Duygu Yüklü Kağıt Gemi

Farklı bi duygu yüklüyüm bugün sebebini bilmiyorum, bugün gördüm ya seni ondandır. Arkandan gizli izledim seni, gözlerinin içi gülüyordu ve ben gözlerinde yine kayboldum. Engel olamıyorum nasıl bişey bu hala anlayamıyorum. Bi de yazdıklarımın hepsi birbirine benziyor biliyorum, ama inanır mısın ben seni anlatmaya kelimeler bulamıyorum.

Nasıl bişeysin sen yada nasıl bişey AŞK, ben hala bunlara cevap arıyorum. Gözlerine her baktığımda neresi olduğunu bilmediğim bir denize dalıyorum, sonra kendimi o denizin sahilinde buluyorum.

Ve be seni meleğim, en çok geceleri sevdim, neden mi? Karanlık çöküyor ya, yıldızlar birer birer parlıyor ya hani, işte o yıldızları ben gülüşünle karıştırıyorum. Bazen seni görüyorum yolda yürürken ve yaklaşmaya çalışıyorum ben geldikçe sen inadına uzaklaşıyorsun, bilmiyorum imkansız olunca mı böyle yapıyorsun ama bil ki canımı çok yakıyorsun.

Benim kaderime altın mürekkeple yazılmış anılarım var ve bu anılarımın başrolünde hep sen varsın, hatırıma gelir bazen eskiler ve hatırladıkça daha da çok yakarsın. Kula kulluk etmem hâşâ ama köle olunacak kadar da varsın. Ferhat Şirin'i böyle mi sevmiş ? yani aşk gerçekten böyle acımı verirmiş? Yoksa ben mi çok abartmışım? Bunların cevabını bilmiyorum ama inan bana abatılacak kadar seviyorum.

Benim ki öyle bişeyki inan yerimde olsan durmadan ağlarsın, hatta belki canına bile kıyarsın ama sen olma yerimde ben dayanamam senin acı çekmene, hem ben razıyım acıyı sonuna kadar çekip seni uzaktan da sevmeye ama dua ederim sana bişey olmasın, sen acı çekme diye.

Hem ben artık gerçek dünyada yaşayamıyorum ki hayaller denizinin akıntısında ilerliyorum kâh gülüyor kâh ağlıyoum. Eğer anladıysan sözlerimi, sevgimi sende ya gülersin ya ağlarsın.

Ama inşallah sen de benim gibi pişman olmazsın…