Duvara Konuşuyorum!

Bir takım insanlar kendilerinin çok farklı ve dokunulmaz olduklarını ve yazdıklarının eleştirilmez olduklarını düşünmektedirler! Kendileri bir başkası hakkında ya da milyonların sevdiği, desteklediği başarılı bir siyasetçi hakkında bol bol taraflı hüküm verip eleştiri hakkına sahip olduklarını düşünürlerken, kendilerinin eleştirilmesini hazmedememektedirler! Hemen savunmaya geçip tribün desteği alma ihtiyacı hissetmekteler. Kendilerini eleştirenleri bir taraf bir yandaş yakıştırması ile kendilerinin siyasi görüşüne tarafmış algısı yaratmaktadırlar.

Hadlerini aşarken, kendi düşüncesinde olmayanları eleştirip ve hatta yargılayıp suçlarken kendilerinin eleştirilmeleri halinde, sevgi, saygı sınırlarının aşılmaması konusunda çok titiz ve duyarlı olmaya çalışmakta ve bu beklenti içinde oldukları gözlenmektedir!

Kısacası kendileri her şeyi söyleyecek, yazacak ama onlara dokunulmayacak. Bugün mecliste bile kısmen de olsa dokunulmazlıkların kaldırıldığı söz konusu iken; bazı sözde yazarlarımız (bedavadan yazan çizen) kariyerlerine zeval gelecek diye ödleri kopuyor!

Halkın iradesine karşı çıkıp onları küçümseyip aşağıladıklarında her şey iyi güzel de, kendilerinin iradesine müdahale edildiğinde kötü mü? Başkasının değerlerini önemsizleştirip, itibarsızlaştırıp kendilerini ve kendi değerlerini karşı tarafın değerlerinden üstün görme hastalıkları kabak tadı vermiştir!

Benim değerlerimi kötülerken, itibarsızlaştırırken kendileri x partinin yandaşı olmuyor ama ben hakkımı aradığımda onların karşısındaki tarafın yandaşı oluyorum öyle mi? Siz nesli tükenmiş dinozorlar inanın yokluğunuz hiç fark edilmeyecek! Tıpkı seksen yıldır varlığınızın bir şey ifade etmediği gibi boş insanlarsınız!

Artı;

İnsanları yandaş yundaş diye etiketlemek ancak sizin zihniyetinizin ürünüdür. Benim yandaşlığımı ispat edemezseniz sizin demokrasi anlayışına …!

Benim yazdığım sizin taraflı yazınıza, halkın iradesine olan saygısızlığınıza tepkidir. Bunu daha detaylı olarak bundan önceki bloğumda yazdım. Dikkatli okuyun ve size düşeni içinden çekin alın! Sizin yetmiş yıllık hayatınızda son 16 yıl öncesine ait bir öğüdünüz varsa linkini verin okuyayım.

Burada RTE Düşmanlığıyla elde edeceğiniz kariyer (!) veya birkaç destekleyici yorum sizi cennete götürmeyecektir. Beni veya benim gibi düşünenleri yok sayamaz; savunduğunuz düşünce özgürlüğü kapsamında sizin gibi düşünmediğimiz için bize yandaş diyemezsiniz. Demek’ki sizde karşı tarafın beslemesi, kapıkulusunuz! Demek’ki siz yetmiş yıldır köhnemiş, çürümüş zihniyetin yandaşısınız?

Demek’ki siz Türkiye’yi teslim almaya çalışan masonların kalemisiniz. Seksen yıldır ülkeye hayırlı bir iş yapmamış, halkı canından bezdirmiş, tek partili dönemin diktatör zihniyetine ve egemenliğine hasret kalmış yandaşsınız…

Demek ki siz her on yılda bir askeri darbe yaparak ülkemizin zenginliğini dış güçlere peşkeş çeken zihniyetin bir ürünüsünüz?

&&&

Bugüne kadar özellikle iki yazımdan birinde buna vurgu yapan makaleler kaleme almamış isem karşı taraftaki insanların düşüncelerine, tercihlerine olan saygımdandır. İnsanları bu kadar çabuk yandaş diye etiketleyecek ve onların siyasi görüşlerini elde ettikleri çıkar ve menfaatleri varsayımı üzerine cümle kurmayacak kadar demokratik oluşumdandır.

Doğru tektir ve ben o doğrunun istikametindeyim. Hiç kimse beni bu yolumdan döndüremez. Herhangi bir parti tarafından nemalandığımı ima eden kalemler ise Siyonizm’e hizmet eden uşaklardan başkaları değildirler.

M.Talip Girgin