- Kategori
- Psikoloji
Duygu
Dünyanın ağırlığını zaman zaman omuzlarımızda hissederiz.Ayaklarınız taşıyamayacak kadar ağırdır vücudununuzu. Aynaya bakarak telkin edersiniz güçlülüğünüzü.İçiniz patlamaya hazır şelale olup akmak isteyen nehirdir.
Duygularınızın ağırlığıdır aslında taşınamayan. Bir çift kanat ya da bir kuyruk, yüzgeç olsa da mavinin sonsuz derinliklerinde kaybolmak tüy kadar hafiflemek düşüncesi bile yetmez.Taşımayan ayaklarınızla dışarı çıkmak güçlülüğünüzü kendinize kanıtlamak istersiniz.Yenilgi size göre değildir.Dışarıda sadece kare kare fotoğraf çekerek zamanı dondurmaktır isteğiniz.
Fotoğraflar sessizdir. İsterseniz konuşurlar. Sevdiğiniz bir ses ya da çektiğiniz fotoğraf sizin ağırlığınızı kaldıramayacak düşüncesinden yalnız kalmayı yeğler-
siniz.Tanışık olmayan seslere kulak verir, zamanın akışına o insanların koşuşturmalarında biraz yabancı takılırsınız.
Garip bir gülümseme yayılır dudaklarınıza. Yabancı olamayacak kadar yakınsınızdır herşeye.Sanki hissedilmişsiniz gibi telefonunuzdaki sesler içinizdeki nehri harekete geçirir. Artık şimdi zaman sizi yakalasın da görsün bakalım..
Hayatı sevgi, duygu ağırlığı ile yaşamak sanatsal biçim ve duruştur. Zordur. Duygusal acının getirisi de yalnızlığın geçici, sahte olduğudur .O kanatlanmak, yüzmek mavinin sonsuz derinliklerinde kaybolmak hayalinin hafifliğini
şimdi gerçek sevgilerle dostlarla yaşarsınız.
Sevgiyle çoğalmak, dost kazanmak, ulaşılmazları zamana inat kazanmak güçlülüktür.
Sevgiyle...