Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Duygularımız

Duygularımız
 

Duygular hareket halindeki enerjilerdir. O yüzden düşüncelere nazaran sonuç yaratmada daha etkilidirler. Enerji hareket halindeyken sonuç yaratabilirsiniz. Yeterince enerjiyi harekete geçirebilirseniz maddeyi yani enerjinin bu alemdeki fiziki eşdeğerini yaratırsınız. Madde enerjinin yoğunlaşmış, hareket etmiş ve birleşmiş halidir. Etrafımızda gördüğümüz her şey enerjinin farklı bir şekilde yoğunlaşarak şekil almış şeklidir. Enerjiyi belli bir süre maniple ederseniz maddeyi yaratırsınız. 

Çekim yasasıyla ilgili kitaplarda bulunan tüm öğretilerin dayanak noktası bu sağlam , değişmez doğa kanunudur. Bildiğiniz gibi, düşüncelerimiz duygularımıza yansır. Baskın duygularımız kendi doğasıyla uyumlu kişileri, olayları, durumları kendisine tıpkı bir mıknatıs gibi kendisine çeker. Sizler zihninden geçen düşünceleri manüple ederek, onlara heyecan, coşku ve inanç gibi güçlü duyguları yüklemeyi başarabilirseniz, yoğunlaşma derecenize ve inanma kabiliyetinize bağlı olarak arzu ettiğini her şeyi fiziki alemde yaratırsınız. 

Bizler bilinçaltımızı aldatma imkanına sahip varlıklarız. Bu yolda inanç bize verilmiş bir lütuftur. Aslında telkin mekanizmasını yani olumsuz düşünceleri ve inançları zihnimizden sürekli geçirerek bu gücü negatif yönde kullanıyoruz. 3-4 yıl öncesine kadar bu bilgiler bu kadar popüler olmasaydı belki algılarımıza bu kadar çarpmayacaktı. Okullarda bu bilgiler bizler verilmedi çünkü muhtemelen hocalarımız da bilmiyordu. Gerçi bilseler de sınırları kesin çizgilerle belirlenmiş müfredatın dışına çıkamazlardı. İşin kötüsü, öğrenmeye değmeyecek ne kadar şey varsa öğrendik, ama hayatın temel prensiplerini, dünyanın işleyiş mekanizmasını, evrenle nasıl uyum içinde yaşanacağını, yaratıcılık becerilerini geliştirmeyi, derinlemesine düşünmeyi, okunması gereken değerli eserleri, bilincimizi genişleterek içimizde vizyon, geniş düşünce ufukları ve derin içgörü yaratacak büyük beyinlerin ürettiği fikirleri hiç öğrenemedik. 

Konuyu dağıtmadan kendi evrenimizi kendi duygu ve düşüncelerimizle yarattığımız gerçeğine dönecek olursak, her an her sn düşüncelerimizle kendimizi yaratıyoruz. Hayatın her anı bir yaratım sürecidir. Her şeyi düşüncelerimizle yaratırız. Bütün düşüncelerimiz yaratıcıdır . Öncelikle düşüncelerinizde meydana getirmediğiniz bir şeyleri yaratamanız mümkün değildir. 

Peki arzu ettiğimiz gerçekliği yaratan düşünceler nasıl üretebiliriz ya da nasıl yaratıcı düşüncelere açık bir insan haline geliriz? Bunun yolu arzularınızın şiddetini arttırmaktan ya da duygu yoğunluğunu güçlendirmekten geçer . Çünkü güçlü ve yoğun arzularla uyarılan bir beyin, arzuladıklarına ilişkin sezgilere ve ilhamlara açık hale gelir. Unutmayın, bilinçaltımız bütün yaratıcı fikirlerin kaynağıdır ve ancak yoğun duygularla güçlendirilmiş düşünce titreşimlerini algılar. Bilinçaltının dili duygulardır. Onunla aynı dili konuşmayı öğrenene kadar kendi hayatınızın yaratım sürecinde ne denli etkili ve güç sahibi biri olduğunuzu anlayamazsınız. 

Duygularınızı güçlendirme mevzusuna gelince, hergün kendi kendinize telkin yaparak yani bildiğiz kendi kendinize yüksek sesle her gün arzu ettiğiniz şeyi olmuş gibi tekrarlayarak, zihin gözünüzle hergün yaratıcı imgeleme yaparak arzularınıza dair duygularınızı güçlendirebilirsiniz. Unutmayın, inancınız ne kadar kuvvetliyse gerçekleşme ihtimali o kadar yüksek olacaktır. Başlarda inanmakta güçlük çekseniz bile başarı zamanla, çabayla ve fedakarlıkla gelecektir. 

Yazımı daha fazla uzatıp sizleri bıktırmayayım. Hayallerinizi her gün yüksek sesle evrene bildirin. Sizi eninde sonunda duyacaktır. 

 
Toplam blog
: 42
: 1612
Kayıt tarihi
: 05.04.11
 
 

Uludağ Üni. İktisat Mezunuyum. Muhasebecilik, bankacılık gibi muhtelif mesleklerde çalıştıktan so..