Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '12

 
Kategori
Anılar
 

Dut ağacına tırmanmak

Dut ağacına tırmanmak
 

Nerede görmüştüm o dut ağacını, şimdi hatırlayamıyorum?.. Ankara'da bir bağ evinde miydi, Konya'da mı bir evde, biz çoluk çocuk otururken, herhalde misafirdik, bizi dut yemeye davet ettiler. Yani öyle olmalı...

Halam vardı bir kere, orası kesin, annem ve ben de tabii, bağlar içinde bir bahçeye kalabalıkça gittik. O yaşımdayım diye mi bana öyle geldi; dut ağacının dalları, sanki bütün göğe dört koldan uzanmıştı. Ağacın altına, önceden süpürülmüş toprağın üstüne çok büyük, beyaz bir çarşaf sermişlerdi; şaşırarak anneme fısildadım: "Kirlenmez mi?! Yere sermişler!"
"Yatak çarşafı değil bu! Dut toplamak için ayrı tutulur. Bak şimdi dalları sallıyacaklar, dutlar buraya dökülecek."
Annemin yüzü güleç, mutlu..."ne iyi!" Çarşafın kenarlarına oturuştuk. Galiba o gün oradaki onca kadın, çocuk arasinda bu tecrübeyi daha önce yaşamamış olan, bir bendim.

Hemen bir kaç çocuk, ağaca tırmandılar; onlara inanamadım! Ben ki, salıncaktan bile başı dönüp midesi bulanan çocuk, onların cesaretine, çevikliğine hayran kaldım. Çita gibi daldan dala atlayıp ağacın en üst dallarına çıktıklarında, sık yapraklar arasında bir görünüp bir kaybolur oldular. Aşağıda, bahçe sahibi kadınlar, ellerinde uzun değneklerle ulaşabildikleri dallara vursalar da, asıl, tepedekilerin ağacın dallarını bir bir sallamasıyla dutlar, "patır patır" çarşafın üstüne, bazen dışına bile dökülmeye başladılar. Yaprakların hışırtısı, o kalabalığın sevinçli ve yüksek sesli konuşmaları hâlâ kulağımda...

Ben kenara çekilmiş, bir yukarıya bir çarşafa bakmaktan gözüm kararmış, boynum kasılmış, olan biteni izlerken, çarşafın üstü dutla doldu. Kimi, daha ilk dutlar dökülürken yemeğe başlamıştı bile -ki, onlardan biri de, dutu çok seven halamdı; dutun birini yer yemez diğerine uzandığını şimdi bile görür gibiyim. Annem de yanımda, herkes gibi iştahla dut yiyordu mutlaka ama O'nu değil de, kendimin sorular soran çocuk halimi hatırlıyorum bir de: "Üstünde küçük böcek var bunun!.. Toprak olmuş biraz, yenir mi?.. Ağacın yaprakları hep koptu, yazık oldu değil mi?.." Annemin teskin edici, öğretici cevaplarını, her dut yediğimde hatırlarım. Elbette o günkü, "iri" olduğu söylenen dutun lezzetini de unutmadım; hâlâ dutu severim.

Çocuk gözümde, bu ziyafetin kahramanları, ağaca tırmanmayı başaran, bize dutu döken çocuklardı. Sonra yanımıza inip hem duttan yemişler; hem de bir taraftan, "Bir üstteki dala da çıkardım ama 'bu seferlik yeter' denince çıkmadım." veya " Dala ayağımı şöyle bir dayadım, baktım zayıf, çekmeyip kırılacak, daha öteye gidemedim" diye, henüz kalınlaşamamış seslerinin inişli çıkışlı tonlarında konuşup gülüşmüşlerdi; yorgun ama heyecanlı ve mağrur...

*****

Şimdi anlıyorum ki, benim için imkansız olanı yaşamış bu çocukları, o gün imrenerek ve hayranlıkla izlemiş, zihnime nakşetmişim.

Nasıl bir izlektir hayat Tanrım! İzle izle doyamazsın tadına... Bazen başkasına ait bir anıyı okurken, dinlerken bile içimde, o benim yaşamadığım hayata dair özleme benzer bir his dolaşır; hafif bir çarpıntı mı desem, bir kıpırtı olur yüreğimde; kıskançlık değildir de, merakla karışık bir istekten mi bilmem, gözeneklerimde bir ürperti hissederim. Sonunda ise yine, yine izlemekte olduğumu farkederim. Dinlediğim, okuduğum anının kahramanlarını, zannettiğim kişiliklerinden farklı görürüm ve O’nlar artık benim kahramanım olurlar.

*****

Düşünüyorum da, hayatta hep ama hep izlemekle yetinmişim. İzlemiş ve kendime kahramanlar yaratmışım ama kendim kahraman olmayı hiç düşünmemişim. O gün ağaca çıkanları gördüm, imkansızlığı baştan kabullendim ve çıkmayı hiç denemedim demek ki... Şu yaşıma kadar hiç ağaca tırmanmadığıma bakılacak olursa...

*****

İşte anılar böyledir... Hatırlanır ve insana hayat muhasebesi yaptırırlar. Benim hesabımın altına iki çizgi çekildiğinde çıkan sonuç, “iyi bir izleyiciydi” şeklinde olacak. “ İzler ve hissederdi”... Ehh n’aparsın?.. Kimi kahraman olur, kimi izleyici. İzleyiciler olmasaydı, kahramanlar da olmazdı!..

 
Toplam blog
: 33
: 3988
Kayıt tarihi
: 07.06.09
 
 

İyi bir okurum. ..