Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '20

 
Kategori
Deneme
 

Duyu Organlarını Aktive Et

            Nasıl tanımlamam gerektiğini bilemediğim günler yaşıyoruz. Olumlu ya da olumsuz  kelimelerle adlandırmak istemedim. Çünkü her şey, bu şekilde olması gerektiği için gerçekleşiyor. Ne bir eksik ne de bir fazla. 

             Olumsuz olduğunu düşündüğünüz bir olayın sonucunda, güzel başlangıçlar yaşamışsınızdır. Bunun gibi hikayeleriniz olmuştur, veya yakın çevrenizden duymuşsunuzdur böyle hikayeler. Şu anda küresel çapta yaşananların, gelecekte yaşanacak daha güzel günlerin doğum sancıları olduğunu düşünüyorum. Dünya annemiz doğum yapıyor, doğum sancıları çekiyor. Depremler, virüsler, yangınlar, bütün bunlar gelecek güzel günlerin habercileri. Hangi doğum kolay olur ki zaten.

               Yaşananlar tabiki kolay değil, yaşananların duygularımızı esir almasına izin vermemeliyiz. Yaşananların, bizleri korku, panik ve endişeye sevketmesine izin vermemeliyiz. Vücut direncimizi düşürecek bu duygular, bizleri virüslere karşı savunmasız hale getirecektir.

                Bağışıklık sistemimizin nasıl yüksek tutulacağıyla ilgili bilgiler, konunun uzmanları tarafından görsel ve yazılı basında sürekli anlatılmaktadır. İyi beslenme, egzersiz yapma, stres ve panikten uzak durma gibi başlıklar hakkında, yeterli bilgiye sahip olduğumuzu düşünüyorum.

                Bağışıklık  sistemimizi güçlendirmenin bir başka yolunun, duyu organlarımızı etkili kullanmak olduğunu düşünüyorum. Beş duyu organımızı kullanarak, içine doğduğumuz dünya annemizin, dönüştürücü ve iyileştirici sevgisini hissederek, bedenimizi  güçlendirebilir ve iyileştirebiliriz.

                Görme duyumuzu kullanarak, bizi çepeçevre saran sevgiyi görme vakti geldi. Çevrenize bakın ve görün artık sevgiyi. Çiçekten, ağaçtan, buluttan, kuştan, topraktan, güneşten, yıldızlardan, evrenin her yerinden üzerimize yağan, yayılan sevgiyi görün ve hissedin artık. Tüm bu güzel varlıklardan yayıldığını hissettiğiniz bu sevgi, gözlerinizden içinize aksın ve sizi her anlamda, olumlu şekilde dönüştürüp iyileştirsin.

                Baharın başlangıcını yaşadığımız şu günlerde, çiçeklerin burnunuza gelen burcu burcu kokusunda hissedin sevgiyi. Balkonunuzdaki sardunyadan, kırdaki papatyadan, laleden, nergizden, yaseminden yayılan sevgiyi, soluğunuz kesilene kadar içinize çekin,  ve izin verin, kalbiniz her atımıyla vücudunuzun en ücralarına ulaştırsın.

                    Kulaklarınızda duyduğunuz sevgi dolu her melodide hissedin sevgiyi. Kuşların cıvıltısında, yaprakların hışırtısında. Bırakın sesi kullanarak yayılan, akan sevgi, kulaklarınızdan içeriye, vücudunuza süzülsün, tüm hücrelerinize nüfuz etsin ve hücrelerinizi iyileştirsin.

                     Teninize değen, ışığıyla sevgi yayan güneşin her bir fotonunda hissedin sevgiyi, pencerenizden, salonunuza, oturma odanıza giren güneş ışığında, ısısında hissedin.

                      Teninize değen, saçlarınızı uçuşturan rüzgarın, sizde bıraktığı etkide hissedin, her anlamda iyileştiren sevgiyi.

                      Kendinizi kötü hissettiğinizde, içinize bir yudum su alarak hissedin, bir dilim portakal ve elmada, sevgiyle hazırlanmış bir kase çorbada hissedin.

