Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '08

 
Kategori
Estetik / Güzellik
 

Duygular ve yaratıcılık

Duygular ve yaratıcılık
 

Bir ressamın resim yapmasını ya da bir şairin şiir yazmasının ne olduğunu hiç düşündük mü bunları neden yapıyorlar? Ressam acaba canım sıkıldı bir resim yapayım diye mi kalkıp resim yapıyor, ya da şair benim bir şeyler yazasım geldi alayım kalemimi kâğıdımı bir şeyler yazayım diye mi yazıyor. Ya da bu düşüncelerin tersine tamamen bir iç duygu yoğunluğunun dışarı fışkırmasının sonucumu oluşuyor bu eserler.

İlk olarak resim yapan bir ressamı ele almak istiyorum. Bir gece uyuyorsun rüyanda bazı figürler, şekiller beliriyor. Bazı renkler ancak bir karmaşa halinde çözülmesi zor acaba ne bunlar diye düşünürken tam o arda sanki bir saniye kadar kısa bir zamanda gözünün önüne bir çalışma gelip kendini sana gösteriyor ve kayboluyor. Çalışmaya ne tam görüyorsun ne de hiç göremiyorsun. Hemen gözlerini acıyorsun kalkıp kalem kâğıt boya alıp gördüğünün hatırladığın kadarını resmediyorsun o karaladığın kâğıt aslında senin aylardır beklide yıllardır aklında olan birikimlerin göstergesidir bir şekilde dışarı atılmak istendi ve rüya yolunu kullandı. Bu işin bir yüzü birde diğer yüzünü tanımlayalım, soyut resim kavramı hakkında az çok herkesin belli bir bilgisi vardır. Bazıları için çok büyük bir olaydır soyut bir çalışma yapmak, bazıları içinde bir hiçten ödeye geçemez. Bir ressamın gözüyle incelersek o ana neler düşünüyor fırça ne şekilde gidiyor aslında fırçaya ressam hükmetmiyor fırça tamamen beyindeki düşüncelerin bilek hareketleri şeklinde yansımasıdır. O eseri yapan ressamın resmi yaptıktan sonra ki yorgunluğu bir inşaat işçisinin akşama kadar çalışıp yorulmasıyla eş değerdir. İşçi fiziki olarak yorulurken, eseri yapan ressamda beyin olarak o kadar yorulmaktadır.

Şiir yazmak da resim yapmaktan farklı değildir. Aynı yorgunluk aynı caba şiir yazmak içinde gereklidir. Bazen ağlamak istersin ağlayamazsın ama eline kalemi alırsın ;“bugün seni özledim dayanamıyorum ağlıyorum, sana derdimi söylemek istiyorum ama seni bulamıyorum’’diye yazarsın dizelerini gidersin. Belki fiziki olarak ağlayamazsın ama kaleminin ucu ağlıyordur. Yaşların gözlerinden değil de düşüncelerinden kelimelerine akıyordur. Bu da içine yığılmış duyguların kalemle kelimeler şeklinde fışkırmasıdır.

Yazının başından beri duygular deyip duruyoruz. Demek ki duygular bir insanın yaşadıklarında ve yaptıklarında bu kadar önemli yer kaplıyorsa duygularla yaşamayı bilmek zorunda olduğumuzu düşünüyorum. İnsanı en üstün varlık yapan aklı, düşünceleri değimlidir?

 
Toplam blog
: 6
: 382
Kayıt tarihi
: 30.07.08
 
 

2008 KKU GÜZEL SANATLAR RESİM ÖĞRETMENLİĞİ MEZUNUYUM, Sanat konusunda arştırmalarım devam ediyor bun..