

 
Kategori
Dünya
 

Düşürülen Uçak, AB-ABD’nin, Ruslara ve Türklere attığı 3.cü kazıktır!

Düşürülen Uçak, AB-ABD’nin, Ruslara ve Türklere attığı 3.cü kazıktır!
 

Bir masaya eşit şartlarla (güçle) oturulmadığında zayıfa düşen, güçlünün uzattığını imzalamaktır. Lozan Antlaşması gibi.


Atılan bu kazıkta iki hesap vardır. Rusların, Türkiye’ye Nükleer Teknoloji vermesi ile Rusya’nın giderek Türkiye’nin arkasına düşme düşüncesi. Tarih, bu nedenle geçmiş değil, gelecektir. Önemi de size rehberlik, kılavuzluk etmesindendir.

Şimdi bu iddiaları aslında tespitleri biraz açalım.

Türkiye, yaklaşık 40 yıldır Nükleer Santral yapımının peşindedir.

Ancak, Batılılar bize bu teknolojiyi vermemiştir.

Türkiye’de eldeki –O dönem için- tek seçenek Ruslarla, ilk Nükleer, “Akkuyu Nükleer güç santralı” için bir dizi anlaşma imzalamıştır.

İmzalamakla birlikte, bu alanda seçenekleri çoğalmış ve arkasından, Japonlarla, (İkincisi olan) Sinop Nükleer Enerji Santralı için anlaşma imzalanmıştır. Bu proje içinde Fransızlar da vardır.

...

Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılan;

-Batılı ülkeler bize (Müslümanlara) Teknoloji vermemekte ve vermemekle kalmayıp engellemektedir.

-Ruslarla bir nükleer antlaşması yapılmasaydı, Japonlar ve Fransızlar ortaya çıkmayacaklardı.

-Dünya’da, 442 Nükleer Enerji Santralından bir tanesi (Müslüman) Pakistan’da kuruludur. Bunu da Çin vermiştir. Onun takipçisi olan İran’ın, nükleer çalışmalarında başına neler geldiği hepimizin bildikleri arasındadır. (Halk Bankası üzerinden koparılan kıyametler de buna dahildir.)

...

Peki, Nükleer Enerji üretmekle başımız göğe mi erecektir! Önemi nereden gelmektedir?

-Türkiye “Yenice Sanayileşen Ülkeler” arasındadır. Sanayileşmenin ilk gereksinimi ise “enerji”, petrol’dür.

-Peki, Türkiye’nin kendisine yetecek petrolü var mıdır? Ne yazık ki yoktur.

-Petrolü yoktur da enerji-petrol alacak parası var mıdır?

-Maalesef petrolü olmadığı gibi alacak parası da yoktur.

-Bu durumda Türkiye nasıl sanayileşecek, “bir sömürge” olmaktan kurtulacaktır?

-Sanayileşmesi elbette, bol ve ucuz enerjiye kavuşmasına bağlıdır.

-İşte, bu nedenlerle, Nükleer Enerji Santrali yapımı bizim için Hayati önemdedir.

-Enerjiniz yoksa, sanayileşme ihtimali de yoktur.

-Sanayileşemeyen ülkelerin sömürge olmaktan kurtulmaları da mümkün değildir.

-İşte bu gerekçelerle, "Greepeace örgütü!", bizdeki kimilerine. "Nükleere hayır!" dedirtmektedir. Bu örgüt, İngilizlerin istihbarat cinliklerindendir. (Bakınız; http://www.canmehmet.com/greenpeace-yesil-baris-dosyasini-aciyoruz-orgut-ingilizlerin-cinliklerinden-birisi-midir-1.html

Nüfus Meselesine gelirsek;

-Rusya’nın nüfusu bugün yaklaşık 140; Türkiye’nin ise, 80 Milyondur.

-2050 Yılında Rusya (küçülecek) Muhtelemen 110, Türkiye ise, 100 Milyon olacaktır. Bunun tercümesi!

-2050 Yılında Türkiye’de, Rusya gibi Nükleer teknolojiye sahip ve eşit şartlardadır. Boğazlar meselesine hiç girmeden…

-Bu durumda Batılılara düşen her zaman olduğu gibi Türkiye'nin yükselişine (Bölgedeki çıkarlarına engel olmamaları için örneğin Suriye'deki yeni yapılanmalaa ayak diremesi gibi!) bir engel çıkarmak kalmaktadır.

-Ve İşte karşınızda Uçak Meselesi!

Bir senaryoya göre;

-Rusya ve Türkiye birlik olduğunda, Avrupa ve Amerika’nın Ortadoğu-Afrika’da değil at koşturması, Ticaret yapması dahi ham hayaldir!

-Bunun basit açılımı, Türkiye ile Rusya birbirlerine yakınlaşmamalı, ki; Avrupalı-Amerikalılar korkulu rüyalar görmesinler.

Toparlanırsa;

-Batılılar, Rusların ağzına bir parmak bal! "Akdeniz rüyası!" çalarak, Putin'i, (Çar I. Petro'nun, 'Dünya Devleti!' rüyası; http://www.canmehmet.com/car-i-petronun-1725-yilinda-yazdigi-vasiyetnamesi-ve-vasiyetnamenin-nato-ile-ilgisi.html oyununa getirmişlerdir. Böylece Türkiye'nin de önü kesilecektir.

-Fransızlar, Akdeniz de Ruslarla birlikte askeri gövde gösterisi yapmaktadır.

-Sahi! Fransa, Amerika'nın (NATO) askeri ortağı değil mi? İlginç!!!

-İşte Batı siyaseti budur.

...

-Bu işten (Uçak Olayında)  kazanan, Avrupalı-Amerikalılar…

-Kaybeden ise, Rusya’dır.

Peki, Türkiye?

-Onun cevabı da bize kalsın.

-Şunu not ederek: İslam ve Türk Alemi, Türkiye'yi beklemekte, beklerken de bütünleşmektedir.

Meraklılarına;

-1853 Kırım Savaşı ile, 1945 Stalin’in boğazlarla ilgili taleplerinde yaşananları;

- İlkinde (Kırım Savaşı) İngiliz, Fransız; İkincisinde, (NATO meselesi) İngiltere-Amerika’nın Türklere  nasıl kazık attıklarınına bakabilirler;

http://www.canmehmet.com/kisa-bir-nato-giris-hikayesi-natoya-ilk-kez-1853te-girdik-aaa-o-zamanda-mi-nato-vardi.html

-"Batılı İlim İnsanlarına göre İslam Medeniyeti'nin getirdikleri" dizisi devam edecektir. Konunun güncelliğinin kaybolmaması için bu yazı hazırlanmıştır.

Resim; web ortamından alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..