Duyguların dansı

Kendimizi zamana göre neden farklı görüyoruz. Zamana göre duygu ve düşüncelerimiz değişmektedir. Neden farklı zamanlarda ve yerlerde farklı duygular içindeyiz?

Çevremizdeki dünya sürekli hareket ve değişim halindedir. Bu kadar çok etkileşim karşısında bir insanın bir bilinci vardır. Biriyle konuşurken aynı anda ikinci bir kişiyi dinleyememek gibi. Bilincimizi bir tv kumandası sayar, konuları (ilgilendiğimiz herşey) da kanal sayısı sayarsak her konuyu tek tuşla bilincimize sunar ve sağlıklı algıyabiliriz. Bir çok tv kanalın aynı anda gösterilmesi durumunda odaklanacağımız yine bir kanaldır.

Odanaklacak çok konu olmasına karşın bizim bir odak (bilinç) noktamız bulunmakta. Bu kadar çok değişimi algılama sırasında tek bir duygunun oluşması beklenemez. Bir çok duygu birbirini takip eder, yer değiştirir bir havai fişek gösterisi gibi. Bazı duygular sağlıklı düşünmemizi engeller bunlar, derin öfke (kin), aşırı üzüntü (depresyon) gibi duygulardır. Refleks duygularda da aynı problem oluşur ani korku (panik) gibi. Bir cambazın iki kol ve ayaklarıyla halka çevirmesi duygusal ve düşünsel olmayıp bedenin ezberleme yeteneğidir. Her sabah saat kurmadan aynı saatlerde kalkan bir kişininki gibi.

Duyguların değişim sırası nesne, olay ve kişiye göre farlılık gösterir. Duyguların sağlıklı işlemesi için belli dönemlerde eşitlenmesi(nötr) gerekir. Bunu sağlamak bizim elimizdedir. Özel günlerimiz ve yeni kararlar vermemiz dönüm noktaları olabilir. Uzun süredir üzüntü yaşamadığını düşünen bir kişi aslında onu bir gökkuşağının renklerine bürünen duygu sarmalında yaşamıştır sesizce ve hafifçe. Kızmadığını düşünen kişi bir harekete geçmek için kullanmıştır o duyguyu. Uzun süredir yapmamız gerektiği halde yapmadığımız küçük bir işin yapılmasında kızgınlığı kullanırız. Sürekli üzüldüğünü hisseden kişi üzüntü kaynağını canlı tutarken diğer duyguları da yaşamaktadır gerektiği kadar belirli belirsiz. Tek duyguyu canlı tutmaya çalışmamız bizim dış dünyayı doğru hissetmemize engel olduğu için mutsuzluk duyarız bazen.

Sürekli duygularının değiştiğini gören ve bundan rahatsız olmaması gerektiğini düşünen kişi odaklanmasını bilgiye yönlendirmelidir. Kültür, sanat ve bilim bilgisine. Bir bilim adamının işaret ettiği izafiyet, bilgilerimizin sürekli değişme süreci içinde, bakış açılarımızında değiştiğini de ortaya koyar. Bu özellik insan olarak hepimizde bulunmaktadır.

resim http://galeri.milliyet.com.tr