Duygular, mantık ve anlamlar

Duyularımızla dış dünyayı algılıyoruz. Dört ana duygumuz sevgi, üzüntü, korku ve öfke sanki dört ana renk gibiler, yeşil, mavi, sarı ve kırmızı. Dört ana renklerde sanki ana dört mevsim gibiler, kış, ilkbahar, yaz ve sonbahar. Duyularımız duygularımızı besliyor.

Olayları mantık süzgecinden geçiriyoruz. Ve onlara yeni anlamlar veriyoruz. Duygularımız mantığımız için birer kanıt oluyor tarafsızca, çünkü artık toplum(grup, takım, çevre vb.) duygularına girilmiştir. Tek insan duygusu toplum duygusuna dönüşerek mantığı oluşturmuştur.

Kavramlar ise sadece toplumu değil, dünyadaki tüm toplumların birbirlerini anlayabilmeleri için ortaya çıkmıştır.

Duygu, mantık ve kavram birbirini tamamlayan ögelerdir. Medeniyetler farklı kültür ve özelliklere sahip olsada ortak kavramların oluşması birbirini anlamalarını sağlar.

Kavram; sözlük anlamı: Fikir, olay insan veya başka şeyleri sınıflandırmaya yarayan kelime veya kelime öbekleridir.

Birey olarak bir insanı anlamak için duygulara, toplumu ve tüm dünyayı anlamak için kavramlara bakmalıyız. Duygudan kavrama geçişi mantık sağlar. Mantık ikisi arasında araçtır, köprüdür.

Kişinin kendine göre kurduğu mantık her zaman doğru olmayabilir. Yanılgıları azaltmak için kavramsal mantık(bilimsel mantık) kurulması gerekiyor. Bu mantık şeklini kullanıp sorunların çözümüne ulaşılmasına kadar öznelliğin
iletişimde kullanılmaması gerekir. İşin zorluğu öznelliği(benlik, ego) nerede kulanıp kullanılmayacağı tercihidir. Bu zorluğun aşılmasıyla oluşturulan mantık, bakış açılarımızın gelişmesine, insanı ve dünyayı anlamamıza yardımcı olur.

Dünyadaki değişim(küreselleşme) ortak kavramların oluşmaya başladığını gösteriyor. İnsan ihtiyaçlarının karşılanması temeline dayanan ticaret ve kavramları anlamlaştıran bilim bu oluşmayı hızlandıran etkenlerin başında yer alıyorlar.

Mantığınızın, duygu ve kavramların uyumunu sağlaması dileğiyle...

resim : http://www.milliyet.com.tr