Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '08

 
Kategori
Felsefe
 

Duygularımız mı? Mantığımız mı ?

Duygularımız mı? Mantığımız mı ?
 

DUYGULARIMIZLA MI? YOKSA MANTIĞIMIZLA MI? DAVRANMALIYIZ….

Her iki kelimenin sözlük anlamlarına bakarsak;


DUYGU: i) Duyularla algılama, his

ii) Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim.

iii) Önsezi

iiii) nesnelerin veya olayların ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği

iiiii) Kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik.


MANTIK : i) Doğru düşünme sanatı ve bilimi

ii) Doğru düşünmenin yolu ve yöntemi

iii) felsefe düşüncenin ve düşüncenin varlık biçimlerinin, öğelerinin, türlerini, olanaklarının, yasalarının ve düşünce bağlarının bilimi, lojik.

Şimdi her iki kelimenin sözlük anlamlarını okudunuz. Buna göre biz insanlar yaşantımızdaki davranışlarımızda zaman zaman her iki şekilde davranarak kararlarımızı veririz. Ama bu kararları verdiğimiz anda sonuç istemediğimiz şekilde, bizim aleyhimize sonuçlanırsa o zaman kendimize ne deriz.


“Duygularına yenildin yanlış karar verdin” gördün mü?

Veya tam tersi


“Yine mantığını kullandın, hiç hislerine duygularına güvenmedin gördün mü işte sonuç hüsran oldu.”


Diyerek söyleniriz.


Şimdi sizlere sorarım hangisi diğerini frenlemeli? İlk önce duygularımızı mı kullanmalıyız, yoksa mantığımızı mı?


Ben şahsen ilk önce duygularımı serbest bırakır ona göre davranırım. Mantığımı son ana kadar emniyet mandalı gibi saklarım. Duygularımla yaptığım ve aldığım kararlarda eğer beni zora sokacak veya beni olumsuz yönde etkileyecek bir şekle dönüşürse işte o zaman hemen mantığımı devreye sokarak;

Dur bakalım! Ne yapıyorsun? Nereye gidiyorsun? Bu yaptığın hiç mantıklı değil kendine zarar vereceksin derim ve o anda o işi bitiririm. Eğer ilk önce mantığımla hareket yapmış olsaydım ve mantığım o işin doğruluğuna inansaydı sonra ne olacaktı hislerim benim yanlış karar vermemi engelleyebilir miydi?


Hislerimiz heybetli, yalçın, dik bir dağ şeklinde görünen, fakat bir pamuk yumağı gibi yumuşak olan bir görüntüdedir. Hislerimize her şey kolay kolay etki edemez fakat bir kere etkiledi mi de güneşte eriyen kar misali hemen sert duvarları yıkılır.


Mantığımız ise çok çetin ve inatçı ve verdiği kararın her zaman doğru olduğunuz savunan, ve verdiği karardan kolay kolay vazgeçmeyen her şeyi kendi doğrusuna göre yönelten bir kavramdır.


Şimdi diyebilirsiniz ki duygularımızın ve mantığımızın yanında birde aklımız var. Aklımızı kullanırız. Peki size hiç olmadı mı aklımızın çözemediği, aklımızın yetersiz kaldığı zamanlarda duygularımıza veya mantığımıza güvenerek yaptığınız işler. Mutlaka olmuştur.


“Aklını kullanarak bir yol tayin etmişsen kendine;

İşte o an,

Rüzgârın şiddetine kapılmış giden,

Kuru bir yaprak misali sürüklüyorsa seni duyguların,

Mantığın devreye girer kararlarını irdelemek için senin.”


Var olan bizler varlığımız boyunca akıl mantık ve duygu çerçevesinde hayatımızı idame ettirmekteyiz. Bu üçlü aslında Hava, Su, Toprak gibi ayrılmaz olmalıdır.


Acı ve hüsran yaşamışsan duyguların öne çıkmıştır.

Hedefe doğru azimle ilerliyorsan aklın galip gelmiş ve yol gösteriyordur.

Bunların doğruluğunu tartabiliyorsan mantığını kullanıyorsundur.


Aslında an gelir duyguların ağır basar ve kararlarında haklı olursun, an gelir mantığını dinlersin bazı şeylerin önünü kesersin ve an gelir ki aklınla çok şeyi başarırsın.


Bu nedenle akıl, mantık, duygularımız hepsi kendi içinde kendi başına bizlere doğru yönde yardımcı olduğu gibi, yanlış yönde de etkisi olmaktadır.


Var olmuş olan bizlerin kâinatta ki diğer canlılara göre en büyük farkı, akıl mantık ve duygularını kullanan en mükemmel canlı olmasıdır.


 
Toplam blog
: 55
: 4108
Kayıt tarihi
: 27.06.08
 
 

Genç emeklilerden olup, hayat denen tiyatro içinde rol alan bir oyuncu gibi yaşamın kıymetini bil..