Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Duyguların yarı yarıya, adilce paylaşılması

Duyguların yarı yarıya, adilce paylaşılması
 

Yeri gelmişti. Sözü dolandırmaksızın gözlerinin içine fısıldadı. Parlak gün ışığı zamanını tüketmiş, yerini, soluk ay ışığına terk etmişti. Ayın üstüne gölge bulanmış, bu haldeyken görüntüsü zayıflamış, soluk ışığı pencereden bir tutam sicim gibi odaya ulaşmıştı ve orada bulunan yüzlere alaycı bir gülümseyişin etkisini bırakmıştı. Odada bulunanlardan biri şaşkınlıktan burnunu kaşımış, diğeri tek taraflı yaşanan duyguların altında ezilmiş, bunalmış ve yorulmuştu. İlişkileri güçlendiren ve onaran yapıcı duygular, gönülden gelen yoğun bir girişimle paylaşılabilirken, tam tersi duygularda bunun yaşanamamasına hayıflanıyordu. Şu anda hissedilenlerin etkisi bir tarafta daha yoğundu ve ufukta bu ağırlığı dengeleyecek bir girişim de görünmüyordu. Bu girişim yaşanabilseydi, sararmış yüzlere iyileştirici bir merhem olabilecekti.

Duyguların eşit paylaşımından söz ediyorum. Çoğunlukla adil paylaşılması gereken ne varsa, onlarla aynı kategoride değerlendirilebilecek bir çıkış. Adil, yarı yarıya, bir sana bir bana şeklinde tanımlanan bir paylaşım. Kendini kendine denetleten, iyi kişi tanımını pekiştirebilecek davranışların açığa çıkması ile var olan ve ardından bu başarıldığında, kişinin kendisini daha iyi hissetmesini sağlatabilecek ahlaki bir kabul. İlişkileri dengede tutacak, zıtlıkları etkisizleştirecek, asit ile bazı birbirine karıştırır gibi, onları kabul edilebilir bir ölçekle birbirine katacak, biraz ondan, biraz bundan, işin tuzu ve biberi olacak.

Bu paylaşım, sadece sevgi, iyi niyetlilik ve umut gibi, insanın içini parıldatan, kişiyi bembeyaz gösteren, kulağa oldukça hoş gelen duygu yoğunlukları için yapılmayacak, yeri geldiğinde kızgınlık, öfke ve tahammülsüzlük gibi, kişiyi ters gösteren, karartan ve tartışma oluşturan duyguların paylaşımı için de yapılacak. Bu, zıtlıkları dengeleyen bir karışım olacak. Gün ışığında yolu bulmak kolaydır, ancak gece, sadece soluk ay ışığının olduğu sisli bir karanlıkta yolu bulduracak bir yardımlaşmaya gereksinim vardır. Aksi durumda herkes kendi yönünü aramak durumunda kalacaktır.

-
Tablo : Kitchen Scene with Christ in the House of Martha and Mary, Velázquez. 1618. National Gallery, London.

 
Toplam blog
: 136
: 1494
Kayıt tarihi
: 16.02.07
 
 

Yaşam ışığını 1968 yılında Bafra’da gördü. İnşaat Mühendisi ve aynı sektörde yazılım geliştiren bir ..