                      Tüm duygu ve düşüncelerinizi, hücrelerinizi, zihninizi açın ve izin verin, çevrenizi sarmalayan sevginin, tüm duyu organlarınızı ve teninizdeki tüm gözenekleri  kullanarak içinize akmasına, bütün hücrelerinizi geçmişin kirinden ve pasından yıkayıp arındırmasına.

                       Bizlere sunulmuş tüm bu armağanlar için Yaradan'a şükredek, minnet duyarak. İçimizdeki sevginin bizi şifalandırmasına izin vererek hissedin sevgiyi.

                        Yaşadığımız şu günlerde hayatımızda en olmaması gereken şey stres. Nedeni ortada. Düşük bir vücut direncine sahipken, vücuda giren virüsün kimliğinin pek bir önemi yok aslında.
                        Bu konuyla ilgili olarak ismini şu anda hatırlayamadığım bir tıp doktorunun verdiği örneği sizinle paylaşmak isterim 'Eğer eviniz sağlamsa yedi buçuk şiddetindeki bir deprem evinizi yıkamaz.' demişti. Ama ev eğer sağlam değilse beş şiddetindeki bir deprem bile evinizin yıkılması için yeterli olacaktır.

                       Vücut direncim düşmesin, sürekli iyi düşünmeliyim telaşında olmak da doğru değil, çünkü bu durum da bizde gereksiz kaygı ve stres yaratır. Önemli olan böyle durumlarda stres yapmadan kabulde ve akışta olmak. Yaradan'ın seçimlerine teslim olmak ve tevekkül etmektir. Bilim adamlarımızın uyarılarını dikkate almak ve duruma uygun tedbir almaktır. 
                        Başka neler yapabiliriz? Maneviyatımızı güçlendirecek inancımıza uygun ritüeller yapabiliriz. Namaz kılabiliriz, meditasyon yapabiliriz, dua edebiliriz. Maneviyatımızı güçlendirecek her şey, bizi hastalıklara ve tüm olumsuz düşüncelere karşı koruyacak, vücut direncimizi arttıracaktır.

                        Bu konuda Sevgili Metin Hara'nın İnsanagüven ailesi adına ''Stresimizi Anlamak ve Yönetmek İçin '' başlığı altında youtube kanalından reklamsız bir şekilde paylaştığı linkleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu paylaşımı için sevgili Metin Hara'ya ve İnsanagüven ailesine, bu paylaşımları uygulayacak ve bundan fayda sağlayacak her birey adına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

1.Sufi Nefesi Nasıl Yapılır

http://bit.ly/sufinefesi

2.Sufi Nefesi Meditasyonu

http://bit.ly/sufimedi

*Modumuzu Yükseltmek İçin

1.Modumuzu yükseltmenin 7 yolu

http://bit.ly/modyedi

2.Panik Atak Meditasyonu

http://bit.ly/panikatakmedi

3.Anksiyete Meditasyonu

http://bit.ly/anksiyetemedi

*Enerjimizi Arttırmak İçin

1.Tibet Çanağı Meditasyonu

http://bit.ly/tibetcanagi

2.Bağışıklığımızı Güçlendirmek-Bedeni Tarama Meditasyonu

http://bit.ly/bedentarama

3.Sufi Nefesi 15 Dakika

http://bit.ly/sufi15

 

 

                         Ve tabi duyu organlarımızı, etrafımızdaki sevgi çemberinden gelen frekanslara açarak ve onları içimize alarak bu sancılı dönemi atlatabiliriz. 

                       ''Hayat sana arka arkaya dikenlerini gösteriyorsa sakın üzülme, aksine sevin, çünkü çok yakında gülü de gösterecektir''. (MEVLANA CELALEDİN-İ  RUMİ)

                                                                   

                                                                                                               SevdA  Yazar

 

                      

 
Toplam blog
: 39
: 117
Kayıt tarihi
: 08.07.15
 
 

1995 yılı Mustafa Kemal Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü mezunuyum. İstanbul'da yaşıyorum. ..