Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '11

 
Kategori
Deneme
 

Duygusal aşınma

Duygusal aşınma
 

Bir süre önce ( 7 ekim 2011) Habertürk’te sırtından bıçaklanarak öldürülen bir kadının cansız ve çıplak bedeni sansürsüz bir biçimde sürmanşetten veren Fatih Altaylı kıyasıya eleştirildi.Sövdüler, ahlaksız vicdansız dediler, bu ne rezalettir, bu bir


İnsanlıkta dönüm noktası

Dün çok şey oldu. Teröre tepkiler yağdı tüm kesimlerden, tüm şehirlerde, ilçelerde. Akşam saatlerine doğru da Kaddafi’nin ölüm haberleri ve ardından vahşet videoları yayınlanmaya ve sosyal paylaşım sitelerinde yayılmaya başladı.Kaddafi'nin linç edilişini, kanlar içinde adeta paramparça yerlerde sürüklenişini övünerek verdi TV kanalları ve zevk alarak izledi pek çok kişi. Bu nasıl bir insanlık çelişkisidir? Asla anlamayacağım.

Bir süre önce ( 7 ekim 2011) Habertürk’te sırtından bıçaklanarak öldürülen bir kadının cansız ve çıplak bedeni sansürsüz bir biçimde sürmanşetten veren Fatih Altaylı kıyasıya eleştirildi. Sövdüler, ahlaksız vicdansız dediler, bu ne rezalettir, bu bir şiddet pornografisidir dediler, bakanların kanını donduruyor dediler ama dün Kaddafi’nin parçalanmasını, yollarda çıplak bir vaziyette sürüklenmesini gösteren o kanlı vahşet videolarını, linç edilme videolarını izlerken pornografide tavan yaptılar, kimsenin kanı donmadı ve bütün bu sözleri söyleyenler, eleştirenler sustular.

Her fırsatta kadına şiddete hayır, hayvana şiddete hayır diyenler nasıl olur da böyle bir şiddeti zevkle izleyebilir, buna akıl erdirmek güç. Fatih Altaylı’nın o yayınından sonra yüzlerce yazar köşe yazılarında sövdü saydı, herkes ahkâm kesti günlerce. Peki ya şimdi? Nerede onlar, nerede o sözleri kaleme alanlar, kınayanlar? Kına mı yakmaya gittiler? İnsanlığın ciddi sorunları var. Belki de bugünlerde su yüzüne çıkandan daha fazla sorun var. Buz dağının altını görmeyi hiç istemiyorum o yüzden.

Bunun adı düpedüz ikiyüzlülüktür, kendimizi tanıyalım önce? Biz neyiz? Daha dün etrafında dört dönüyorlardı Kaddafi'nin, ticari ilişkileri sağlama almak için önünde bir takla atmadıkları kalmıştı ... Bir de bugüne bakalım. sevinç çığlıkları atılıyor, küçük çocukların, gençlerin rahatlıkla görebileceği biçimde TV kanallarında, sosyal paylaşım sitelerinde kanlı videolar yayınlanıyor... Hipnotize olmuş gibiler adeta. Cinnet mi geçiriyor bu toplum?

Sadece bu da değil,Trablus’tan kaçan Muammer Kaddafi’nin oğlu Hanibal’ın dizüstü bilgisayarını ele geçiren isyancılar o bilgisayardaki eşine ait özel fotoğrafları da basına verdiler. Türkiye’de de boy boy fotoğraflar büyük bir ilgiyle izlendi. Hani nerde kaldı kişisel haklar? Gizlice dinlemeye, telekulağa, gizli kamera çekimlerine tepki verenler de bu konuda sesini çıkarmadılar nedense.

Bu bir DUYGUSAL AŞINMA mı?

Belki de gerçekten aşınıp toz olup gitti tüm duygular. Sadece içgüdüler kaldı.

Kaddafi ve ailesi için üzülmemek elde değil. PKK’ye yardım etmeyen tek lider ve ülke Kaddafi ve Libya diye bilinir. Kıbrıs Barış Harekâtında da yanımızda olan bir lider. Kendi ülkesinde sevmeyenleri de çok olabilir, sevenleri de ancak böyle bir sonsu hak etti mi acaba? Abdullah Öcalan’ın el bebek gül bebek İmralı’da beslenmesi ile kıyaslayın, bir kez daha düşünün. Bazı kaynaklara göre 24 bazı söylentilere göre 87 olan şehit askerimize ve onurunu satmayan, savaşarak şehit olmayı seçen Albay Kaddafi’ye Allah’tan rahmet ve kaybolan insanlık anlayışının geri dönebilmesi, herkesin kendi insanlığını arayıp bulabilmesi dileğimle…

Müşerref ÖZDAŞ

21.10.2011

 
Toplam blog
: 59
: 676
Kayıt tarihi
: 13.09.09
 
 

10.06.1961 Kütahya-Simav doğumlu. Tüm eğitim hayatı İzmir'de geçti. 1982 E.Ü.Fen Fakültesi Biyolo..